SON DAKİKA


CHP adayı Tugay, İzmir için vaatlerini açıkladı
Tarih: 02-03-2024 00:29:23 Güncelleme: 02-03-2024 00:34:23 + -



facebook-paylas
Tarih: 02-03-2024 00:29

CHP adayı Tugay, İzmir için vaatlerini açıkladı

CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, seçim vaatlerini açıkladı.

Bayraklı’da bulunan Tepekule Kongre Merkezi’nde gerçekleşen ve “İzmir Geleceğe Doğru” başlığı ile düzenlenen lansman törenine Parti Sözcüsü Deniz Yücel, İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Milletvekili Murat Bakan ve Ednan Arslan, geçmiş dönem Milletvekilleri Kani Beko, Musa Çam, Atilla Sertel, İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İZTO Meclis Başkanvekili Selami Özpoyraz, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ile çok sayıda partili katıldı.
Mevcut belediye başkanlarından, Seferihisar Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin ile Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce’nin dışında belediye başkanlarının katılmaması dikkat çekti.
Program için katılan 720 kişi için ise Karşıyaka Kent Ormanı'na 720 fidan dikildiği lansmanda duyuruldu.

Tugay'ın programından satır başları şöyle:
“Benim için inanılmaz bir an. Bu noktaya gelmek inanılmaz bir hikaye. Hala inanamakta güçlü çekiyorum. Sindiremedim değil ancak ben de bir insanım ve doğal olarak duyguları ile geçmişinden bugüne sahip olduğumuz hikaye ile var oluyoruz.

SOYER VE KILIÇDAROĞLU’NA TEŞEKKÜR EDERİM 57 yaşımın içindeyim. Bu zaman gelene kadar böyle bir noktaya gelecğimi hayal etmemiştim. Bir öğrtmen babanın, ev hanımı annenin bir çocuğu, sıradan bir yaşam süren bir ailenin evladı olarak okumayı tercih ettim. Okuyarak bu ülkenin  bilgili, ahlaklı insanlarından biri olmayı hayal ettim. Siyasete dahil olurken katkı vermeyi çok istemiştim. Benim gibi geçmiş yaşamında pek çok sıkıntı ile boğuşmuş, biraz yalnız kalmış, dışlanmış, sahipsiz bırakılmış, kendi kendine mücadele etmek zorunda kalmış çocukların bir parçası olarak onların yaşam mücadelesinde katkım olur, desteğim olur diye CHP'ye katıldım.
Sonraki süreçte kader beni bu noktaya getirdi. Tabii ki sadece kader değil, bunda rolü olan insanlar var. Karşıyaka Belediye Başkan Adaylığı benim bu notkaya gelmemdeki en önemli neden… Yerel yöentim deneyimi geliştirmemi sağladı. O fırsatı veren, beni belediye başkanı olmam için bana referans veren Tunç Soyer'e çok teşekkür ediyorum. Çok samimi bir teşekkürdür. O tarihte Genel Başkanımız olan ve benim CV’mi gördükten sonra ‘partimizi iyi temsil eder’ diye beni Karşıyaka Belediye Başkan Adayı gösteren Kemal Kılıçdaorğlu'na da çok teşekkür ederim.
Zaman pek çok şeyi farklı hale getirebiliyor. Bazen bazı şeyler insanların yanlış şeyler söylemesine, geçici kırgınlıklar yaşamasına neden olabiliyor ancak ben partimize emek vermiş herkesle bir aile olduğumuzdan şüphe duymuyorum.
Buraya gelmeden annem cebime harçlık koydu. Eşim de cebime kaplangözü boncuk koymuş uğur getirsin diye…

YENİ NESİL BELEDİYECİLİK

İçinde yaşadığımız dönem artık yeni şeyler söylememiz gerektiğini gösteriyor bize. Yeni bir siyasete, yeni siyasetçilere ihtiyacımız olduğumuz toplumuz. Ya dilinde ya beyninde söylüyor. Herkesin ortak görüşü bu. Sadece Türkiye' değil dünyada siyasetin tıkanma noktası var onu aşmamız lazım. Aşmazsak bazı şeyleri değiştiremeyeceğiz. Yeni bir belediyeciliğe ihtiyacımız var. Bugünün sorunları ile insanlarımızın beklentileri ile doğru anlayan, analiz eden ve sadece bugünü değil aynı zamanda geleceğe uzun yılları da ki biz burada ölçek olanları 2050 yılını hedef koyduk. İklim krizi gibi var olan enerji krizleri, var olan dünyadaki adaletsizlikler gibi konular nedeniyle tüm sorunları küresel düşünmek ancak yerleşme planları ile çalışmaları yapmak zorundayız.

Çalışma yaparken dar bir çerçevede dar bir kadro ile değil, ulaşabildiğimiz tüm kadrolar ile, bilgi ve deneyim sahibi, o konuda söz söyleme yetkisi olan herkesi dahil ettiğimiz, tüm kaynaklarla bağlantılı çalışmalar yaptığımız bir anlayışa ihtiyaç var.
Verimlilik çağımızın en sihirli kelimesi. Bu kaynak karşısında maksimum verimi alabiliyor muyuz onu  tespit etmemiz lazım. Kamu yönetimlerinde bu göz ardı ediliyor. Bunu gözeten bir belediyecilik anlayışımız olacak.
Bir konuyu anlamak için kendisi ve dar çerçevede insanların görüşleri değil, toplanan verilere dayanarak bir analiz oluşturup onlar çerçevesinde yol haritası oluşturulan belediyecilik sistemidir yeni nesil belediyecilik. Mutlaka ama mutlaka halkın, kişi ve kurumların katılımını sağlamak bu kapsamın içindedir.

İZMİR PLANLAMA AJANSI AKTİF OLACAK

Ben İzmir Büyükşehir Belediye başkanı olursam yeni nesil belediyecilik kapsamı içinde karar alacağımı söylüyorum. Karar alırken bizim beynimiz olacak, tüm veriyi toplayacak, ihtiyacımız olduğunda verileri doğru  analiz edip şehrimizin gözü kulağı olacak bir kurum İzmir Planlama Ajansı. Şu an bu var ancak çok dar kapsamlı çalışıyor. İstanbul Planlama Ajansı hayalimize daha yakın çalışıyor bunu kuracağız.
Çevik yönetim anlayışı... Yerel yönetimlerin hızlı çözüm üretmek amacıyla kurulan bir anlayıştır. Bu anlayış ile belediyeyi yöneteceğiz.
Ben sıradan sizlerden biriyim. Olağanüstü bir insan değilim. İyi niyetli, çalışkan, kendince akıllı olduğunu düşünen bir insanım. Yaptığımız her işte performansımızı ölçmemiz gerekiyor. Hedef koyduk, ölçtük ve yaptık mı? Yapmadıysak neden yapmadık? Onu araştırıp sorunu çözememiz lazım.

BEN 5 YIL SONRA OLMASAM BİLE...

Düşündüğümüz tüm projeler bunlar değil. Özellikle ilçelerde yapacağımız projeler konusu ayrı başlıklar gerektiriyor. İlçe başkanlarımızın lasmanlarında bunlar konuşulsun istedim. Ben 5 yıl sonra olmasam bile bir partili arkadaşımız devam edecek ve aynı bakış açısıyla çalışacak. Biz burada kendimiz kariyer yapmak için değil, birilerine hava atmak için değil. Hiçbir şekide kendimize zenginlik sağlamak için değil. Bu ülkenin onurlu evlatları olarak meseleleri kendi meselemiz olarak görüyoruz. Kimsenin aç, açıkta, yalnız kalmasına, ayrımcılığa uğramasına razı olmadığımız için, onlara sahip çıkma kararlılığımızda olduğumuz için. Ülkemize, hocamıza, gençlerimze inanadığımız için, bu mücadelenin tam göbeğinde olan her biriyle ayrı ayrı gurur duyduğum yoldaşlarım ve bize bu emaneti bırakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk için bu mücadeleyi yapıyoruz. Bu mücadele son insanımız kendini iyi hissedene kadar devam edecek.

VAATLER
-İlk 180 gün yani ilk 6 ay acil müdaheleler yapacağımız, sorunlarımızın hızlı çözülmesi gereken konulara temas edeceğimiz süreç olsun dedik. Su fiyatından çokça şikayet ediliyor. Su fiyatlarını düşüreceğiz. Burada Büyükşehir özverili olacak.
-Aynı şeyi ulaşımda da gerçekleştireceğiz. Yollar konusunda ana artelerden başlayarak hızlı müdahale edeceğiz, trafiği rahatlatacağız.
-Çok önemli gibi görünmeyen, benim gözlemlerimde insanlarda sıkıntı olarak gözlemlediğim  alt geçitlerde, asansör ve yürüyen merdivenlerde sıknıtılar olduğu görülüyor. Bunları sürekli takip eden ve çözen bir sistem kuracağız.
-İlaçlama  hiçbir zaman aksatılmaması gereken bir konu. İlaçlamanın eksik olmasından kaynaklı çok şikayet oluyor. Bunu da hızlıca rayına oturtacağız.
-Yapay zeka daire başkanlığı kuracağız. Kurulamıyorsa eşdeğer birim kuracağız. Yapay zeka işimizi çok kolaylaştıran bir şey. Bunu kullandığımızda çok hızlı değerlendirmeler yapılıp çözümler üretiliyor. Türkiye'de ve dünyada en ileri olan belediyelerden biri  olmayı hedefliyoruz.

-Taşkınlar nedeniyle su baskınları oluyor. Ben bu şehirde hiçbir yerin su basmasını istemiyorum. Bunun için nerede, neden su baskını oluyor analiz ettikten sonra hepsine müdahale edeceğiz. 
-Yeşil dokunun geliştirilmesi sosyal dokuda yapılacak satın almalar hiçbir zaman aksatılmaması gekren mümkün olduğunca erken yapılması gereken şeyler. 
-Tüketim kooperatifleri kuracağız. Belediyeler kendi şirketlerini bu kooperatiflere ortak yapmadılar. Bunu yapacağız. Hem Büyükşehir hem diğer ilçe belediyelerin iştiraklerini bu kooperatiflere ortak edecek, gerektiğinde destekleyeceğiz. Bizim politikalarımızda çok önemli bir yer tutuyor.
-Kentsel dönüşüm daire başkanlığını yeniden kuracağız. Dezavantajlı mahalellerdeki okulların kantinlerini talep edeceğiz. Verilirse oraları belediye şirketleri işletecek.

-İleri yaş yurttaşlarımız hepimizin değşik nedenlerle vefa borcu olduğu, mutlaka sahip çıkamamız gereken insanlar. Onları ben yalnız bırakmayacağım.  İleri yaş eylem planını derhal devreye sokacağız.
-Öğrencilerimize indirimli bilet veriliyor. Sembolik ücretlerle aylık abonman kartı vereceğiz.
-İç körfezde deniz taksiyi uygulayacağız. Anında derhal en kısa zamanda bununla ilgili kararları alarak uygualmayı başaltacağız. 
-Otogar ve havaalanına eskiden olduğu gibi seferler düzenleyeceğiz.  
-Bütçe disipliniyle ilgili her türlü sorunu doğru yönetecek, dirençli bir mali yönetim oluşturacağız.
-Karşıyaka'daki başkanlığımda enerji tüketimi konsundaki önlemler aldık. İlk yapacağımız işlerden biri belediye binaları ve tesislerde bu verimlilik çalışmasını yapmak.
-Ana arterllerde çalışma yapılması gereken bir şey varsa hemen derhal yapılacak. En geç 20 gün içinde kazılan yer kapatılacak. İzmir'de hiçbir yer 20 günden fazla kazılmış, yapılmamış yer kalmayacak. İZSU, TEDAŞ ve İzmir Gaz gibi kurumlar bunlara  dikkat edecek. izmir'de çok inşaat çalışması var ve bu sorunun büyümeden hallolması lazım.

-Şehrimizde kırsalı, metropolü ile tüm alanlarının 1/25000'lik planlarını en kısa sürede yapmalıyız. Ben bunu sorduğumda 2 senede olur dediler. 1 sene de olmaz mı dedim. Zor dediler, pazarlık yaptık 1,5 senede yapacağız. Kendi plancı ekibime ve şu anki İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışan arkadaşlarımıza çok güvenerek bunu söylüyorum. İzmir bunu başaracak.
-Yeni yerleşim yerleri oluşturacağız. Bir süredir şehrimiz kendi kendine geliyor gibi.  Bu sorunu çözeceğiz. Planladığımız, büyüklüğünü kendimizin belirlediği, mümkünse metropole gelmeden kendi içinde ihtiyaçlarını karşılanabildiği bazı yerleşim alanları oluşturacağız. 5 yıl içinde 25 bin sosyal konut yapılacak, söz veriyorum.
-Planlamayı yaparken kentimizin doğa ile ilişkisini bozmayacağız. Doğa bizi mutlu eden, huzur veren, rahat nefes aldıran, psikolojimizi düzelten çok değerli bir şey. Hasar verdiğimizi alanları varsa derhal tamir etmemiz gerekiyor. Ekolojik bir restorasyon yapacağız.

-Kırsal alan, köyler, tarım alanları... Şehrimiz için çok önemli. 4,5 milyonluk şehrimizin 3,5 milyonu körfezin etrafında yaşıyor. Hepimizin hayalinde oralarda yaşamak var. Kırsal bölgede yaşayan insanlarımız daha nitelikli bir yaşama kavuşmalıdır. Oraları yerleşim açısından çekim noktası haline getirmeliyiz. Almanya'da köylerde varlıklı insanlar yaşıyor. Kırsal Planlama Daire Başkanlığı kuracağız. Bununla birlikte tüm kırsal bölgeleri olması gerektiği gibi planlayacağız.
-İzmir'in kamusal alanlarının tesislerinin tasarımı ile ilgili yeni bir sayfa açmayı düşünüyoruz. Örneğin pazaryerleri... Çoğu ışık ve hava almaz, WC'leri problemlidir... Ancak buna mahkum değiliz. Ne pazaryerlerinde ne spor tesislerinde, tiyatro salonlarında, konser salonlarında her türlü tesis için daha çağrdaş, bize daha fazla keyif verecek, kullanımında fonksiyonel olarak daha fazla hizmet verecek tesisler yapabiliriz. Bunun için tasarım rehberine ihtiyacımız var. Büyük Tasarım İzmir Programı’na ihtiyacıımız var. Şehir plancısı mimar arkadaşlarla görüştük. Nasıl pazaryerleri yapabilriz diye sorduk. Bunlar çalıştay ve projeler ile ortaya çıkacaktır. Haftanın 7 günü kullanılabilir, güneşten, yağmurdan, rüzgardan koruyacak, alanlar yapabiliriz diye çalışıyoruz. Bunu tüm sosyal tesisler için yapabiliriz. İzmir'in kamusal alanları ile ilgili olarak bir konsept tasarım rehberi olacak. Buradan seçerek örnekleyerek büyükşehir ve ilçe belediyelerinde çalışmalar yapılacak.
-Belediyemizin hizmet binası ihtiyacı var. Görüş ayrılıklarımız var. Bunu İzmir'de tarıtşmaya açıp genel değerlendirmeye alacağım. İzmir Planlama Ajansı’na görevi vereğim ve İzmirlinin istediği olacak. Benim görüşüm bulunduğu yerde  eski büyüklüğünde bir alan yapılması. Mimari olarak kentimzin simge binalarından biri olacaktır. Yurttaşlarımızın ihityaçlarını karşılamada fonksiyonu olmalı. Ancak gurur duyacağımız binayı burada inşa edebiliriz. Bunu kamuyounun takdirine sunacağız. Herkesin onayı ile karar alacağız.

-Geleceğimiz su, gıda gibi krizlerle karşılaşma olasılığı olan bir durum.  Bu durumlarda ayakta kalıp yaşam alanlarımızı oluşturmamız lazım. Bölgeleri havza olarak bölmeliyiz. İzmir’de havzalar vardır. Buralarda suyu öyle yönetelim ki kendi kendine yeten su kaynakları olsun, gelecekte su krizi yaşamamak için kaynaklar olsun. Kendi gıdası bölgesine yetsin. Enerjisi kendisine yetsin. Mümkünse enerji üretebilsin. Kendine yeten havzalar hem normal yaşamda hem afet durumlarında mutlaka sağlanması gereken şeyler.  Biraz bilimsel ve araştırma temelli dünya literatüründen alıntılar yapılan projeler. İzmir’i bölgesel olarak planlarken kendine yeten bölgeler olmasını sağlayacağız. Avrupa’nın bağımsız yaşam hareketi kent ağı diye bir ağı var. İzmir’i buraya dahil edeceğiz.
-Deprem Master planı… İzmir’in en önemli konusu ve en tehlikeli riski deprem riski. Tam büyüklüğü tahmin edilemeyen  30 Ekim depreminde yaşadığımız yıkım ve hasarlanan binalar nedeniyle bizim de İzmir’de yıkımları yaşayacağımız anladığımız için tedirgin olduğumuz, 6 Şubat depremi sonrası Allah korusun başımıza gelir mi diye endişe ettiğimiz sorun. Depremin ne kadar büyük risk olduğunu, deprem durumunda kendimizi o ortamdan nasıl kurtaracağımızı önceden  görüp hesaplaşmış olmamız gerekli. Hazırlığı yapmamız lazım. Şu anda sahip olduğumuz pek çok bilgi var. Genel anlamda bir deprem master planımız şu an yok. 1999 yılında yapılmış ancak şu an kullanılamaz. Deprem master planı olmak zorunda. Normalde AFAD bu planları yapıyor ancak ben belediye olarak bunu yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

