Bugun...
SON DAKİKA

ÇEŞME'DE YÜZLEŞME OLMADAN, TEMİZ SİYASET OLMAZ

 Tarih: 23-05-2024 23:20:00  -   Güncelleme: 23-05-2024 23:21:00
ENGİN ÖNEN

Son dönemlerde bağımsız gazetecilerin yaptıkları haberlere yansıyan yolsuzluk iddiaları, öyle halının altına süpürülecek nitelikte değil. Fanatik partililerin, ama AKP daha çok çaldı demesi ile de bu defter kapanmaz. 

Özellikle son on yılda Çeşme'de üç önemli kent suçu işlenmiş ve bunlar ne devlet görevlilerini ne de yerel halkı harekete geçirmiştir. 

Çünkü devleti temsil eden kurumlar tam bir çöküntü içindedir. Ve yerel halk siyasi fanatizm ve rant beklentisi ile adeta bu suçlara ortaklık etmektedir. 

Bunlar içinde en önemli kent suçu ve yolsuzluk olayı, Port Alaçatı'daki yerleşik çete faaliyetidir. Belediye'nin de hissedar olduğu ve yerel kalkınma projesi olarak başlayıp, elit gettosuna dönüşen bu proje, iş adamları ve politikacıların yağma alanına dönüştü. 

Gecekondu fiyatına satılan lüks villalardan elde edilen gelirler üç dört kişinin insafına terk edilmiş durumda. Vergi kaçırmanın yanı sıra, mülkiyetteki el değiştirmeler hep kamu zararı ile sonuçlanmıştır. 

Belediye başkanları, milletvekilleri ve parti merkez yöneticileri buradaki akçeli işlerle neden bu kadar meşgul oluyorlar ki.. 

Belediye mülkleri neden satılır, plaj ve marina kimlere ihale edilir… 

 

İkinci kent suçu ve yolsuzluk alanı rezidans sahtekarlığı. Belediye yönetimlerinin de suç ortağı olduğu rezidans ruhsatları ve imar izinleri nasıl alınıyor? 

Biliyorsunuz turizm ruhsatı ile inşa edilen bu binalar astronomik fiyatlarla müşteri buluyor. Turizm ruhsatı veren belediye, inşaat satılınca konut oturma raporunu hangi yasaya göre veriyor ki… 

Yıldız Burnu örneğini defalarca yazdık. Denize sıfır bu arsayı belediye neden satar ki, konserleri finanse etmek için mi? 

136 milyon TL'ye satılan denize sıfır bu arsaya rezidans ruhsatı vermek bir yolsuzluk belgesi değil mi? 

 

Gelelim üçüncü kent suçu ve yolsuzluk alanına. Büyük depremden önceki iki yıl içinde Çeşme ve köylerinde yüzlerce kaçak inşaat yapıldı. Tarım alanları ve imara uygun olmayan pek çok alanda bunun çok örneği var. İki, üç yıl bunlara göz yuman belediye, büyük depremden bir hafta sonra çoğu hakkında tutanak kaleme aldı. Bu Çeşme'yi değil kendini kurtarmak içindi. 

Kaymakamlık, belediye, savcılık ve jandarmanın kendilerini hukuksal kurum yapan yasalara uymadığı anomik bir dönem yaşıyor Çeşme...

Özellikle son on yıldır adeta kurumsallaşmış bu yağma yönetiminin asli işlevine geri dönmesi için, Çeşme'de kapsamlı bir yüzleşme yaşanmalıdır.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI