|
Tweet |
ObjektifÇeşmeHaber/Selma Artar
Çeşme’nin tanınmış yazarlarından Mehmet Culum, Aya Haralambos Kilisesi’nde düzenlenen söyleşi ve imza gününde okurlarıyla buluştu. “Anlatacaklarım Var…” başlıklı etkinlikte Culum, yazarlık serüvenini, kitaplarının ortaya çıkış hikâyesini ve eserlerinde yer alan Çeşme ve Alaçatı’nın tarihi geçmişine dair anılarını anlattı.
Söyleşinin dikkat çeken kısmı, Culum’un yazarlığa başlama hikâyesi oldu. Yunanistan’da yaptığı bir yolculuk sırasında Kanada’dan gelen bir çiftle tanıştığını aktaran Culum, çiftlerden birinin edebiyat profesörü olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Hayatımda hiç kitap okumadım; bu bir övünç değil ama gerçek. Yazar olamayacağımı düşünüyordum. Kanadalı edebiyat profesörü bana, ‘İyi ki okumamışsın, bir yazarın etkisine girmemişsin,’ dedi. O gün yazmaya başladım.”
Culum, babasının doğduğu yeri bulmak için çıktıkları yolculuğu ise şöyle aktardı:
“Karanlık bir sahil yolundan yürüdük. Kıvrımı döndüğümüzde denizi ve tekneleri gördüm. Çocukluğumdan beri duyduğum hikâyeler gözümün önünden geçti. Sarı bir bina vardı. Osmanlı’da sarı, yalnızca hanedana verilen bir renkti. Dedemin berber ocağının burada olduğunu biliyordum.”

Söyleşide duygusal anlar da yaşandı. Culum, babasının hikâyesini yazarken annesiyle yaptığı uzun sohbetleri, ilk müsveddelerini ajandaya yazdığı günleri ve yıllar süren araştırmalarını şu sözlerle anlattı:
“Annemle konuşmaya başladım, ‘Babam sana ne anlattı?’ diye sordum. Başta anlatmadı ama sonra lotus çiçeği gibi açıldı. Ben de aldım ajandayı, 60–70 sayfa sabaha kadar yazdım. Sonra ‘Bu saçmalık,’ dedim, kapatıp tavan arasına kaldırdım. Dokuz yıl hiç yazmadım.”
Culum, birçok kitabının Ilıca sahilinde yürürken zihninde şekillendiğini de belirtti:
“Ben kitaplarımı sahilde yürürken yazarım. Eve dönünce oturur, klavyeye aktarırım.”
Azap Ağa ile başlayan yazma sürecinin zamanla Çeşme ve Alaçatı tarihine yöneldiğini söyleyen Culum, Alaçatılı, Kalenin Gölgesinde, Yengeç Dişi, Atatürk’ün Çeşme Günleri ve son olarak Ilıca’nın hikâyesini anlatan Kemancının Oteli adlı eserlerini ortaya çıkarma sürecini de paylaştı. Culum, bölgenin belleğini kayıt altına alma motivasyonunu şu sözlerle özetledi:
“Çeşme’nin kitabını yazmak boynumun borcuydu. Bu toprakların belleğini yazıya geçirdim. Söz uçar, yazı kalır.”
Etkinlik, Culum’un kitaplarını imzalaması ve okurlarıyla sohbet etmesiyle sona erdi.
