Çeşmeli Hayvanseverler 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde: “Yastayız, İsyandayız!”

ObjektifÇeşmeHaber/ Selma Artar

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü kapsamında, Çeşme Kent Konseyi Hayvan Hakları Komisyonu’nun çağrısıyla ÇESAL, HAYTAP, Çeşme Hayvan Hakları Platformu, hayvanseverler, hayvan hakları savunucuları ve gönüllüler, Çeşme Cumhuriyet Meydanı’nda, Çeşme Belediyesi önünde saat 16.00’da bir araya gelerek basın açıklaması yaptı.

Hayvanseverler, 4 Ekim Hayvan Hakları Koruma Günü’nün kutlanacak bir gün olmadığını, bu tarihin bir “yas günü” olduğunu ifade etti. Geçen yıl “katliam yasası” olarak çıkarılan yasa sonrasında ölüm, yaşam ve barınak arasına sıkışmış sokak hayvanlarının sesini duyurdular.

Hayvanseverler adına basın açıklamasını tiyatro sanatçısı Mahperi Mertoğlu okudu.

Mertoğlu yapmış olduğu basın açıklamasında;

“Bugün, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü.

Türkiye’de ve dünyada birçok hayvan türü; barınaklarda, mezbahalarda, taşımacılıkta, süt ve yumurta çiftliklerinde, hayvanat bahçelerinde, üretim çiftliklerinde, giysi endüstrisinde, yunus parklarında, deney laboratuvarlarında ve sayamadığımız birçok alanda hakları acımasızca gasp edilmekte ve yaşamları son verilmektedir.”

Türkiye’de 2004 yılında çıkarılan ve hayvanlar için yetersiz olan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na karşı mücadele ederken, AKP iktidarı ve ortakları tarafından hazırlanan, sokakta yaşayan hayvanların —özellikle köpeklerin— ağır tecrit koşullarını aratmayan şekilde toplanması ve öldürülmesinin önünü açan “Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, kamuoyunda “Katliam Yasası” olarak bilinen yasa, 30 Temmuz 2024’te TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

“Katliam yasası ile sokakta yaşayan hayvanlar hızlıca yaşam alanlarından koparıldı ve barınaklarda öldürülmeye başlandı.”

20 yıldır Hayvanları Koruma Kanunu uygulanmadığı, kısırlaştırma ve aşılama yapılmadığı, yasaya uymayanların cezalandırılmadığı, denetimlerin yetersiz olduğu, devlet ve sermaye ortaklığıyla devam eden hayvan üretimi ve satışının yasaklanmadığı, hayvanları terk edenlere cezalar verilmediği apaçık ortadayken; yeni yasanın 2 Ağustos’ta Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği günden itibaren Türkiye’nin çeşitli kentlerinde sokakta yaşayan hayvanlar hızlıca yaşam alanlarından koparıldı ve barınaklarda öldürülmeye başlandı. Sokaklarda hayvanlara yönelik şiddet ve zehirlemeler arttı. Hayvanların yaşamını savunanlar ise gözaltına alındı, şiddet gördü, hatta katledildi.

Katliam yasasının yürürlüğe girdiği bir yılı aşkın sürede, hayvanlar kanun eliyle yaşamlarından koparılarak barınak diye adlandırılan hapishanelerde katledilmişken, iktidarın kendi çıkardığı yasayla dahi bağdaşmayan hallerde, barınaklarda ve sokaklarda hayvana şiddet uygulayanlar ya da özgürlüğünden mahrum bırakanlar hakkında soruşturma açılmadı ya da tutuklama yapılmadı.

“Çeşme’de de en uysal köpekler bile acımasızca toplanmakta ve şartları uygun olmayan barınaklara alınmakta”

Bakımevi diye adlandırılan barınakların yapımı yasada açıkça belirtilerek 2028’e kadar süre verilmişken; yerel yönetimler, yasanın yalnızca kendileri için “iyi” olan maddelerini uygulayarak uygun alanları bile olmadan toplama yapmaktadır. Aynı yerel yönetimler, köpekler için kişi başı 8-10 metrekare alan olması, her gün temizlik ve beslenme yapılması, hayvan refahının gözetilmesi, bütçe ayrılması gibi şartları göz ardı ederek sadece kendi çıkarlarına yönelik kanun maddelerini uygulamaktadır.

Bu bölgemiz olan Çeşme’de de durum aynıdır. Mahallelerden en uysal köpekler bile acımasızca toplanmakta, uygun olmayan barınak şartlarında hapis hayatı yaşatılmaktadır.

“Hayvanlara ve onların yaşamını savunanlara yönelik tüm bu sistematik politikalara karşı; bugün burada, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nü kutlamıyoruz. Yastayız, isyandayız!”

Hayvanları hedef göstererek hapsetme ve katletme politikalarına, “mal” statüsüne indirgeyip onların bedenleri üzerinde her türlü söylem üretilmesine, katliam yasasına karşı sesimizi yükseltiyor ve tüm siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini, yaşam hakkı savunucularını, doğanın ve hayvan haklarının korunması için harekete geçmeye davet ediyoruz.

Tüm devlet kurumlarını, mevcut yasayı iptal ederek hayvan haklarını güvence altına alan politikalar üretmeye çağırıyoruz.” sözlerine yer verdi.