Bugun...



TKP Milletvekili Adayı Esen Göktoğan Alaçatılılarla bir araya geldi


facebook-paylas
Tarih: 09-05-2023 21:46

 TKP Milletvekili Adayı Esen Göktoğan Alaçatılılarla bir araya geldi

Seçime günler kala partilerin milletvekili adayları halkla buluşmaya devam ediyor.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Birinci Bölge Milletvekili Adayı Esen Göktoğan bugün saat: 18.00’da Kaliç Kafe’de Alaçatılılarla bir araya geldi.

Samimi bir ortamda gerçekleşen buluşmada TKP Birinci Bölge Milletvekili Adayı Esen Göktoğan; TKP’ye verilen oyların asla boşa gitmeyeceğini açıklarken, Alaçatı’nın tekrar  bağımsız belediye yapılması için katılımcıları mücadeleye davet etti.
“Çeşme’de yerel yönetim diye bize dayattıkları merkezi iktidarı kendine örnek alan bir Erdoğan taklidi tek adam zihniyetli bir yönetim anlayışı. Ve bize de bunu seçim diye yutturuyorlar. AKP’nin seçim tuzaklarından olan Büyükşehir dayatması ile Alaçatı Belediyesi Çeşme ile birleştirildi. Gelin 15 Mayıs’tan itibaren Alaçatı’nın tekrar  bağımsız belediye yapılması için mücadele edelim” 

Göktoğan sözlerine şöyle devam etti;
“Kenan Evren faşizmi ile birlikte % 10 barajı geldi. Yıllarca herkes eleştirdi. Şimdi % 7 oldu. Bize sürekli barajı gösteriyorlar. Barajı geçemezseniz verdiğimiz oy boşa gidecek diyorlar. Emin olun arkadaşlar boşa gitmeyecek. Oylarınız bağımsızlığa, laikliğe, bilime, sanata, dayanışmaya gidecek. Çünkü aksi takdirde oylarınız çöpe gidecek. 50 yıldır bize zamanı değil diyorlar. Bu baraj emekçi halk parlamentoya girmesin diye icat edilmiş zaten. Alışmışlar.
Türkiye’nin %1’i %42’sinin zenginliğine sahip. Bu sömürü düzeni işlerine geliyor. Bugün hangi parti sömürüyü ortadan kaldıracağım, tarikatları kapatacağım diyor.
Bunları istemek mi oyların boşa gitmesi. AKP artıklarını, yetmez ama evetçileri aday listelerine dolduracaksınız , sonra oyları boşa götürmeyin diyeceksiniz. Laik, bağımsız ve egemen bir Türkiye için verdiğiniz oylar boşa gitmez. Tam tersi bunun dışında verilen oylar çöpe gider.
Biz inanmadığımız partilerin içine girerek, yanlış bulduğumuz ittifakların parçası olarak o barajı yıkmış olmayız. Barajın kalkması için mücadele ederiz. Her parti kendi aldığı oy oranında temsil edilmeli. İlkelerimizden taviz vererek meclise girmek ne bize ne de halkımıza umut olur. Biz bu barajı yıkmak içinde TKP’ye oy istiyoruz.

Bizim adaylarımız öyle büyük müteahhitler, büyük patronlar ya da onların adamları değil. Bizim adaylarımız bizden biri, sizden biri. Metal işçisi, tekstil işçisi, ziraat mühendisi, çiftçi, kurye, avukat, hekim, hemşire, sağlık emekçisi, bilim insanı, sanatçı, eğitim emekçisi, öğrenci, inşaat işçisi, mühendis. Bu insanlar temsil ettikleri emekçi halk adına siyaset yapmalılar. Bunun mümkün olduğunu göstermek için de TKP’ye oy vermeliyiz.
TKP, biz kimiz? Biz Deprem bölgesinde halkın “kırmızı yelekli çocuklar” diye adlandırdığı Türkiye Komünist Partisiyiz. Depremde ilk biz koştuk. 2 saatte öncü bir gurup ve 6 saatte arama kurtarma ve dayanışma ekibimiz yola çıktı. Ekşi sözlüğü açın yorumları okuyun. Sağcı partilerden yurttaşların, devlet görevlilerinin TKP mutfağında pişen çorbayı içerken çekilen fotoğrafları boy boy çıkmıştı basında, sosyal medyada. Adıyaman’da namaz örtüsü, baş örtüsü bulamayan kadınlarımıza “başörtüsü kolisi” gönderince yandaş medya bile haber yapmıştı. TKP ile hiç ilişkisi olmayan yurttaşlar “biz sizi biliyoruz, bunları sadece siz ihtiyaç sahiplerine ulaştırırsınız” diyerek topladıkları yardımları semt evlerimize getirdiler. Türkiye’nin her tarafında açtığımız, açmaya devam ettiğimiz yüzlerce semt evimizde dayanışma ve direnci örgütledik. Enkaz; depremdir, seldir yangındır ve ekonomik krizdir. Hepsi de bizim yani halkın üstüne çöküyor.
Ne yazık ki 1923 Cumhuriyeti bitti. Mustafa Kemal’in devrimleri bitti. Emperyalizme karşı verilen mücadele, laiklik ve devletçilik yok edildi. Bu değerler Mustafa Kemal’in kendi partisinde bile artık ağza alınmaz oldu. Daha 6 Mayıs’ta Deniz Gezmişleri andık. Deniz Gezmişler NATO’ya hayır dedikleri ve emperyalizme karşı mücadele ettikleri için asıldılar. NATO’nun genişlemesi için yapılan oylamada bir tek HAYIR oyu bile vermeden  onlara borcumuzu nasıl ödeyeceğiz. Ekonomiden, siyasete her şeye müdahale eden emperyalizm ve içimizdeki NATOculara, Amerikancılara hayır demeden nasıl bağımsız olacağız. Tarikatlar ve cemaatler her yeri ele geçirmiş. İktidarı muhalefeti tarikatları paylaşmış. Senin tarikatın kötü benim tarikatım iyi olmaz. Tarikatlar ve cemaatler ile laiklik ayaklar altına alınmış. Laiklik yalnız din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması diye kuru bir tanımlama değildir. Laiklik enkaz altında kalmamaktır. Çünkü eğitim bilim merkezli olmazsa binalar, hastaneler çöker. Laiklik kadına şiddetin bitmesidir. Laiklik özgürlüktür. Laiklik adalettir, hukuktur. Laiklik olmayınca gördük ki bunların hiçbiri olmuyor. Kamuculuk olmazsa elektrik faturalarının, doğal gaz , yakıt faturalarının fiyatarını gördük. Petrolden özelleştirmeler sayesinde kazançlarına kazanç satıyorlar. Rusya Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya satabilmek için ucuz petrol satıyor. Hem Rusya’dan ucuz petrol alıyorlar sonra da Avrupa Birliği fiyatları ile satıyorlar. Aradaki farkı halka yansıtmıyorlar. Tüpraşı özelleştirerek daha doğrusu peşkeş çekerek  Koç’a sattılar. Özelleştirilmemiş olsaydı biz bugün petrolü çok daha ucuza kullanabiliyor olacaktık. Ne yazık ki Millet ittifakının programında Devlet Demir Yolları’nınn özelleştirilmesi var.

Tüm bunlardan kurtuluşun sosyalist bir düzende olduğunu biliyoruz ve onun için mücadele ediyoruz. Ama bugün de yapacağımız şeyler var.
Bu dayanışmadır, birbirimizin elinden tutmaktır, örgütlenmek ben değil biz demektir. TKP bunu yapıyor.
Sandıktan TKP iktidarı çıkmayacak. Ama güçlü bir TKP çıkarsa, sömürücülere , yobazlara, emperyalizme karşı umudu büyüteceğiz. İyilik , güzellik , ahlak ve adalet duygusu güçlenecektir.
Türkiye’yi tutsak eden bu üç bela patroncu NATO’cu ve cemaatçiler tüm partilere dağıldılar. 14 Mayıs akşamı her koşulda kazanmayı garantilediler. AKP Türkiye’yi 20 yıldır kararttı diyoruz. Sonra bir bakıyoruz muhalefetten de sürüyle AKP’li çıkıyor. Yetmez ama evetçiler en baş sıralarda listede. Bunlar solu bir dekoratif unsur olarak görüyorlar.
Biz meclise gireceksek sosyalist değerler ile ilkelerimiz ile girmek isteriz. Milletvekilliği pazarlıkları ile değil. Bizim önümüze ilkesiz, programsız sadece meclis aritmetiği üzerinden listeler koydular. Ama bu meclis aritmetiğinin seçim sonrasında nasıl hareket edeceğini kim garanti ediyor.  AKPlilerin yine birbiri ile anlaşmayacağını, cemaatlerin kendi partilerini kurmayacağını, ya da daha önce AKP ile çözüm deneyenlerin tekrar denemeyeceğini kim garanti eder. İşte bu durumu durdurmak, onları yenilgiye uğratmak istiyorsak bu seçimde sandıktan güçlü bir TKP çıkarmalıyız.
15 Mayıs’ta kim gelirse gelsin çok ağır bir ekonomik kriz ve siyasal sorunlar ile karşı karşıya kalacağız. Bunları göğüslemek için de güçlü bir bağımsız sol olmalı. Sömürünün olmadığı bağımsız, laik, cumhuriyeti yeniden kurmalıyız. Bu cumhuriyet Sosyalist bir Cumhuriyet olmalı artık. Ama bunun  içinde güçlü bir TKP olmalı.  Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan gitsin diye bir oy Kılıçdaroğlu’na vereceğiz.

Parlamentoda ise oylar TKP’ye. Sosyalistlerin devrimcilerin iradesini özgür bırakırsak, vicdanımızla ahlakımız ile inancımız ile oy kullanırsak solu tutsaklıktan kurtarırız.
Bu seçimde Erdoğan’ı yollarız . Bunu önemsiyoruz. Bunu bir görev olarak görüyoruz .Emekçiler için ,kadınlar için , gençler için asıl kurtuluş bu düzenin değişmesidir. Bağımsızlıktır , laikliktir, emekten yana olmaktır. Bu yüzden de parlamento seçimlerinde bu değişimin öncüsü olacak TKP ye oy istiyoruz. TKP ile umudu ayağa kaldırırız. Bu seçimin  arkasından yerel seçimler geliyor. Biz Dersim de bir ittifak ile halkçı ve toplumcu bir belediyecilik anlayışını kurduk. Biz gerçek ittifakı kaç yıldır yaşatıyoruz. Bize ittifaklara neden girmiyorsunuz diyenlere en iyi cevap bu ittifaktır. Çünkü ittifaklar ilkeli olur. Önümüzdeki seçimlerde bu örnekleri çoğaltacağız, her yere yayacağız. İşte bunun içinde güçlü bir TKP’ye ihtiyacımız var. Sözümüz olsun Dersim’deki örnekleri çoğaltacağız. Neden buradan başlamayalım. Çeşme’de yerel yönetim diye bize dayattıkları merkezi iktidarı kendine örnek alan bir Erdoğan taklidi tek adam zihniyetli bir yönetim anlayışı. Ve bize de bunu seçim diye yutturuyorlar. AKP’nin seçim tuzaklarından olan Büyükşehir dayatması ile Alaçatı Belediyesi Çeşme ile birleştirildi. Gelin 15 Mayıs’tan itibaren Alaçatı’nın tekrar  bağımsız belediye yapılması için mücadele edelim ve burada da Dersim Örneğini yeşertelim. İşte bunun içinde güçlü bir TKP’ye ihtiyacımız var. O yüzden TKP’ye oy verelim . TKP gelir her şey değişir.”




Bu haber 194 defa okunmuştur.


FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
GÜNLÜK BURÇ
HABER ARA
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI