Bugun...
SON DAKİKA

SEÇİM ÇÖZÜM OLACAK MI? ( I )

 Tarih: 17-01-2023 17:27:00
ESEN GÖKTOĞAN

Bu dönemde seçimler tam bir biçimsele dönüşmüş durumda. Seçim anlamını, içeriğini yitirmiş içi boşalmış bir yaklaşım haline dönüşmüştür. Seçim üçüncü kez aday olamayacak bir aday üzerinden kurgulanıyor. Seçimler ne kadar erkene alınacak diye, YSK neyi onaylar diye bekleniyor. Bu kadar biçimsel bir yaklaşım hem siyasi partileri hem de halkı bu biçimsel yaklaşımın içine sıkıştırıyor. Aslında biçimsele sıkıştırılan; gerçek çözümün tartışılmaması, değerlendirilmemesi, aranmaması, çözüm yolu ve ilkelerin yolunun kapatılması.
Seçim, yurttaşların, gerçek çıkarlarına uzak alternatifler arasında tercih kullanmasına neden olmamalı. Siyaset halkın gerçek sorun ve çıkarlarından uzakta bir yerlerde oynanmamalı. Seçmenlerin ağırlığı örgütsüzse, siyaset halkın gerçek sorun ve çıkarlarından uzakta bir yerlerde oynanıyorsa, oy davranışını etkilemek için başta medya olmak üzere binbir ideolojik alet kullanılıyorsa, seçim en fazla sermaye iktidarını hangi kadronun sürdüreceğine karar verecektir. Burada gerçekte kararı verenin seçmen olduğunu söylemek bile zordur.
Türkiye’nin sorunu çok açık olarak yoksullaşmadır. Siyasal İslam ise artık ya yoksulluğu mazur göstermeye hizmet ediyor, ya da yönetenlerin yozlaşmasının kılıfı olarak karşımıza çıkıyor.
AKP yoksullara sadaka dağıtarak ve din istismarı ile kendine alan açıyor. Peki ya muhalefet?
Hayat pahalılığı, işsizlik, eşitsizlik, adaletsizlik, geleceksizlik, gericilik, savaş tehdidi, bağımlılık... Türkiye’nin gerçek sorunlarından birkaçı.
Liyakatin esas alınmadığı, ahlaki ilkelerin bir kenara atıldığı bir yönetim, halktan kaçırılmış ve paranın saltanatı altına alınmış siyasi ve yönetsel mekanizmalar, ayrıcalıklı siyasetçiler, halkın egemenliği işlevini yerine getirmeyen bir meclis, tarikatların ve cemaatlerin gölgesinde bir siyasal ve toplumsal hayat, inançlarına, ana dillerine, memleketlerine göre birbirine düşürülmeye çalışılan bir toplum, eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin körüklediği suçlar, gasp edilen haklar, parayla alınır satılır hale getirilen özgürlükler.
Gerçek çözüm ve öneriler hiç tartışılmıyor. Biz halk olarak ne istediğimizi çok net anlatmalıyız. Adaylar ve kişiler üzerinden gelecek örülmez. Aklımızdaki soru işaretlerine cevaplar vermeliler. Ben bu sorulara başlamak istiyorum.
*Dinin toplumsal örgütlenmesine ve siyaset tarafından istismar edilmesine son verilecek mi?
*Yönetimde liyakat garantisi olacak mı?
*Türkiye meclisle yönetilecek mi, meclisin üzerinde bir güç olacak mı?
*Tarikat ve cemaatler tasfiye edilecek mi, kamunun kaynaklarını tarikatlara aktarmaya hizmet eden Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılacak mı?
*Bir toplumsal grubun diğeri üzerinde ayrıcalığa sahip olmasına neden olan eşitsizliklere son verilecek mi ?
*Özgürlükler alanının genişlemesi için konut, eğitim, sağlık, iletişim, ulaşım gibi tüm toplumsal ihtiyaçlar herkese eşit biçimde sağlanacak mı?

Çözümün sahteliklere ve seçimlere sıkıştırılması, adaletsiz ve keyfi seçim sisteminde diretilmesi, seçim hukukuyla sıklıkla oynanması, eşitsizliklerle ve haksızlıklarla savaşımın sandığa havale edilmesi halkın genel oy hakkının çalınmasının sürdürülmesine ve sömürücü düzenin yaşatılmasına yarar. (Ali Rıza Aydın)
İçine düşürüldüğümüz bu karanlık kalıcı olmamalı. Demokrasi kılıflı çözümler ile seçim kazanılmaz.
Ben sorularıma devam edeceğim. Siz de sorularınızı hazırlayın. Hep beraber soralım. Biçimsele sıkışmayalım.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI