Ayayorgi’de Beton Skandalı: SİT Alanında İnşaat Başladı

Çeşme’nin dünyaca ünlü Aya Yorgi Koyu’nda yıllardır koruma altında bulunan doğal ve arkeolojik SİT alanları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaptığı ikinci imar planı değişikliğiyle yeniden yapılaşma baskısına açıldı. Çevre derneklerinin açtığı dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu; plan değişikliklerinin şehircilik ilkelerine, kamu yararına ve SİT koruma prensiplerine açıkça aykırı olduğunu ortaya koydu. Ancak mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı beklenmeden iş makinelerinin sahaya girmesi büyük tepki çekti.

49 BİN METREKARELİK ALAN 11,2 MİLYAR TL’YE DEVREDİLDİ

Çeşme Kent Konseyi Başkanı Dr. Ahmet Güler, bölgedeki yapılaşmanın hızla arttığını belirterek tehlikenin boyutunu şu sözlerle anlattı:

“Ne yazık ki betonlaşma tamamen devam ediyor. Villa yapılıyor. 433 bin metrekarelik alan bir yıl önce imara açıldı ve biz bu kararı dava ettik. Bölge hem SİT hem arkeolojik hem de tarihi nitelikte. Bilirkişi incelemesi tamamlandı. Ardından 49 bin metrekarelik kısmı 6–7 ay önce ihaleye çıkarıldı ve Ankara merkezli büyük bir şirket olan MESA’ya verildi.

Alan, Emlak Gayrimenkul tarafından kâr ortaklığı usulüyle satıldı ve 11,2 milyar TL’ye devredildi. Şirket hemen inşaata başladı.”

“GERİ DÖNÜLMEZ ŞEKİLDE BETONLAŞACAK!”

Güler, Ayayorgi’deki yapılaşmanın bölgenin su kaynaklarını tamamen tüketeceğini vurgulayarak şöyle devam etti:

“Geçtiğimiz Temmuz ayında Çeşme’de sular kesilmişti, Kararesi Barajı devre dışı kalmıştı. Aynı durum tekrar kapıda. Çeşme’de ciddi bir su sıkıntısı var. Aya Yorgi su bakımından çok kıt bir bölge. Bu yeni yapılaşmaların üzerine bir de 433 bin metrekarelik alan eklenirse, su kaynağı olmayan bir bölgede tamamen betonlaşma olacak.

Üstelik bölgede kanalizasyon altyapısı yok. Böyle bir alanda bu tür yapılaşma, Çeşme’yi geri dönülmez şekilde betonlaştırır.”

“Bu sadece inşaat değil, doğa katliamıdır!”

Çeşme’nin kalbi olan Ayayorgi, bugün kepçelerin ve kamyonların insafına bırakılmış durumda.

İmar planı iptal davası devam ederken inşaata başlanması, çevre örgütleri ve yurttaşlar tarafından “rant uğruna yapılan açık talan” olarak nitelendiriliyor.

Sit alanı ve doğal koruma bölgesi Ayayorgi, şimdi taş taş üstüne koyanların değil, doğanın üzerine beton dikenlerin hedefinde.

Denizi, yamaçları, zeytinlikleriyle bu eşsiz doğa parçası göz göre göre yok ediliyor.

Bu sadece bir inşaat değil; bir doğa katliamıdır, bir ihanetin resmidir.

Ayayorgi, rantçıların değil halkındır!