|
Tweet |
ObjektifÇeşmeHaber/ Selma Artar
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çeşme Şubesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaşkanı, Millî Mücadele’nin Batı Cephesi Komutanı ve Lozan Barış Antlaşması’nın mimarı İsmet İnönü’yü, vefatının 52. yılında Çeşme’de düzenlenen anlamlı bir törenle andı.
Çeşme’de bulunan İnönü Anıtı önünde gerçekleştirilen anma törenine; ADD Çeşme Şube Başkanı Deniz Ahilik, ADD İzmir Şubeleri Eşgüdüm Sözcüsü ve Karşıyaka Şube Başkanı Ufuk Yıldırım, dernek üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Saat 12.00’de başlayan anma programı, İnönü Anıtı önünde yapılan basın açıklamasıyla başladı. Törende, İsmet İnönü’nün Cumhuriyet’in kuruluş sürecindeki belirleyici rolü, demokrasiye, laikliğe ve tam bağımsızlığa verdiği katkılar vurgulandı.
.jpeg)
İnönü Anıtı Önünde Cumhuriyet ve Laiklik Vurgusu
Anma töreninde konuşan ADD İzmir Şubeleri Eşgüdüm Sözcüsü ve Karşıyaka Şube Başkanı Ufuk Yıldırım, İsmet İnönü’nün tarihsel önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün İsmet İnönü’yü anmak sadece bir anma etkinliği değildir; açıkça bir tavır almaktır. Çünkü İsmet İnönü, Atatürk’e saldırmaya cüret edenlerin, Cumhuriyetle, laiklikle ve ulus devletle hesaplaşmak isteyenlerin en kolay hedefi hâline getirilmiştir.
İnönü’ye yöneltilen saldırıların ortak noktası, tarihin bilinmemesi ya da bilerek çarpıtılmasıdır. İkinci Dünya Savaşı’nın ateş çemberinde, dünyanın büyük bölümünün işgal ve yıkım altında olduğu bir dönemde Türkiye’yi savaşın dışında tutmak, basit bir tercih değil; bir devlet aklı ve dehasıdır.
.jpeg)
Cumhuriyet, bir kişinin keyfine göre şekillenecek bir rejim değildir. İsmet İnönü’nün ‘Bir memlekette namuslular, en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça o memleket kurtulamaz’ sözü bugün her zamankinden daha anlamlıdır.
Cumhuriyet sahipsiz değildir. Bu ülke saraylara göre değil; Lozan’a, hukuka ve millet iradesine göre yönetilecektir. İnönü’nün mirası; korkaklık değil cesaret, boyun eğmek değil direniş, sessizlik değil Cumhuriyet mücadelesidir.
Ne tarihi çarpıtanlara ne hukuksuzluğu meşrulaştıranlara ne de Cumhuriyetle hesaplaşmak isteyenlere bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz. Buradan Çeşme’den, İzmir’den, Cumhuriyet’in vicdanından haykırıyoruz:
Yaşasın Cumhuriyet!
Yaşasın tam bağımsız ve demokratik Türkiye!
Yaşasın laik Cumhuriyet!”

Manevi Oğlu Erdoğan Bakkalbaşı’ndan İnönü’nün Hayatına Dair Anılar
Anma programı, saat 14.00’te Ilıca’da bulunan STK Merkezi’nde devam etti. Program kapsamında, İsmet İnönü’nün manevi oğlu ve Konya Senatörü Erdoğan Bakkalbaşı bir konuşma yaptı.
Bakkalbaşı, İsmet İnönü’nün yaşamının doğru anlaşılabilmesi için doğduğu dönemin koşullarının iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. İnönü’nün ailesinin eğitimli ve aydın bir yapıya sahip olduğunu belirten Bakkalbaşı, babası Hacı Reşit Bey’in Osmanlı döneminde ağır ceza davalarına bakan bir hâkim olarak görev yaptığını aktardı.
İnönü’nün çocukluğunu Malatya, Sivas ve Anadolu’nun çeşitli kentlerinde geçirdiğini ifade eden Bakkalbaşı, askerî okullarda aldığı disiplinli eğitimin onun devlet adamlığı kimliğinin temelini oluşturduğunu söyledi.
Bakkalbaşı, “İnsanların gerçek kişilikleri yalnızca dış görünüşleriyle değil; sohbetleri, değerlendirmeleri ve hayata bakışlarıyla ortaya çıkar. İsmet İnönü, bu yönüyle derinlikli ve sorumluluk sahibi bir devlet adamıydı” dedi.
Anma programı, gerçekleştirilen eşgüdüm toplantısı ve katılımcıların toplu hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.