-Kentsel dönüşüm riskli olduğunu saptadığımız tüm binalarda gerçekleştirmek üzere ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız. Deprem riski ile vatandaşlar karşı karşıya kalsın sonra da Allah korusun. Böyle bir yerel yönetim anlayışı olmaz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin uzun yıllardır yerinde tam uzlaşmayla sosyal dönüşümü de sağlayacak dönüşüm çalışmaları var. Bunların işleyişi piyasa koşulları nedeniyle bozuldu. Türkiye'de binaların dönüşüm sürecinde finansal destek sağlamak için tüm seçenekleri araştıran çok değerli arkadaşlarımız var. Ben Karşıyaka'da tepede bir yerde oturuyorum. Her baktığımda Allah korusun deprem olur binalara bir şey olur mu diye endişe ediyorum. Gece gündüz çalışmaktan vazgeçmeyeceğim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi binaların yıkımını kendi üstleniyor, İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu yapar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi dönüşüm sürecinde karşılıyor, İzmir Büyükşehir de bunu yapar.
-Ben dönüşüm konusunda hükümetin söylemlerini samimi bulmuyorum. Karabağlar'da 540 hektarlık alan var. 12 yıldır dönüşüm çalışması yapması bekleniyor, tüm yetki bakanlıkta. Engel olan kimse yok. Karabağlar Belediyesi’ni ziyaret gittiğimde kalabalık toplanıp belediye başkanımızın anlattığını bizzat kendim gördüm. Yaptıkları tek şey rant projesi gerçekleştirip birlerine rant sağlamak. Ben hiç kimsenin enkaz altında kalmasını istemiyorum. En kısa sürede tüm riskli binalar ve zeminler tespit edilip dönüşümü başlatacağız. Ege Şehir Planlama A.Ş.’yi ada bazlı dönüşümde yeniden yetkili kılacağız. İzbeton sadece yola asfalt ile işleyişini sürdürecek.

-Akıllı kavşaklar kısmen uygulanıyor ancak daha fazla uygulanabilir. Sadece bunu yaptığımızda bile trafik yüzde 10 rahatlayacak diyor hocalarımız. Trafiğin sıkıştığı noktalar var.
-Bayraklı'da belediyenin hemen önündeki alanda trafiği yerin altına almak, üzerinde yaya geçidi için süreklilik sağlayacak alan projesini biz doğru bulup sahipleniyoruz. Ve bunu yapacağız. Projesi hazır, onayı alınmış.
-Alsancak Garı'nın orası yer altına alınması zor ancak bölgeyi rahatlatması için yapılacak tek şey bu. Bu bizim gözümüzü korkutmuyor, en kısa sürede bu çalışmayı yapacağız. 
-Yaşayanlar Üstgeçidi... Buca'ya gittim ve orada bana çokça söylendi. Bu yoldan geçişte hep soru yaşıyoruz dendi. Alt geçit olarak planlanmış ancak kanal nedeniyle yapılamamış. İlk yapacağımız işlerden biri bu.
-Biz burada kısa sürede yapacağmız projeleri anlatıyoruz. İzmir'n master planı yenilenmeye belki sıfırdan yapılmaya ihtiyacı var. Büyükşehir'de bu konuda çalışan arkadaşlarla konuşacağız. Mümkün olan en yakın süreçte İzmir geneli için ulaşım master planı yapacağız. Onun dışında da yapılacak çok şey var tabii ki.
- Anadolu Caddesi’nin üstünden geçen Mavişehir’i Cumhuriyet Mahallesi’ne bağlanan yaya ve bisiklet yolu da hayal ediyorum. 15 dakikada yürüyerek deniz kenarına inebileceğinzi bağlantı.
-Karşıyaka İskele ile Çarşı arasındaki yolun yer altına alınamsını doğru bulmuyoruz. Bunu yapmak için harcayacağımız para ve yapım süreci buna değmeyecek. Bunu yerine plana işlemiş başka bir şey var. İskelenin sağında ve solunda girinti alanı var. O alanı doldurduğumuzda büyük alan kazanacağız. Bunun bir kısmını sosyal alan, bir kısmını otopark gibi kullanabiliriz. İskeleyi yıkıp biraz daha ileriye alacağız. Bunlar plana işlenmiş şeyler. İskelenin her iki yanında da vapurlar için çekek alanları oluşacak. Yayalar çarşı tarafından iskele tarafına çok daha estetik ve keyifli üstgeçit ile geçecek ve araçlar kesintisiz şekilde alttan geçecek. Bu daha ucuz ve daha hızlı yapılacak.
-Metrobüs uygulamasını İzmir'e bir şekilde getireceğiz. Böyle deyince bu yollarda nasıl yapılacak diye düşünüyor insanlar. Yaparız , istersek her şeyi yapabiliriz.
-Karabağlar-Gaziemir Metrosu oany bekliyor. Bunun onaylanması için her şeyi yapacağız.
-Karşıyaka-Örnekköy Tramvayı projelendirilmiş, onayı alınmış bir projedir. Başlayıp bitirilecek. Çiğli'ye uzatılan tramvay hattı, Mavişehir-İzban'a bağlanması gerektiğini düşünüyoruz.
-İZBAN seferlerini sıklaştırılması gerekiyor. TCDD ortaklığı nedeniyle sinyalizasyon çalışmalarının yenilenmesi için bekleniyor. Bu nedenle seferler sıklaşamıyor, bunu çözeceğiz.
-Şehir hastenesi için teleferik projesi var. Monoray için nasıl proje yapabiliriz diye bakacağız.
-Bisiklet köprüleri yapacağız.

-Çok kolayca devreye sokabileceğimiz bir uygulama... Mutlaka başlatılması gerekiyor. İlk 6 ay da başlatacağız. Deniz taksi uygulaması ile bir alternatifimiz oalcak.
-Halkapınar'da bir aktarma istasyonu var. Orada yaşananları gidip görmek gerek. 2030 yılında oradaki istasyonu kaç kişi kullanacak? Tam 1 milyon kişi kullanacak. Aktarma istasyonları düzenlyeceğiz. Aklımza yurtdışı örnekleri geliyor. Bu konuda eksiğimiz var. Bunun ihtiyaç olduğunu bilenler oraya akşam veya sabah erken saatlerde insanların neler yaşadığını görsün. Bizim içn sadece aktarma yapılan alan değil, yaşamın devam etmesi gereken, insanların insanca yaşayabileceği yerler olmalı.
-Otogar için yapılan projeyi sahipleniyoruz. Modern, düzgün, çağdaş bir görüntüde olacak. Bir çok ilçemizde semt garajı ihtiyacı var. Bunlardan biri Çeşme. İhtiyacı olan semt garajlarını sırasıyla yapacağız.
-Karavan sorunu. Karavan otoparkının derhal yapılması lazım. 4-5 noktada bunları yapmak çok kolay. Bunları çok hızlı şekilde yapacağız.
-İzmir'in meşhur büyük kanalı var. Bu projenin yenileme kapasite arttırılmasına ihtiyacı var. Bunun yapılması zorunda. Bu bir vaat değil, bir bilgilendirme. Bunu yapmazsak bir süre sonra patlamalar gibi sorunlar yaşanabilir. Biz bu hattı Sasalı hattından başlayarak Narlıdere'ye kadar yenileyeceğiz. Bu mutlaka yapmamız gereken bir çalışma. Bu şehirde kim başkan olursa olsun bunu yapmalı.

-Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin görev sürecimizi bitirmeden 5'inci fazını da yapacağız. Böylece koku sorunu da ortadan kalmış olacak. Yağmur suyu ayrıştırma projeleri devam edecek.
-Taşkınlarla ilgili kıyı düzenlemeleri gerekiyor. Kordon’da daha estetik kıyı düzenlemeleri olması için Bostanlı’ya benzer yapıya kavuşması için yeniden planlayacağız ve terfi istasyonları ile taşkınlar yaşanmayacak. Her ilçede bir atık su arıtma tesisi olmalı. Bunu bir an önce yapacağız.
-Körfezin kendini temizlemesi için sirkülasyon kanalına beni bilim insanları ikna etti. Bununla birlikte denizin kirliliği çözülecek. Körfezin güney ve kuzey kısımlarında küçük marinalar yapacağız. Karataş-Karantina arasında yapılacak. Bunlar hayalperestler tarafından değil bu işin uzmanları tarafından yapıldı. Orada sosyal kullanımın da ne kadar artacağını düşünebilirsiniz.
-Körfezde halk plajları. Sahilevleri ve Güzelbahçe'de hemen yapabiliyoruz bunları. Daha içerlere gelme konusunda körfezi temizlemeyi bekliyoruz. Siz simitleri hazırlayın.
-İzmir 2050 yılında susuz kalmaması için hazırlanıyoruz. İzmir sularının büyük bir bölümünü yer altında sağlıyor. Yeraltı sularını sağlamamız lazım çünkü ilerde onlara ihtiyacımız oalcak. Yer altı sularının haritalandırılması lazım. Bu zor bir iş değil. Yapacağımız sondajlarla buraların kalitesini ve seviyesini takip edeceğiz. Bugün karbon emisyonunu sıfırlarsak dünyanın kendini toplaması 100 yıl deniliyor. Yani susuzluk kesin. O nedenle bu da önemli. Fantezi bir çalışma değil, bilimsel bir çalışmadır. 
-İZSU müdürümüz ile konuştum iki barajdan su almamız halinde İzmir'in su sorunu çözme şansımız var. Suyu hem daha ucuz hem kesinti yaşamdan temin edeceğiz. Bu temin etme normalde bizim işimiz değil. DSİ'nin işi ancak o ilişkiyi kurmak beledie başkanlarının görevidir. İzmir'in susuzluk yaşamayacağını şimdiden söyleyebilirim.
-İzmir Sürdürülebilir enerji ve iklim eylem planı.... Enerjiyi atık yönetim, yeşil ve mavi master planlarını yapmış olacağız. Yeşil şehir olma yönünde de planımız var. İzmir'e laf söyleyenlere gönderme yapıyorum ancak alınmıyorlar. Onlar neyi satarıza baktıkları için İzmir'in yeşil olması umurlarında değil. Zeytin fidanları dağıtmışlar ama biz dağıtmadık, direkt ettik. Öyle bir yere ektik ki orada büyüyeceği kesin.
-Kooperatifleri desteklemeye devam edeecğiz. İZTO, İTB'yi tarımla ilgili üreticilerimize destek olan tüm kurumlarımızı tebirk ederim. Bugüne kadar belediyeler belki onlar için umulandan daha fazla katkı vermiş olabilr. Her çabalarında yanlarında olacağız. Topraksız tarım için yapılan çalışma var ve ona da katılmayı çok isterim.
-Teknolojinin daha fazla kullanıldığı Tarım 4.0'ı çiftçilerimizin kullanması için üstümüze düşeni yapacağız. Markalaştırmalar, hibe tohum sistemi, soğuk hava depoları yapacağız.
-Gasronomimiz şehrimizin en öneli değerlerinden biri. Mutlaka markalaştırmamız, değerlendirmemiz ve İzmir’i gastronominin başkenti yapmamız laızm. Bu konu çok değerli. İZTO'nun bir projesi var ve mutlaka destek olacağım ona. İzmir bir gastronomi merkezi olacak. 

-Dünyanın JES açısından en zengin kaynaklara sahip 5'inci yeri İzmir. Balçova’da JES ile çevreye zarar vermeden suyu çıkarıp tekrar geri pompalıyorsunuz ve 25 bin konut ısınıyor.  Yapığım araştırmalarla ile bir yer bulduk ve 35 bin konutu ısıtabileceğimizi tespit ettik. Yakında onun ruhsatı verilecek. Hesapladığımız rakama göre 250 bin konutu İzmir'de JES ile ısıtmak mümkün. Enerjide verimliliği pek çok şeyin önüne koyacağız ve yeni enerji yatırımları yapmaya gerek kalmadan enerji sahibi olacağız. Sadece tasarruf sağlayarak.
-Çöpler dönüştürülebildiği kadar dönüştürülmeli, dönüştürülemeyen miktarlar ise yakılıp enerji elde edilmeli. Buna finans çok kolay bulunabiliyor. Harmandalı’ya çöp dökmeyeceğiz, bu tesislerde çöpü yakarak yok edeceğiz.
-En değerli geri dönüşüm organik atıklar. Yemek, bağ bahçe, budama atıklar... Bunların hepsinin komposta dönüşmesi ve toprağa iade edilmesi lazım. Toprak ürün yetiştirirken organik içeriğini kaybediyor ve onun geri iade edilmesi lazım. İzmir kompost tesisleri kurarak insanlara evdeki yemek atıkların 15-20 gün süre bir yerde depolamayı sağlayarak, onlara para vererek sahip oldukları karta kredi yükleyip satın alacağız. Bu İzmir'e yakışmaz mı? İzmir halkının bizim gibi projeye sahip çıkacağına eminim. Dünya kompost konusunda bizi örnek gösterecek.

-Belediyeler çöp toplayan, park bahçelere bakan, yolları tamir eden , ulaşım trafik hizmetlerini yapan, insanları evlendiren kurumlar. Ancak Türkiye o kadar kötü yönetiliyor ki, işsizlik o kadar attı ki artık kalkınma için de bir şeyler yapmak zorundayız. Bunu başka şehirlerde söylemek zor ancak bunu İzmir'de söylememiz daha kolay. İzmir üretimi çok olan, sanayisi gelişmiş olan, insanları eğitimli olan, genç nüfusun çok değerli olduğu bir şehir. B nedenle yaptığımız belediyecilik hizmetine ilave olarak kalkınma belediyeciliği de yapacağız. Ege Bölgesi’nin lideri, abisi, bölgenin planlanmasında koordinatör rol üstlenmesini sağlayacağız. Bunu dahil olabilecek tüm kurumlarla birlikte yapacağız. Eğer başarırsak birilerinin bize kader gibi yaşattığı kötü ekonomik şartları kabullenmek zoruda kalmayıp kendi başımızın çaresine bakacağız.
- Elektirik Fabrikası’nı almak için tekrar başvuru yapacağız. Alacağımıza inanıyorum. Aldığımızda çağdaş sanatlar müzesine dönüştüreceğiz.
-Mavişehir’deki opera binasının opera binası olarak mı bitmesi yoksa kongre merkezi haline dönüştürülmesi konusunda İzmir halkı karar verme sürecine dahil olacak ve karar verilince o şekilde bitireceğiz.
- Şehrimizdeki her ilçenin en az 1 yüzme havuzu ve spor salonu olacak. Büyük ilçelerimizde her 100 bin nüfusa 1 spor salonu ve 1 yüzme havuzu yapacağız. Bunun teminatı benim. İzmirli kardeşlerim ihtiyaç duydukları her yerde spor olanaklarına erişecekler. Spor  istasyonları olacak parklarda konteynerden. İçinde spor malzemeleri olacak. Açık alanda spor yapmak isteyenler oradan malzeme alıp sporunu yapabilecek. Tüm parklara bunu koyacağız.
-Karşıyaka’ya stadı yapacağız! Sürecin başından sonuna takip etmiş biri olarak Karşıyaka stadını yaptırmamak için elinden gelen her şeyi yapan buna rağmen bugün utanmadan konuşuyorlar. Karşıyaka’nın onuru ile oynamayın, ya stadı yapın ya da bize verin biz yapalım.
-Gelişim gösterebileceğimiz alanlar var. İzmir sağlık turizminin başkenti olabilecek potansiyeldedir ve olacaktır.
-Bu kentin bir sağlık profilini çıkması lazım. Sağlıklı kent planını devreye almamız lazım. İnsanların sağlıkları giderek sağlıksız hale geliyor. İnsanlar hasta olsun da hastanelere gitsinler diye uğraşılıyor. İzmir’de İzmir Sağlık Bilim Kurulu, insanların, hayvanların, doğanın da hasta olmaması için çalışacak. Bunun neyi, ne kadar değiştireceğini göreceksiniz. Bu benim mesleki olarak görevim. Doktorların birinci görevi insanların hasta olmamasını sağlamaktır. İnsanların hasta olsun da müşteri olsun diyenleri kınıyorum.

-Eşrefpaşa Belediye Hastanesi Türkiye’de belediyelerin sahip olduğu tek hastanedir. Biz burayı büyütüp hizmetlerini çeşitlendireceğiz. Gezici sağlık hizmetlerimizi yaygınlaştıracağız. Sanayi bölgelerinde meslek hastalıklarına sıkça yakalanan, sağlıklı olmayan iş ortamlarında çalıştıkları için hastalıklara yakalanan arkadaşlarımza Eşrefpaşa Hastanesi’nde kuracağımız poliklinklerle ücretsiz hizmet vereceğiz. İlkini Aliağa’da yapacağız diye söz verdik.
-Sosyal kırılganlık haritası oluşturmamız ve buna bağlı olarak nereler ne yapmamız gerektiğini belirlememiz gerekiyor. Semt evleri kuracğaız. Sosyalleşme ihtiyacı olan tüm vatandaşlarımızın alacağı çok hizmet olacak. Aş evlerini çoğaltabildiğimiz kadar çoğaltacağız. Öğrencilerimiz için burs konusunda daha çeşitliliğini artıtırarak, amaca göre burslar vererek bir burs programı uygulayacağız. Bunun için bir müdürlük kurmayı düşünüyorum.
-Yurtlarımız var ama çoğalmalı. Olabildiğince en uygun fiyatlarda olmalı. Eğer devlet yetersiz kalıyorsa mutlaka o açığı kapatmalıyız
-Karşıyaka’da uyguladığımız 65 yaş üstü vatandaşların evlerinde ücretsiz tamir yapma projesini tüm İzmir’e uygulayacağız.






FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

YUKARI