Nuri Ertan Özel Röportaj (Bölüm 2)

 (Bölüm 2)

Ekrem kaç defa Ankara’ya gitti, kaç kere Ak Partili Bakanlarla görüştü, bunu söylesin bana.

Bak bunu özellikle yazmanı rica ediyorum senden.

Sene 1983, Faik SODEP’ten aday oldu ben de Milliyetçi Demokrasi Partisi’nden (MDP) aday oldum aldık biz seçimi.

Para yok belediyede yol istimlakına ayrılmış biraz para var onun dışında yok,

Çeşme’de gündem yakalamak için bir iki olay attık ortaya Çakabey olayını attık, Çakabey’in mezarı var falan dedik tuttu bu. Para da geldi ama az.

Sonra bir gün bana bir haber geldi. Emlak kredi tesislerinde iki bakan kalıyor, diye. Biri Türkiye Bayındırlık ve İskan Bakanı Safa Giray, diğeri Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türel bizim için ikisi de çok önemli. Özellikle Bayındırlık ve İskan, belediye olarak hemen hemen her işimiz burayla. Gittim hemen yanlarına.

‘Hoşgeldiniz, Sayın Bakanlarım, yarın benim evimde kahvaltıya buyurun.’ dedim. Bu iletişim çok önemli.

Ekrem Efendi de bunu yapacak!

Çeşme’ye bir sürü bakan geliyor, bir sürü büyük insan geliyor onları kapacaksın Çeştur’a değil evine davet edeceksin.

Neden söylüyorum bizim o kahvaltı Çeşme’de bütün kapıları açtı bize. Biz 1985 yılının Eylül ayında ANAP’a geçtik. Ekrem Pakdemirli ile Turgut Özal’a gittik ben liman ve otoyolu yapılmasını istedim. Çeşme’ye liman yapısın ki Sakız’la bağlantı kuralım.

Benim için Çeşme son durak olmamalıydı, olmadı da. 

Turgut Özal ile görüştüm, 

‘Limandan önce otoyolu yapalım sonra limana gelelim Nuri Evladım dedi.’ ben peki efendim dedim, kapattım konuyu.

Ekrem Pakdemirli bir yıl sonra bakan oldu Çeşme’ye geldi, liman için ikna ettik liman yapıldı. Liman olunca ne oldu? Devlet otoyolunu gündeme aldı hemen. O zaman İzmir - Urla otoyoluydu biz onu Urla’dan Çeşme’ye çektik, ben çaba sarf ettim devlet yaptı. Böyle yürüyor bu işler.

Şimdiki Belediye Meclis Üyelerinin hiç birinde de hayat yok. 

Hayat yok derken, ne yapmaları gerekiyor?

Yırtıcı değiller, yırtıcı olacaklar, mesela şunu sorgulamaları gerekiyor. Ilıca Mahallesi’nde bulunan Karabina ile Rasim Palas otelin arasındaki belediyeye ait yeri gerçekten zarar gördüğü, sakat olduğu için mi yıktı belediye, yoksa Rasim Palas’ın yan cephesini açmak için mi yıktı? Bu çok basit suali Başkana soracaklar. 

Sizce bu soruyu sorabilecek meclis üyesi ya da muhalif meclis üyeleri var mı Çeşme Belediye Meclisinde?

Sıfır yok!

Onu diyorum işte. Alparslan zaten duyduğuma göre CHP’ye geçmek üzereymiş, çok idealist bir sağcıydı kendisi, Hüseyin’in zaman zaman sesi yükseliyor sonra tekrar sesi kesiliyor, Hasan bir şeyler anlatıyor ama bunu kendisi bile duymuyor ki belediye başkanı duysun.  Hepsi iyi çocuklar ama durum böyle, muhalefet böyle olmaz çok sorulacak şeyler var bunları başkana sorabilmeliler. 

İmarda sorulacak şeyler var, şimdiye kadar hiçbir meclis üyesi Şifne Durmuş mevkiindeki  - Reisdere’yi geçip otoyolun altından devam ediyoruz o yolun sol tarafı- buradaki usulsüzlükleri araştırıp sormadılar, sormaları gerekiyor. 

Bu bir tenkit değil, Çeşme ile alakalı şeyler.

Mesela Çeşme gibi yerde senin 28 tane plajın varken güneşlenme terası gereksiz, şimdi bir tanede Çiftlikköy’e yapıyorlar, ihtiyacı yok Çeşme’nin buna. 

Tarihi Çeşme Kalesi önündeki  büfeler, ne işe yarar? Madem açtın kalenin önünü, orada ne işi var bunların. Çeşme halkı karşı çıktı, ben de tepki koydum çok, hiç bir meclis üyesinden ses çıkmadı.

2024 yerel seçimleri için size aday olmayın, gençlerin önünü açın destek olun diye söylüyorlar, daha genç bir adayı destekler misiniz?

Çeşme’de şu anda  bu kapasitede, donanımlı, genç bir aday görmüyorum. 

Benim kalbimden bir isim geçiyor, ismini de söylüyorum Okan Sabancı doktor kendisi Alaçatı’da. Adaylığını açıklasın ben hemen kenara çekilirim, hem maddi hem manevi de desteklerim. 

Bu iş Ekrem’le falan olmaz.

Belediye Başkanlığı bambaşka bir şeydir Selma, nasıl anlatayım. Bir şeyi yaptım ya da yapmadım kenara çekildim değil.

Benim Çeşme’de başkan olduğum yılları insanlar hala özlemle anıyor. Neden?

Ben kimseyi siyasi olarak da, insan olarak da ayırmadım, yeterki vatandaşımın işi çözülsün dedim, kin, nefret beslemedim. Bunlar yanlış şeyler.

Belediye başkanı olacak kişinin bir kere Çeşme’yi çok sevmesi gerekiyor, taşını, toprağını, yolunu, rüzgarını bilmesi gerekiyor. 

Çeşme’ye sahip çıkılmalı. 

Şimdi Çeşme’nin bu halini görünce inan içim parçalanıyor. 80’li 90’lı yıllara bak bir de şimdiki haline.

Bozdular Çeşme’yi, çok bozuldu.

Daha da fazla bozulmasına izin vermek istemiyorum bu yüzden aday oldum. 

Çeşme’de bugün en büyük sıkıntı imarda, Ayasaranda mesela gitti burası ve çok kötü gitti, buranın artık geri dönüşü yok.

Sonrada bu rezidans belaları geldi. Bir kente ancak bu kadar kötülük yapılır.

Alt yapın yok Selma, yolun yok, içme suyu yeni geliyor ama her yer turizm ruhsatıyla rezidans. hiç bir faydası yok Çeşme’ye. 

Oldu Başkan oldunuz diyelim bu Çeşme Projesi’ne duruşunuz ne olacak?

Çeşme Projesi değil, Alaçatı Projesi olur onun adı, ben çünkü Alaçatı’nın ayrı bir belediye olması için de çalışacağım.

Nasıl olacak bu konuda yasa var?

Bu bir kabiliyet meselesi bu lafımda çok iddialıyım ben Çeşme’ye Belediye başkanı olursam 6 ay içinde Alaçatı kendi belediyesine kavuşur, yaz bunu mutlaka.

O zaman sınırlar da değişir, hem Alaçatı hem Çeşme için iyi olur. Bizim sınırımız İYTE’nin olduğu yerdeydi, Uzunkuyulular itiraz etti, mahkemeye taşıdı aldılar burayı. 

Haklılardı çünkü…

Alaçatı Çeşme’nin üzerinde, Çeşme’de Alaçatı’nın üzerinde bir yük.

Çeşme başka vasıflara sahip, Alaçatı başka vasıflara sahip, herkes kendi yolunda ilerlemeli.

Çeşme’nin müthiş bir hava kalitesi ve 28 adet plajı var.

Çeşme’de yıkılan okullar var, hala hiçbiri yapılmadı yerine, çocuklar ve öğretmenler üst üste, bu konuyu nasıl çözeceksiniz?

Ben devletin yerinde olsam bu yıkılan okullarla ilgili tahkikat başlatırım. 16 Eylül’ü bilmem, Namık Kemal’ın ön kısmı sakat değildi, güçlendirme yapılabilirdi, arkadaki lojmanları da yıktılar. Kimse dur demedi.

Bu otogar yakışıyor mu Çeşme’ye?

Biz bu otogarı 70-80’li  yıllarda yaptık yıl 2023…

Herkesi kucaklayan bir başkan olacak mısınız?

Beni herkes bilir Çeşme’de, belediye başkanlığım zamanında vatandaşlar gece  on iki de bir de gelirdi. Herkesin sorununu çözmeye çalıştım, Kimse diyemez bana siyasi ayrım yaptı diye. Yapmadım.

Son olarak bir şeyler söylemek ister misiniz?

Bak kızım ben çocukken burada yol yapan amcalara yardım ederdim, futbol sahasının etrafındaki ağaçları, babam başkanken arkadaşlarımla diktim ben, tek tek ellerimle, burada futbol oynadım, spor kulübünün hem oyuncusu hem yöneticisiydim, ilk kütüphaneyi ben yaptım, turizm binasını yapan ilk insanım, balıkçı barınağı ben yaptırdım, herkes benimle dalga geçerken Çeşme’deki barajı ben yaptırdım Süleyman beye, Bülent Baratalı ile birlikte İYTE okulunu oraya biz getirdik.

Bizde CHP’li şundan bundan yoktu, bütün siyasi düşünceler tek bir masa etrafında toplanırdı, saygı ve sevgi içerisinde, hedefimizde Çeşme olurdu.

Ben bunları yaparken gece uyku uyuyamazdım çok heyecanlanırdım.

Çeşme’yi koruyarak geliştirmek, gençlerimize sahip çıkmak, kendi memleketlerinde iyi bir eğitim alabilmelerini sağlamak amacım.

Allah bana nasip etti okullar yaptım, sağlık ocağı yaptım şimdi de pek çok çocuğumuza burs veriyorum. 

Bunların hepsini buradaki gençlerimize insanımıza ve Çeşme’ye sahip çıkmak için yapıyorum.

Her şey Çeşme için.

Peki ya projeler ve ekibiniz?

Onları da bir dahaki sefere seçime yakın paylaşacağım.