Bugun...
SON DAKİKA

Çeşme Doğu-Der’den Kayyum Tepkisi!

facebook-paylas
 Tarih: 05-11-2024 23:18:31  -   Güncelleme: 05-11-2024 23:31:31

Çeşme Doğu-Der’den Kayyum Tepkisi!

ObjektifÇeşmeHaber / Selma Artar

 

Esenyurt, Halfeti, Batman ve Mardin belediyelerine kayyım atanmasına tüm ülkede tepkiler sürerken, bir tepki de Çeşme’den geldi. Emek ve Demokrasi Güçleri Platformu’nun yaptığı basın açıklaması sonrası Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (Doğu-Der) Başkanı İrfan Ülgen de bir açıklama yaptı. Ülgen, yapmış olduğu basın açıklamasında;


 

“Türkiye, halkın iradesine saygı gösterilmesi üzerine kurulu bir demokrasiyi sürdürme hedefi olan bir ülkedir. Ancak son yıllarda halkın seçtiği belediye başkanlarına kayyum atanması uygulaması, bu demokratik ilkeleri zedeleyen bir durum yaratmıştır. Kayyum atamaları, seçilmiş yerel yönetimlerin, yani halkın iradesiyle göreve gelmiş kişilerin yerine devletin belirlediği isimlerin getirilmesi anlamına gelir ve bu uygulama halkın oylarına ve seçimle gelen iradesine karşı yapılmış bir müdahale olarak değerlendirilmektedir.

 

Belediye başkanları halk tarafından seçilmiştir ve bu kişiler sadece oylama yoluyla görevlerinden alınabilir. Ancak Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti gibi belediyelere kayyum atanması, halkın oylarıyla seçilen temsilcilerin görevden alındığı bir süreci ortaya koymuştur. Bu, halkın yerel yönetimlerdeki iradesinin gasp edilmesi anlamına gelirken, demokrasi ve halkın özgür iradesi üzerine kurulu yönetim anlayışına da ters düşmektedir.

 

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer gibi alanında saygın bilim insanları, yıllarca ülkeye hizmet vermiş isimlerdir. Aynı şekilde, Ahmet Türk gibi deneyimli, barış ve kardeşlik mücadelesini savunan liderler, halkın güvenini ve saygısını kazanmış belediye başkanlarıdır. Böylesi duayenlerin görevden alınması, halkın iradesine, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne darbe niteliğindedir.

 

Gelecekte güçlü bir demokrasiye, halkın iradesine ve özgürlükçü bir Türkiye’ye sahip olabilmemiz için halkın oylarına ve seçilmiş iradeye saygı gösterilmesi zorunludur. Türkiye’nin, demokratik değerlerin korunmasıyla özgürlüğün ve barışın hüküm süreceği bir ülke olması beklenmektedir. Ancak günümüzde kayyum atamaları gibi uygulamalarla bu değerlerin ayaklar altına alındığını görmek, hepimizi derin bir endişeye sürüklemektedir.

 

Demokratik iradeye müdahale eden bu kayyum uygulamalarının yanında, ülkemizde güvenliğin sağlanması konusundaki yetersizlikler de dikkat çekmektedir. Kırıkkale Balıköy Belediye Başkanı’nın sokak ortasında katledilmesi, ülkemizdeki güvenlik açıklarının bir göstergesidir. İnsanlar, sokaklarda, kendi memleketlerinde güven içinde yaşayamıyorsa, bu durum toplumsal huzur ve güven ortamının ciddi biçimde zedelenmesine yol açmaktadır. Güvenliğin sağlanamadığı bir ülkede, halkın demokratik süreçlere olan güveni de azalır; zira güvenlik, hukukun üstünlüğü ve adaletin teminatıdır.


 

Türkiye’deki ekonomik sorunlar da toplumu derinden etkilemektedir. Artık vatandaşlarımız özel hastanelerde tedavi hizmeti alırken bile çeşitli çıkar hesaplarıyla yüz yüze kalmaktadır. Özellikle sağlık hizmetlerinde karşılaşılan bebek ölümleri ve çocuk hastalıkları konusundaki ihmaller, halkın sağlık güvenliğine olan güvenini yitirmesine neden olmaktadır. Bu tablo, Türkiye’nin ekonomik kriziyle daha da derinleşmekte ve aile yapısı üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır.

 

İşsizlik, yoksulluk ve geçim sıkıntıları her geçen gün artarken, Türkiye’deki ekonomik koşullar aileleri daha da zora sokmakta, toplumdaki dayanışma ruhu ise gitgide zayıflamaktadır. Yoksulluk, sefalet ve umutsuzluk içinde yaşamaya zorlanan halkın sorunlarına çözüm bulunmazsa, toplumun geleceği için büyük bir tehdit oluşacaktır.

 

Türkiye’nin geleceği için demokrasinin, halkın iradesine saygının, güvenliğin ve adaletin tesis edilmesi önem arz etmektedir. Kayyum atamaları gibi demokratik olmayan müdahaleler, güvenlik açığı, sağlık sistemindeki aksaklıklar ve ekonomik kriz, ülkemizin temel değerlerinin yeniden sorgulanmasına yol açmaktadır. Türkiye’de demokrasiyi, halk iradesini, güvenliği ve adaleti sağlamak; yalnızca bugünkü kuşak için değil, gelecek nesiller için de bir zorunluluktur. Toplum olarak bu değerleri korumak adına hepimize önemli sorumluluklar düşmektedir. Türkiye, halkın özgür iradesinin, demokratik seçimlerin, güvenlik ve huzur içinde bir yaşamın tesis edileceği bir ülke olmalıdır.” sözlerine yer verdi.


  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER GÜNDEM Haberleri
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
  ANKET Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
  NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI