"Enternasyonal Marşı”, devrimci mücadelenin en güçlü sembollerinden biridir ve doğuşu, 19. yüzyılın en çarpıcı olaylarından biri olan Paris Komünü’ne dayanır. 1871 yılında, Fransa’da Prusya ile olan savaştan yenik çıkan hükümetin zayıflığını fırsat bilen işçiler ve emekçiler, Paris’te büyük bir ayaklanma başlatarak tarihteki ilk işçi hükümeti olan Paris Komünü’nü kurdular. Komün, işçi sınıfının gücünü ve dayanışmasını gösteren bir deneyim olarak yalnızca iki ay sürdü. Ancak bu kısa süre, dünya çapında devrimciler ve emekçiler için önemli bir sembol haline geldi.
Paris Komünü’nün en önemli yönlerinden biri, işçilerin ve halkın kendi kaderini kendi ellerine almasıydı. Sömürüye karşı ayaklanan emekçiler, eşitlik, adalet ve özgürlük taleplerini somutlaştırdılar. Ne yazık ki, Komün kanlı bir şekilde bastırıldı; hükümet güçleri Paris’e saldırdı ve binlerce devrimci öldürüldü, pek çoğu ise sürgüne gönderildi. Ancak bu kanlı son, Komün’ün mirasını yok edemedi. Direnişin kahramanlık hikayeleri, tüm dünyada yankı buldu.
Komün’ün bastırılmasının ardından, devrimci işçi hareketine bir marş gerekiyordu. İşte bu noktada Eugene Pottier, Komün günlerinin acısını ve geleceğe olan inancını bir şiire döktü. 1816’da Paris’te doğmuş bir işçi ve şair olan Pottier, Komün’ün yenilgisinden sonra kaçmak zorunda kalmıştı. Sürgündeyken yazdığı bu şiir, yoldaşlarına ve tüm işçi sınıfına bir çağrıydı: “Enternasyonal!”
Pottier’nin yazdığı dizelerde, ezilenlerin yeniden birleşip ayağa kalkacağına dair büyük bir umut yatıyordu. Bu marş, yalnızca Fransa’daki işçiler için değil, tüm dünya işçileri için yazılmıştı. Şiir, sınıf mücadelesinin evrenselliğini vurguluyor ve işçileri dünya çapında birleşmeye çağırıyordu. Ancak bu güçlü sözler, henüz bir melodiye sahip değildi.
Marşın bugünkü hali, Pottier’nin şiirinin yazılmasından yaklaşık 17 yıl sonra ortaya çıktı. 1888’de, Belçikalı işçi Pierre Degeyter, Pottier’nin dizelerini bestelemeye karar verdi. Degeyter, endüstri işçisi bir müzisyendi ve işçi hareketine gönülden bağlıydı. Şiirin gücüne ve evrenselliğine uygun bir beste yaparak “Enternasyonal”i tam anlamıyla bir devrimci marşa dönüştürdü. Degeyter’in bestesi, kısa sürede Fransız işçi sınıfı arasında yayıldı ve hızla uluslararası bir kimlik kazandı.
Marş, 20. yüzyılın başlarında Avrupa’dan Rusya’ya, Asya’dan Amerika’ya kadar işçi hareketlerinde yankı bulmaya başladı. 1917’deki Ekim Devrimi’nden sonra Sovyetler Birliği’nin ulusal marşı olarak kabul edildi ve devrimci ruhun simgesi haline geldi. “Enternasyonal”, sadece ezilenlerin mücadelesinin bir simgesi oldu.
Bugün “Enternasyonal”, dünya çapında sayısız devrimci eylemde ve işçi direnişinde hâlâ yankılanıyor. Paris Komünü’nün barikatlarında başlayan bu marş, yüzyıllar boyunca işçi sınıfının ve ezilenlerin ortak sesi olmayı sürdürüyor. Pottier ve Degeyter’in yarattığı bu devrimci miras, hâlâ eşitlik ve özgürlük için mücadele eden herkese ilham vermeye devam ediyor.
Enternasyonal
Uyan artık uykudan uyan
Uyan esirler dünyası
Zulme karşı hıncımız volkan
Bu ölüm-dirim kavgası
Yıkalım bu köhne düzeni
Biz başka alem isteriz
Bizi hiçe sayanlar bilsin
Bundan sonra herşey biziz.
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonal'le kurtulur insanlık
Tanrı, patron, bey, ağa, sultan
Nasıl bizleri kurtarır
Bizleri kurtaracak olan
Kendi kollarımızdır
İsyan ateşini körükle
Zulmü rüzgarlara savur
Kollarının bütün gücüyle
Tavı gelen demire vur
Bu kavga en sonuncu kavgamızdır artık
Enternasyonal'le kurtulur insanlık
Hem fabrikalar, hem de toprak
Her şey emekçinin malı
Tufeyliye tanımayız hak
Her şey emeğin olmalı
Cellatların döktüğü kan
Bir gün onları boğacak
Bu kan denizinin ufkundan
Kızıl bir güneş doğacak
Bu kavga en sonuncu
Kavgamızdır artık
Enternasyonal'le
Kurtulur insanlık.