Epeyce bir süredir İzmir, parti ayrımı olmaksızın ithal vekil aday deposudur. CHP, AKP, MHP ve HDP bu şehirde daima ithal adaylara ağırlık verirler. İzmir kadar ithal milletvekili sahibi başka bir şehir yoktur.

Bunun çok çeşitli nedenleri vardır. Ama ilk sırada bu şehrin yerelliği zayıf bir şehir olması geliyor. Yerellik ve yerlilik önemli değil bu şehirde. Bunun sosyal ve kültürel yaşam açısından olumlu yönleri de var şüphesiz.

Ama yerlilik ve yerellik deyince kastettiğimiz İzmir doğumluların ön planda olması değil şüphesiz. Bu şehirde yaşayan, siyaset yapan ve bu şehri hisseden kişiler. Hoş yerli olanların da Çeşme projesinde nasıl üç maymuna döndüklerini de gördük.

İzmir bir süre öncesine kadar parti merkezlerinde ağırlığı olan bir şehirdi. CHP, SHP, AP, DYP, ANAP gibi merkez sağ ve sol partilerin hem parti yönetiminde hem de hükümet kabinesinde hissedilir bir yerdi.

Hatta Seksen öncesi siyaset daha farklı bir karaktere sahip olduğu için partilerde yerellik çok önemliydi. İthal aday diye bir formül kimsenin aklına gelmezdi. Seçmen de parti yerel örgütleri de buna tepki gösterirdi. Seksenden sonra da bir iki seçim bu eğilim devam etti.

İzmir vekil listeleri, şehrin coğrafi ve sosyal bölgelerine göre bile temsil gücü taşırdı. Gediz (Ödemiş, Tire, Bayındır vb), Bakırçay (Bergama, Dikili, Aliağa, Menemen vb) ve hatta Yarımada bile merkez sağ ve solda temsilciler çıkarırdı.

Artık öyle bir şans yok gibi. Yerel siyasete zaten uzunca bir süredir göç ve buna bağlı dayanışma ilişkileri damgasını vurmaktadır. Böyle olunca Bakırçay ve Gediz gibi bölge temsili zaten söz konusu olamıyor.

Bölge temsili iddiası ile adaylık talep eden adaylardan biri Bergama’da on yıl belediye başkanlığı yapmış olan Mehmet Gönenç bakalım karşılık bulacak mı? Oysa daha önce Bakırçay defalarca vekiller çıkardı. Aynı şey Gediz için de geçerli.

İzmir’in en önemli siyasi sorunları arasında çevre sorunları bulunmaktadır. Plansız ve denetimsiz taş ocakları ve Rüzgar Enerji santralleri bu konuda başı çeken sorunlar. Ayrıca Çeşme projesinde doruğa ulaşmış olan hazine arazileri satışları da bu şehrin geleceğini tehdit eden girişimler.

Bu konuda en duyarlı parti tartışmasız HDP. Şimdi de Yeşil Sol Parti listesi ile seçimlere giriyor. Ama HDP de İzmir’e daima ithal aday göndermiştir. Oysaki bu şehirde partinin merkez yönetiminde de görev yapmış siyasetçiler var. Ayrıca Yeşil Sol Parti eş sözcüsü İbrahim Akın, bu şehirde hem çevre mücadelesinde hem de diğer insan hak ve özgürlükleri mücadelesinde aralıksız mesai yapmış bir siyasetçidir.

Bakalım bu defa listeler nasıl şekillenecek. Yerel adaylar mı ağırlık kazanacak yoksa nasıl olsa bu şehrin oyu belli deyip, geçen seçimlerdeki gibi ithal aday bolluğu ile mi karşılaşacağız.