Çeşme'nin yönetiminde Belediye Başkanı olarak 4 Dönem, 20 yıl görev yapan Faik Tütüncüoğlu Özel Röportaj

Çeşme Belediye Başkanlığı’nda sizin kadar uzun süre görev alan başka bir başkan olmadı sanırım, 4 dönem 20 yıl, sizin döneminizde neler yapıldı Çeşme’ye?

Benim zamanımda en önemli konu alt yapı idi ve oradan başladık. Günümüzde Çeşme halkı hala foseptikle uğraşıyor. Mesela kanalizasyon 2014’de nerede bıraktıysak hala orada. Bugün Çeşme’de kanalizasyonun yüzde 40’ı - 43'ü hala denize akıyor. Ör; Çiftlikköy’de bulunan Fenerburnu dahil,- Çiflikköy’ün  ilerisine kadar alt yapı yok, Tekke plajının hemen üstünde bulunan otelden- Dalyan’a kadar alt yapı yok, Ilıca plajından-  özel idarenin oteli var buradan Ildırı’ya kadar alt yapı yok. 

Büyükşehire devredildi diye bir bahane olmaz, sizin büyükşehirde meclis üyeniz var, komisyonlara katılıyorsunuz ve büyükşehir buradaki alt yapı çalışmalarından para alıyor. 

Çeşme halkının yararına olan ‘Halk Ekmek Fabrikası’nı, yine ben kurmuştum, 

Tekke plajındaki restoran yine benim zamanımda oldu. Benim zamanımda spora çok önem verdik, her mahalleye halı saha, tenis kortu, voleybol sahaları ve çocuklar için parklar yaptık.

Dalyan uygulama otelinin karşısında bulunan spor sahaları yine benim zamanımda yapıldı.

Çeşme’nin en önemli su işini çözdük, Baraj inşaatı yüzünden yaşananları herkes biliyor, daha sonra biz burayı Çeşme Belediyesi’nin kendi parasıyla satın aldık.

Tanay Orman Kampı önündeki yolun genişletme iznini 2013 yılının sonunda aldık, 2014’ün Ocak ayında ihalesi yapılmıştı. Benden sonra Muhittin Bey gelince bu ihaleyi iptal etti.

Sizin zamanınızda Çeşme için yapılan en güzel icraatlardan birisi de Çeşme’de üç kattan fazlasına izin vermemek olmuş, bir de evlerinin bahçesine herhangi bir ağaç fidanı dikmeyene oturma ruhsatı vermemişsiniz doğru mu bu?

Çeşme’de koruma planları çerçevesinde 3 kattan fazlasına izin vermedik, tek parsele tek konut yapılmasını istedik, ben ikiz villa yapımına da karşı çıktım.

O zaman herkes eleştirdi, buraların yerlilere ait olduğunu ayrıcalık yapmamızı istediler, şiddetle karşı çıktım. Onlara bu haliyle parsellense benim 20 parselim olur sizin dediğiniz gibi yaparsam 40 parselim olur maddi olarak çıkarım olsa bile Çeşme’nin sosyal yaşamına ve dokusuna uygun olmayacaktır dedim ve itiraz ettim. 

O dönem meclis kararı ile her 15 metreye bir ağaç dikme mecburiyeti getirmiştik.

Bir anlamda ağaçlandırmaya teşvik gibiydi, bu sayede çok da meyve ve zeytin ağacı diken oldu. 

Başkanlığınız döneminde kurumlarla aranız nasıldı?

Ben bir kere devletle kavga etmem. Devletin burada bulunan tüm temsilcileri ve idari amirleri ile oturup konuşurum. Ters düştüğümüz konular da olurdu bunları oturup konuşarak çözerdik.

Size Çeşme’nin yemeyen ve yedirtmeyen  başkanı  diyorlar, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Ben 4 dönem Çeşme’yi kanun ve nizamlara uygun olarak yönettim bu şekilde yaptım görevimi. Çeşme halkının yararını gözeterek, onlara eşit hizmet anlayışıyla hizmet verdim.

Bu konuda çalışanlarıma gerekenleri söyledim kanuni, yasal hakkı olanın hakkını verin dedim. İmar bölümünde o zaman Füsun Hanım ve şimdiki  Fen işleri müdürü Ahmet bey vardı, hepsi bilir can düşmanım olsa hakkını vereceksiniz dedim. 

Siz halkınızdan sizi eleştirenlere kin güttünüz mü?

Ben seçildikten sonra hiç bir belediye memurunu değiştirmedim, sekreterler dahil.

Ama kanun ve nizamın dışında iş yapan olduysa onları değiştirdim. 

Gündüz mesai bitinceye kadar başkanlarıydım, akşam 5’ten sonra hepsiyle görüşür, dost arkadaş olurduk.

En çok Ilıca’daki termal kür merkezinin üzerine dükkan yaptığınız için eleştiri alıyorsunuz buna ne diyorsunuz?

Ilıca'daki 25 bin metrekare alana inşa edilecek 250 yatak kapasiteli, bin kişiyi de ayakta tedavi edebilecek merkezle ilçemizin kış turizminin de hareketlenmesini hedefledik. O dönem ihaleyi açtık ama her şey bizim elimizde değildi o zaman çok yüksek bir meblağ istendi. Biz bu paraları belediye  olarak ödeyemezdik bu yüzden olmadı.

Rezidans konusunu sormak istiyorum?

Rezidanslar tamamen Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan kaynaklanan bir sorun. Daha önceden apart otellerin yapımına  % 20’e kadar izin veriyorlardı sonra bu oran değiştirildi % 80’ e çıkarıldı ve oda oda hisse satışı çıkarıldı.

Sizce Çeşme’nin son 5 yılı yerel yönetim açısından nasıl geçti?

Belediyenin esas görevi burada yaşayan halkın yaşamını kolaylaştırmaktır. 

Belediyenin arazi satışları meselesi var mesela, bunlar aslında belediyenin değil Çeşme halkının arsaları bunları satıp karşılığında Çeşme halkına ne yaptı? 

Göze görünen tek yer kalenin önü meydan düzenlemesi var, burada da araç sahipleri alt takım sorununundan şikayetçi ve kadınlar da topuklu ayakkabı giyememe sorunundan şikayetçi oluyor. 

Belediye açık olmalı şeffaf olmalı. Buralara kaç lira harcadı, kaç lira kazandı açıklansın kamuoyuna.

Geçenlerde basında gördüm Karadağ’a talip olmuş bize verin diye, peki şimdi sormaz mı insan 5 yıl içinde kaç tane ağaç diktin de Karadağ’a talip oluyorsun diye…

Bunu aslında siz gazetecilerin sorması lazım. 

Spor yatırımlarını göremiyorum, futbolculara verilen paralardan bahsetmiyorum, spor aktivitelerinin yapılması için gereken spor alanlarından bahsediyorum. 

Sonra bakıyorsunuz kendisi benimde sevdiğim bir kişiydi Levent Veryeri. 

Bu kişinin  bildiğim kadarıyla Çeşme Belediyesi’nde resmî bir görevi yok ama bu çocuk 4,5 - 5 yıldır hiç para almadan kendi aracıyla gelip gidiyor belediyede hizmet veriyor, neden, ne karşılığında?

Bunlar insanın aklına kötü şeyler getiriyor. 

Şimdiki meclis üyelerinden Aybars, kaçak inşaat yapıyor, bu inşaatı mühürleniyor, inşaatına devam ediyor ve hala daha yıkılmıyor bu inşaatı ve bu kişi imar komisyonunun başındaydı. Üzücü şeyler bunlar, bunları halka anlatsınlar. 

Belediye yönetimi şeffaf olmalı belediyede kaç kişi nerelerde çalışıyor halk bilmeli, söz verilen projelerden hangisi gerçekleştirildi kaç para harcandı bunlar bilinmeli 

Ekrem Oran Çeşme Belediye Başkanlığına adaylığını açıkladığında siz karşı çıkmıştınız ve “Partim aday gösterse dahi desteğim olmaz. Çeşme için iyi bir aday değil." demiştiniz neden?

Ben partime karşı değilim, kişilerin parti içinde yapmış olduğu hatalara karşıyım. 

Şantiye Evlerinde görevli olan bu şahsı “siteleri koordine etsin” diye görevlendirdik ve bizim yanımızda siyasi hayatına başlamış oldu. Daha sonra Belediye Meclis üyesi oldu. İkinci döneminde bu şahsın beyanına dayanarak liste yapıp İlçe Seçim Kuruluna verdik, sonra İlçe Başkanı ısrarla diploma isteyince, lise diploması getirdi  ve o zaman anladık ki diploma konusu bir yalan. Zaten kendisi de seçildikten sonra üniversite diplomasını alarak bizi doğrulamış oldu.

Bu yüzden mi CHP’den ihraç edilmiştiniz mahkeme kararı ile tekrar CHP’ne geri döndünüz, bu süreçte neler oldu?

Beni Ekrem’in adaylığına karşı çıktığım için şikayet etmişler, CHP il yönetim kurulu bu şikayetleri oy birliği ile red etmişti fakat parti yüksek disiplin kurulu haberim olmadan beni partiden

ihraç etti. Ben  de bu konuyu mahkemeye taşıdım. Mahkemenin vermiş olduğu 2019/35  Esas, 2019/87  karar sayısı ile kesin olarak hakkımda verilen ihraç kararını iptal etti ve partime geri döndüm.

Bizim zamanımızda ön seçimler vardı parti içinde biz hep ön seçimle geldik, meclis üyeleri de  öyle, sadece bir ya da iki kontenjan kullanılırdı. 

Belediye başkanı olduktan sonra partiye karışmadım ve hiç bir zaman da delege adayı olmadım, seçimler bizim zamanımızda hep çarşaf liste ile yapılırdı.

2024 seçimleri için desteklediğiniz bir aday var mı, nasıl bir aday olursa desteklersiniz?

Öncelikle Çeşme için adaylar belli olsun ona göre hareket edelim. 

Dürüst, namuslu, çalışkan, Çeşme’yi seven, çalmayan ve çaldırmayan biri olursa gayet tabi desteklerim ama çeşitli sorunları varsa ve bu bariz Çeşme halkı tarafından biliniyorsa o zaman desteklemem, zaten genel merkezde böyle adayları desteklememeli.