Bugun...

Baha Güveloğlu yazdı ✍️ SABIR, SABIR, SABIR… AMA NEREYE KADAR?

facebook-paylas
 Tarih: 12-08-2025 13:15:18  -   Güncelleme: 12-08-2025 13:19:18

Baha Güveloğlu yazdı ✍️ SABIR, SABIR, SABIR… AMA NEREYE KADAR?

Ege Bölgesi’nin turistik ilçesi Çeşme’de bitmek bilmeyen bir sorun var: sokak canlıları meselesi. Yerel yönetimler, bu konuda hiçbir zaman üzerine düşeni tam anlamıyla yapmadı. Bu yüzden sorun her geçen gün büyüyerek karşımızda duruyor.

 

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ilçemizde hiçbir zaman tam olarak uygulanmadı. On yılı aşkın süredir Alaçatı ve Çeşme belediyeleri “Yakala, Kısırlaştır, Yerinde Yaşat” için bile yeterli çalışma yapmadı. Ancak bugün, toplama kararı alınan her bölgeden her tür sokak hayvanı yakalanıp barınağa kapatılıyor.

 

Kısırlaştırılmayan kedi ve köpekler artık yılda üç defa doğum yapıyor. 6-7 aylık bir kedi veya köpeğin dişi yavruları da dört aylıkken doğurmaya başlıyor. Bu popülasyonun giderek artmasıyla birlikte sokak canlıları meselesi daha da karmaşık bir sorun yumağına dönüşüyor. Çeşme’deki hayvanseverler, dernekler ve bireyler ne kadar çabalasa da, yerel yönetimin katı yapısı sorunların çözümünde yetersiz kalıyor.

 

Belediye Veterinerlik İşleri, CİMER şikayetleri, Kaymakamlık emirleri vb. gerekçelerle her gün ekip çıkarıp hayvan topluyor. İş öyle bir hale geldi ki, iki olayda esnafın “üzerinde kene var” diye bildirdiği hayvanlar bile toplandı. İlk olayda Veteriner İşleri Müdürünün  haberi bile yoktu. Oysa yerinde bir ense kene ilacı uygulanıp bırakmak yeterliydi. Ancak o can hâlâ barınakta “hapis” hayatı yaşıyor.

 

Bu olayın tekrar yaşanmaması için talimat verilmesine rağmen, aynı şey ikinci kez oldu. Uyutulduğunu düşündüğümüz iki “yasaklı ırk” konusunda da şüphemiz devam ediyor. Çeşme’deki hayvanseverler olarak artık “Toplanmaları engelleyemiyorsak, bari barınakta mutlu, huzurlu ve sağlıklı yaşasınlar” noktasına geldik.

 

Barınak içler acısı durumda. Belediyenin bunu nasıl görmezden geldiğini anlamak mümkün değil. Barınak düzenlemesi için Şubat ayından beri uğraşıyoruz. Geçen hafta bunun için meclis kararı alındığını öğrendik, bu bizi umutlandırdı. Ancak süreç aylar sürecek. Yıllardır kısırlaştırılmayan hayvanlar üremeye devam ediyor, Çeşme’nin her yeri yavrularla dolu.

 

Bir yaş altındaki tüm hayvanlar yavru kategorisinde ve çoğunun hastalık önleyici karma aşısı yok. Toplanma sonrası barınağa girer girmez hastalık kapıyorlar. Son iki ayda barınaktan sahiplendiklerimizin %90’ı parvo veya kanlı ishal kaptı ve tedaviye rağmen hayatını kaybetti. Bu kadar yüksek ölüm oranını kim açıklayabilir?

 

Karantina alanı yok, yavrular için özel alan yok. Yüzlerce canın bırakıldığı alanda yeterli kontrol sağlanamıyor. Barınak yetkilileri ve personeli hayvanseverleri adeta düşman gibi görüyor. Örneğin, kendi veteriner hekiminin “gençlik hastalığı taşıyıcısı” olduğunu söylediği bir hayvan başka hayvanlarla aynı alanda tutuluyor. Bunu yanlış bulan kişiye verilen cevap ise “Başka yer yok.”

 

Bu durum, hastalık taşıyıcı hayvanın diğerlerine bulaştırması ve aşısızların ölmesi anlamına geliyor. Belediyede doğru düzgün aşılama yok, tedavi yok. Ameliyat ekipmanı olmadığı için kısırlaştırma dışında operasyon yapılamıyor. Trafik kazası sonucu kırıkla gelen bir hayvan için “dışarıda yaptıralım” dediğimizde izin verilmiyor. Sahipli bir kaza mağduru hayvan ise sahibinin imzası olmadan tedaviye dahi verilmiyor.

 

Sabır, sabır, sabır… ama bir yere kadar.


  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER GÜNDEM Haberleri
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
  ANKET Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
  NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI