Enkaz altından iki saat sonra kurtarılan Aker Ailesi Çeşme’de

Cemile’min bebeklerini sevemedim…

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu İlçesi, Kılılı mahallesinde çiftçilikle uğraşan Aker ailesi, Türkiye’yi yasa boğan depremde enkaz altında kaldıktan 2 saat sonra kurtarıldı. İki üç gece çadırda kaldıktan sonra ailecek Çeşme’ye annelerinin yanına geldiler.

Kahramanmaraş’ın Türkoğlu İlçesi, Kılılı mahallesinde çiftçilikle uğraşan Aker ailesi; Mustafa Aker (53), Tülay Aker (45), Sultan Güneş (71) ve gelinleri Feride Kılıç (42) depreme evlerinde yakalandılar, enkaz altında kaldılar ve enkazdan 2 saat sonra akrabalarının ve köylülerin yardımı ile çıkarıldılar. Depremde iki hamile ineği ölen Tülay Aker, depremde yaşadığı o anları anlatırken göz yaşlarını tutamadı. 

Cemile’min bebeklerini sevemedim…

Tülay Aker; “Annem yazları Çeşme’de yaşıyor, kışı geçirmek için benim yanıma Kahramanmaraş’a gelmişti. Buğday ekiyoruz, koyunlarımız var, iki ineğim var ikisi de hamileydi, doğumlarına bir ay kalmıştı, seviniyordum Cemile’min, Zeyno’mun bebekleri olacak diye sevemedim Cemile’min bebeklerini. Çok çok üzülüyorum onları kurtaramadım diye. Biz kurtulduk sağ salim çıktık ama Cemilem, Zeynom hamile hamile enkaz altında kaldı. 

Bizim evimiz iki katlıydı alt katı ahır olarak kullanıyoruz kış olduğundan hayvanlarım hamile diye evin altına getirmiştik, diğer 10 koyunum dışarda başka bir yerde duruyordu. Gece onlara bakmaya inmiştim eşimle saat 4,17’ de önce bir sallantı oldu, 23 yaşında kızım var, telefonuyla koşarak yanımıza geldi. Tam hep beraber çıkacakken alttan çok sert bir şey geldi ve tavan üzerimize düştü. 7 kuvvetinde falan değil çok büyük bir sarsıntıydı. Oğlum ve annem de üst katta depreme yakalanmış. Eşim, ben ve kızım enkaz altında kaldık hareket edemedik telefonla köylülerimizi aradık. Onlar da zaten depremden sonra hemen bizim oraya gelmişler bizi çıkarmaya. İki saat sonra çıkarıldık. Önce eşimi, kızımı sonra beni çıkardılar. Bizi arabaya taşırken çok fena yağmur yağıyordu, o arada doğalgaz patladı, bir iki evde yangın çıktı. 

Eşimin kafasına tavan düştüğü için Sütçü İmam Üniversitesi Hastanesi var, tomografi çektirmek için oraya götürdüler. Yollar, köprüler, evler çok kötü yıkılmış, zor gittik hastaneye. 

Akrabalarımdan ölen oldu, köyde o anda 50 kişi falan vefat etmiş, biz ailecek bir kaç gün çadırda kaldık. Annemde bize gelmişti çok şükür o da sağsalim çıktı yanımızdan. Onun evi Çeşme’deydi.

Adana’dan otobüse bindik buraya geldik. 

Çeşme’ye geldiğimiz ilk andan itibaren herkes çok yardımcı oldu. 

Allah herkesten razı olsun. Muhtarın yardım ettiğini duyduk, oradan eşim, kendim ve çocuklar için kıyafet, hijyen malzemesi ve gıda yardımı aldık.

Çeşme Belediyesi kömür getirdi. 

Şimdi çok karmaşık duygular içindeyim. 

Elhamdulillah biz kurtulduk sevindim ama ölenlere çok çok üzüldüm. Hele hamile olan Cemile’min ve Zeyno’mun ölmesine daha çok üzüldüm. Allah böyle acı bir daha kimseye yaşatmasın.

Köyümün giriş çıkışlarını kapatmışlar biraz burada duracağız, belki geri gideriz 10 koyunum duruyor onlara bir şey olmadı. Keşke ineklerimi de onların yanına koysaymışım belki ölmezlerdi."