Bugun...
SON DAKİKA

Engin Önen ile özel röportaj

facebook-paylas
 Tarih: 15-08-2023 19:36:08  -   Güncelleme: 15-08-2023 19:41:08

Engin Önen ile özel röportaj

Akademisyen, Sosyolog ve Yazar Dr. Engin Önen ile Yerel Yönetimler, Çeşme ve Çeşme’nin Çevre Meselelerini Konuştuk 

 

Engin Hocam sosyolog olduğunuz için  öncelikle Çeşme’nin sosyolojisini ve Çeşme’nin Kimliğini sorarak başlamak istiyorum röportaja. Sizce Çeşme’nin sosyolojisi nedir, bir kimliği var mı, yoksa kimliği ne olmalı?

 

Başlamadan şunu belirteyim, hiçbir partiye üye değilim ve hiçbir makama da aday değilim.

Çeşme doğası, tarihi, kültürü, doğal güzellikleri ile çok güzel bir memleket. Ama aynı zamanda biz Çeşmelilerin de hak etmediği  bir yer. Bunu neden söylüyorum. Çünkü insan sevdiği yere sahip çıkar ve onu korumaya çalışır. Oysaki öyle değil durum.

Çeşme özellikle son yıllarda sermayenin, iktidarın, - daha sonra bu konuya geliriz-  yerel yönetimlerin özensiz davranması ile çok ciddi anlamda saldırılara maruz kaldı. Çeşme’nin arazisi, kıyıları, sahilleri yağmalandı kontrolsüz ve plansız bir şekilde.

Bütün bunlara karşı Çeşmeliler çevre eylemlerinde yok, Çeşme projesi yapılacak Çeşmeliler yok, Gücücek koyuna sahip çıkmak için görüyoruz ki Çeşmeliler yine yok. Bunların tamamında üç beş kişi ancak bulabilirsiniz.

 

Bu girişten sonra sizin sorduğunuz soruya gelelim. İşin özeti, sermaye gibi Çeşmeliler de Çeşmeyi rant değeri ile değerlendiriyor. Oysaki para dışında da değerler vardır.

Mesela Tarihi Çeşme Kalesi bunlardan biridir, doğal kıyılarımız bunlardan arasındadır, meralar sadece hayvanlar için değildir oralar bir sürü bitki ve hayvanın oluşturduğu ekolojik alanlardır.  Ama Çeşmelileri bu rant ekonomisine ve iktidara yakınlaştıran şey Çeşmenin her alanına ilişkin maddi beklentileri.

 

Çeşme’nin sosyal yapısına bakınca çeşitli sosyal katmanlar bulunmaktadır. Buranın yerli halkı olan 500-600 yıldır burada yaşayan azınlık. Diğer ana kitleyi Balkan savaşları ve Mübadele sırasında gelenler oluşturuyor. Benim akademisyenlik ve yazarlık dışında bir de Çeşmeliliğim var tabi. Baba tarafından, Türklerin bölgeye geldiği dönemden beri buralıyız. Anne tarafından ise Balkanlardan göç ile yüz yılı aşkın süredir Çeşmeliyiz. Aslında Çeşmeli olmak için kuşaklar boyunca burada yaşıyor olmak şart değil. Ne zaman gelirse gelsin Çeşmeyi yaşayan, seven ve koruyan herkes Çeşmelilidir.

Cumhuriyet dönemi Çeşme toplumu bu iki kökten oluşuyor. Bu aileler Çeşme’de geleneksel mesleklerle uğraştıkları için Çeşme’ye zarar vermediler tütüncülükle falan uğraştılar fakat bir süre sonra Çeşme’de turizm faaliyetleri başlayınca yazlık evler, oteller yapılınca  Çeşmeliler için toprağın anlamı ve değeri değişti. Çeşmeliler toprağa başka bir anlamda bakmaya başladılar. İşte bu sebepten Çeşmelilerde  de üretimden ziyade rant ekonomisine doğru meyil arttı.

 

Çeşme’deki bu bireysellik ve adam sendecilik yüzünden çok güçlü bir çevre hareketi de oluşturamıyoruz. Daha doğrusu Çeşme’de hiçbir kolektif başarı da yok. Hep şu örneği veririm, “yedi kişi bir araya gelse bir dernek kurabilir ama Çeşme’de yedi kişi bir araya gelemez, gelirse de yedi dernek kurmak lazım.”

 

Yarımadadaki ilk çevre hareketlerinden biri Germiyanda yapıldı hem çok güçlü hem de kitlesel bir hareketti. Yıllarca köyde toplantılar yaptık, yarımadanın ve köyün sorunlarına dikkat çektik. RES’lere, Taş Ocakları’na dava açtık bunun gibi pek çok davamız oldu. 

Fakat bunu Çeşme’ye taşıdığımızda çok karşılık bulamadık, mesela en son gündeme gelen bu koy işgalleri meselelerinde de yine Çeşmeliler yok, yazlıkçılar var, İzmir’den gelenler var ve çevresine sahip çıkan insanlar var. 

 

Enerjide dışa bağımlılık bahane edilerek, temiz enerji adı ile olur olmaz yerlere RES’ler dikildi. Yerleşim yerlerine, meralara, tarihi eserlerin olduğu yerlere. Neden yer seçimlerinde çevre ve şehircilik ilkelerine uyulmadı? Çünkü inşaatı ve enerji nakil hatlarına bağlantı maliyeti, yeni karlılığı ne kadar fazla ise oralar tercih edildi.

Türkiye’de ilk RES tesisi Germiyan’da kuruldu. Köylüler sevinmişti buna ama bir süre sonra bin pişman oldular. Gürültü, yasak bölgeler doldu her tarafında.  

 

Biz Rüzgar Enerji Santrali ya da Güneş Enerji Santrali yapılmasın demiyoruz ama bunların bir planlama içerisinde olması gerekiyor. Oradaki doğa, canlılar, insan dikkate alınarak yapılmalı.

 

Germiyan’daki bu Güral Porselen’e ait santral, 4 tribünden oluşuyordu uzun mücadeleler sonucunda bunu 2’ye düşürdük. Ama orada bazı şeylere müdahale edemedik, koruyamadık 5 bin yıllık kalıntıları yok ettiler. Hiçbir kamu kurumu görevini yapmadı.

 

Kaymakamlık ya da Belediye neden yok?

Biri merkezi hükümetin temsilcisi ve diğeri de yerel halkın temsilcisi ama iki kurum da işlevsiz hale geldi bir süredir.

Farklı çalışmıyorlar, belediyeler Türkiye’de uzunca bir süredir, parti ayrımı olmaksızın kente benzer şekilde bakıyorlar. Yani imar, bina ve bayındırlık olarak.

 

Kentin kimliğini, onun ihtiyaçlarını, alt yapısını, sosyal dokusunu dikkate almadan, kentin gelişimini inşaata endeksleyerek gidiyorlar ve dolayısıyla plansızlık ve yağmaya göz yummak da buna dayanıyor.

 

Size göre Çeşme’nin bir kimliği var mı, Çeşme’nin Kimliği Ne olmalı?

Belediye başkanlarının uzunca bir süredir kullandığı bir kavram var bu da “kimlik” değil “marka”. Bakın dikkat edin marka!Alaçatı marka şehir, Çeşme marka şehir ama marka kavramı ticari bir kavramdır, liberal bir kavramdır, pazarlama kavramıdır. Bir otomobil üretirsiniz, bir beyaz eşya üretirsiniz onun marka değeri piyasada size avantaj sağlar, amaç kar etmektir.

Şehirleri marka yapmaya çalışmak kapitalist bir anlayıştır, liberal bir anlayıştır.

Oysaki sosyal demokratların ya da demokratik sosyalistlerin kente bakış açısı marka değil kimlik kavramı olmalıdır.Bir kent gelişirken kendine ait değerleri koruyarak gelişir ve kendine özgü bir değeri olur. Yani ne demek bu?

Kale senin sembolündür, tarihi kimliğinde çok önemli bir yeri vardır, önüne büfe yapamazsın, koyları korursun para için ona buna vermezsin.

 

Eğer Çeşme için bir kimlik tarifi istiyorsak Çeşme (Eritrai) on iki İyon kentinden biri, buradaki çok kültürlülükte, tarihte ve mimari de aramamız lazım ama bakın Çeşme’deki mimari rezalete…

Bence yarımadada çok kat olmamalı, bir kat ya da iki kat belki ama apartman olmaz, olmamalı. Olursa bu orada farklı bir şehircilik çıkar ortaya. Kimliksizlik oluşur pek çok örnekte gördüğümüz gibi. 

Kimlik sadece geçmişten kalma özellikler değildir, sizde yaratırsınız, dinamik bir şeydir. Bunu korumak ve yeniden üretmek için bir takım standartlarınız olur, şu anda Çeşme’de bu yok. 

 

Nedir mesela bu standartlar?

Bir kentin tarihini ve kültürel değerlerini korumak o kenti kimlikli kılar. Çeşme’nin tarihi, kültürel ve doğal değerlerinin üzerine titremek gerekir. Burayı Kiraz gibi Beydağ gibi yönetemezsiniz. Çiğli ya da Karabağlar gibi de olmaz. Hassasiyetleri daha fazla buna karşılık tehditleri de daha çok olan bir yerden söz ediyoruz.  

Mesela Urla’dan Çeşme’ye gelen eski Roma yolu, taş yol vardır, Germiyan sapağında Merdivenli kuyu diye bir semt vardır. Burada bulunan Merdivenli Kuyu Seyahatname’de de vardır, Evliya Çelebi’de de vardır. Ve burası aynı zamanda 97 yıl önce Atatürk’ün Çeşme’ye girdiği ve köylülerle konuştuğu yerdir. Biz ne bu yolu koruyabildik ne de o kuyuyu koruyabildik, yıllar önce çöktü. 

Germiyan sahiline inelim, Halka pınar var, Roma dönemi bir pınar var oradan da denize giden su burayı da koruyamadık artık yok gömüldü.

Koruyarak gelişmek pekâlâ mümkündür. Ama gelişmeyi inşaat ve bayındırlık olarak gören anlayışla bu mümkün değildir.

 

Germiyan’a bahçe atıkları gübre tesisi yapılacaktı ama eski bir Roma köyü alanına yapılıyordu, son anda öğrenip itiraz ettik. Neyse ki itirazımız dikkate alındı ve müze durdurdu inşaatı.

 

Bunların hepsi belediyenin katılımcı ve şeffaf yönetilmemesinden ve bölgenin değerlerini, hassasiyetini bilmemesinden kaynaklanıyor. Bir de mezbaha inadı var biliyorsunuz. 

Germiyan’da yaşayanlar, muhtarlar ve besiciler bile gerek yok diyor hala belediye mezbaha yapmak için inat ediyor. 

Germiyan’da sekiz yıldır otobüs durakları var ama toplu ulaşım hizmeti yok. Yalakalar sakın acele edip, o büyükşehrin işi demesin, mezbaha da büyükşehir belediyesinin yetki alanında ama bunda ısrar devam ediyor.

 

Biraz yerel yönetimleri de konuşmak istiyorum sizinle, iktidardan farklılarla mı, nasıl yönetiyorlar sizce? 

Aslında bu konuya girdik ama biraz daha akademik bilgiler ile de devam edelim.

Belediyeler iki özelliği ile anılır, biri hizmet, diğeri demokrasi özelliğidir.

Hizmet işlevi belediyelerin öncelikli işlevidir ama bir de merkezi yönetimden farklı olarak demokrasi işlevi de vardır. Çünkü yerel topluluk Ankara’ya göre yerel sisteme daha kolay katılır, dolayısıyla o kentin sorunlarını çözerken, bir takım işler yaparken o yerel toplulukla birlikte hareket etmek gerekir. 

Kent Konseyleri Türkiye’de işlemedi, Çeşme’de hiç işlemedi. İlk kuruluşunda çok gayret eden başkanlar oldu ama işe yaramadı malesef.

Dünya’da kent konseyleri bu amaçla, yerel halkın yönetime katılmasını artırmak amacıyla kurulmuştur.

 

Çeşme’de belediyenin demokratik bir işleyişe sahip olmadığını mı söylüyorsunuz?

Evet bu çok net, çok açık bir gerçek. Belediye başkanları bir çok ilçede tek adam gibi yönetiyorlar belediyeleri, Çeşme’de bu daha bariz hissediliyor.

Mecliste bir  tartışma olmuyor, karar alma süreçleri kamuoyu ile paylaşılmıyor, sivil toplumu da kendi kontrolüne almak istiyor, bu tam bir Erdoğan modeli. Bakmayın siz Erdoğan eleştirilerine birçok  belediye başkanı Erdoğan’ı model almaktadır.

Bir de nasıl Erdoğan, milletim derken bütün toplumu değil, kendine destek olanları ifade ediyorsa, burada da “Çeşme ailem” denince aynı şey ifade ediliyor.

Ayrıca sosyal belediyecilik diye dillere sakız olan bir şey var ama bunun uzun yıllardır hiç bir karşılığı yok. 

 

Sosyal Belediyeciliğin yerini bence şu anda  Pop Belediyeciliği aldı. Nedir bu Pop Belediyeciliği? Belediyeler ve belediye başkanları bir süredir kenti yönetmek ve kurum olarak verimli çalışmayı bırakmış, popüler kültür ajanına dönmüştür. Belediye başkanlarının çoğu kendini bir siyasi figür olmaktan çıkarıp, pop yıldızı gibi hissetmekteler. Dev belediye başkanı afişleri, konserler filan. Günümüzde Ajda Pekkan ve Sıla konseri diğer belediye hizmetlerinden daha önemli hale geldi. Gazeteciler ve diğer popüler sanatçılar da bu zafiyetten yararlanarak bu türden gözde ilçelerde bazı ayrıcalıklar elde ediyor.

 

Çok ciddi paralar aktarılıyor bu konserlere, bu konudaki düşünceleriniz nedir? 

Kesinlikle. Şeffaf bir yönetim varsa bunlar açıklanmalı, bunlar özel işler değil, belediye adına harcanan bütçelerin, halka açıklanması gerekir. Sana ne diyemez kimse. Çünkü orada kamuya ait bir bütçeyi kullanıyorsun.

 

Zaten bu bir yerel hizmet de değildir, belediyeler popülizme battıkları için - burada daha belirgin- bunlara kaynak aktarıyorlar. Bu ünlü sanatçılara verilen paralarla Çeşme’de bir kültür merkezi yapılabilir, alt yapı yapılabilir, kamuya ait bütçenin konsere harcanması doğru değil, yazıktır. 

 

Peki konser yapılmasın mı hiç, halkta çok seviyor bu tarz ücretsiz konserleri? 

Bu konuyla ilgili pek çok olanağımız var, amatör sanatçılarımız var, devlet konservatuarı var, Üniversitelerin konservatuvarları var. Oysa burada söz konusu olan sanatsal etkinlik değil, pop endüstrisine kaynak aktararak popülerlikten yararlanmak.

Sen ajans değilsin,  bu kadar büyük kaynak aktarımını doğru bulmuyorum. Bu bir popülizmdir, lay lay lom belediyeciliğidir. 

(Devam edecek…)


  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER GÜNDEM Haberleri
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 36 28 4 4 83 27 88 +56
2 Fenerbahçe 36 25 6 5 87 42 80 +45
3 Beşiktaş 36 23 4 9 78 36 78 +42
4 Adana Demirspor 36 20 7 9 76 45 69 +31
5 Başakşehir FK 36 18 10 8 54 37 62 +17
6 Trabzonspor 36 17 13 6 64 54 57 +10
7 Fatih Karagümrük 36 13 11 12 75 63 51 +12
8 Konyaspor 36 12 9 15 49 41 51 +8
9 Kayserispor 36 15 16 5 55 61 47 -6
10 Kasımpaşa 36 12 17 7 45 61 43 -16
11 MKE Ankaragücü 36 12 18 6 43 53 42 -10
12 İstanbulspor 36 12 19 5 47 63 41 -16
13 Antalyaspor 36 11 17 8 46 55 41 -9
14 Sivasspor 36 11 17 8 46 54 41 -8
15 Alanyaspor 36 11 17 8 54 70 41 -16
16 Giresunspor 36 10 16 10 42 60 40 -18
17 Ümraniyespor 36 7 20 9 47 64 30 -17
18 Gaziantep FK 36 6 23 7 31 72 25 -41
19 Hatayspor 36 6 25 5 19 83 23 -64
Takım O G M B A Y P AV
1 Samsunspor 36 23 4 9 70 26 78 +44
2 Çaykur Rizespor 36 18 4 14 64 35 68 +29
3 Pendikspor 36 19 7 10 65 36 67 +29
4 Bodrumspor 36 18 10 8 55 34 62 +21
5 Sakaryaspor 36 20 14 2 59 47 62 +12
6 Eyüpspor 36 18 10 8 40 30 62 +10
7 Göztepe 36 17 9 10 45 28 60 +17
8 Manisa FK 36 15 10 11 53 47 56 +6
9 Keçiörengücü 36 16 12 8 59 47 56 +12
10 Bandırmaspor 36 15 11 10 55 58 55 -3
11 Boluspor 36 14 12 10 44 46 52 -2
12 Altay 36 11 14 11 45 45 41 0
13 Erzurumspor FK 36 11 16 9 43 48 39 -5
14 Tuzlaspor 36 11 20 5 42 52 38 -10
15 Gençlerbirliği 36 10 18 8 46 55 38 -9
16 Altınordu 36 9 19 8 41 57 35 -16
17 Adanaspor 36 6 23 7 32 76 25 -44
18 Denizlispor 36 7 24 5 35 67 23 -32
19 Yeni Malatyaspor 36 4 25 7 22 81 16 -59
Takım O G M B A Y P AV
1 Kocaelispor 38 25 4 9 73 28 84 +45
2 Bucaspor 1928 38 24 5 9 63 22 81 +41
3 İskenderunspor A.Ş. 38 23 7 8 65 31 77 +34
4 1461 Trabzon FK 38 22 8 8 62 27 74 +35
5 Van Spor FK 38 21 6 11 58 27 74 +31
6 Ankara Demirspor 38 20 7 11 65 32 71 +33
7 Karacabey Belediye Spor 38 19 8 11 55 31 68 +24
8 Fethiyespor 38 16 15 7 59 51 55 +8
9 Zonguldak Kömürspor 38 15 15 8 45 50 53 -5
10 Serik Belediyespor 38 14 13 11 54 43 50 +11
11 Kırşehir FSK 38 12 14 12 49 54 48 -5
12 Kırklarelispor 38 10 12 16 38 35 46 +3
13 Etimesgut Belediyespor 38 11 15 12 43 51 45 -8
14 Kastamonuspor 38 11 17 10 41 47 43 -6
15 Sarıyer 38 10 16 12 46 57 42 -11
16 Uşak Spor 38 8 21 9 37 64 33 -27
17 Balıkesirspor 38 6 22 10 32 76 25 -44
18 Pazarspor 38 4 23 11 29 79 23 -50
19 Adıyaman FK 37 5 24 8 22 70 23 -48
20 Diyarbekir Spor 37 2 26 9 18 79 15 -61
Takım O G M B A Y P AV
1 Yeni Mersin İY 34 19 4 11 49 21 68 +28
2 Belediye Derincespor 34 18 4 12 51 24 66 +27
3 Belediye Kütahyaspor 34 18 5 11 52 34 65 +18
4 52 Orduspor FK 34 19 8 7 54 34 64 +20
5 Nevşehir Belediyespor 34 16 8 10 52 40 58 +12
6 Karaköprü Belediyespor 34 16 10 8 44 32 56 +12
7 Karşıyaka 34 15 10 9 44 28 54 +16
8 Çatalcaspor 34 11 12 11 40 39 44 +1
9 Amasyaspor Futbol Kulübü 34 11 12 11 33 36 44 -3
10 Elazığspor 34 12 16 6 44 53 42 -9
11 1922 Konyaspor 34 11 15 8 42 47 41 -5
12 Hacettepe 1945 34 9 16 9 41 50 36 -9
13 Ağrı 1970 Spor 34 8 14 12 23 39 36 -16
14 Edirnespor 34 10 19 5 35 45 35 -10
15 1954 Kelkit Bld.Spor 34 7 13 14 25 35 35 -10
16 Yomraspor 34 7 14 13 36 42 34 -6
17 Eskişehirspor 34 6 20 8 39 69 26 -30
18 Şile Yıldızspor 34 5 18 11 29 65 26 -36
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
  ANKET Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
  NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI