![]() |
Tweet |
ObjektifÇeşmeHaber/ Selma Artar
Türkiye Kamu-Sen’in 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde sunulan zam teklifini reddetmesi üzerine ülke genelinde gerçekleştirilen iş bırakma eylemi, Çeşme’de de yankı buldu.
KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Çeşme Temsilciliği, Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi bahçesinde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya SES üyesi sağlık çalışanlarının yanı sıra EĞİTİM SEN Çeşme Şubesi ve DİSK Emekli-Sen Çeşme Şubesi de katılarak destek verdi.
“Sağlık Emekçileri Yoksulluk Sınırında”
SES Çeşme Temsilciliği adına açıklamayı yapan İşyeri Temsilcisi Mazlum Durgut, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının Avrupa ve OECD ortalamalarının çok altında ücret aldığını belirtti. Durgut, “Vergi yükü ve enflasyonla birlikte sağlık emekçileri yoksulluk sınırında yaşamaya mahkûm ediliyor. Çalışanlar ek iş yapmak veya birimlerinde daha fazla çalışmak zorunda bırakılıyor” dedi.
Performans sistemi ve döner sermaye uygulamalarının çalışanlar arasında adaletsizliği derinleştirdiğini söyleyen Durgut, “Bu sistem ekip anlayışını ve dayanışmayı parçaladı. Sağlık hizmetlerinin geldiği durumu şehir hastanelerinde ve özel sektör uygulamalarında açıkça görüyoruz” diye konuştu.
“Toplu Sözleşme Düzeni Göstermelik”
Durgut, toplu sözleşme sürecinde sunulan zam teklifinin kabul edilemez olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“İkinci görüşmede temel ücrete yapılan 1000 TL’lik zam teklifi, emeğimizle alay etmektir. Bu tablo, toplu sözleşme düzeninin göstermelik olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Yetkili sendika bu tablonun hesabını tüm kamu emekçilerine vermek zorundadır.”
Talepler Tek Tek Sıralandı
Durgut’un okuduğu açıklamada, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin talepleri detaylı biçimde sıralandı:
• Ücret ve sosyal haklar: Döner sermaye ve ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması, lojman hakkının adaletli biçimde düzenlenmesi, kira yardımı ve büyükşehirlerde kira tazminatı verilmesi, kreş hakkı ve kreş ödeneği sağlanması.
• Çalışma koşulları: Zorunlu servis hizmeti veya ulaşım desteği, fazla mesai ve angaryaya son verilmesi, güvenceli personel istihdamı, taşeronlaştırmaya son verilmesi.
• Sağlıkta şiddet ve meslek hastalıkları: Sağlıkta şiddeti önleyici yasal düzenlemeler, Covid-19 ve benzeri meslek hastalıklarının koşulsuz meslek hastalığı sayılması.
• Hak kayıpları: OHAL/KHK ihraçlarının iptali ve görevlerine iade.
• Adaletli yönetim: Yöneticilikte liyakat esası, adil vergi düzeni ve sosyal hizmet tazminatı hakkı.
“Ya Hep Beraber, Ya Hiçbirimiz”
Açıklamada şu ifadelerle kamu çalışanlarına birlik çağrısı yapıldı:
“Emekçilerin en önemli güvencesi, örgütlenme özgürlüğüne dayalı grevli toplu sözleşmeli bir çalışma yaşamıdır. Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber ya hiçbirimiz! Yaşasın KESK, Yaşasın SES”
Mazlum Durgut, konuşmasının sonunda eyleme destek veren tüm sağlık emekçilerine ve kamu çalışanlarına teşekkür etti.