Bugun...
SON DAKİKA

Sessiz Çatlama

facebook-paylas
 Tarih: 13-12-2025 22:26:25

Sessiz Çatlama

Geçen gün evimde bir takım  işlerle uğraşırken bir an durup düşündüm. Teknoloji ne kadar ilerledi, artık her şeyi eskiye bakınca parmağımızın ucuyla yapabiliyoruz. Peki neden bu kadar yorgunuz ya da neden kendimizi bu kadar yorgun hissediyoruz?

 

Teknoloji ilerledikçe hayatın kolaylaşacağını düşündük. Bilgi elimizin altına serildi, mesafeler kısaldı, her şey telefonumuzun bir tık uzağına taşındı. Eskiden ulaşılması güç olan bilgiler, yapay zekâ ile artık cebimizde. Ama nedense biz hep yorgunuz.

 

Bu yorgunluk sadece iş temposundan, trafikten ya da gündelik koşturmacadan kaynaklanmıyor. Daha derin, daha sessiz, daha ağır bir yorgunluk bu: Ruhun, zihnin ve iletişimin yorgunluğu; aslında iletişim sandığımız iletişimsizliğin yorgunluğu.

 

Bugün insanlar birbirini duymuyor. Çünkü herkes konuşuyor, herkes anlatıyor, herkes hükmediyor. Dinlemek neredeyse unutulmuş bir eylem hâline gelmiş. Bilgiye erişimin kolaylaşması, insanı daha anlayışlı ya da olgun kılmak yerine, çoğu zaman daha iddialı ve tahammülsüz hâle getirdi. Herkes “Ben zaten biliyorum” diyor; ama kimse gerçekten o bilgiyi  anlamaya çalışmıyor.

 

Bu durum, iletişimi bir ihtiyaç olmaktan çıkarıp bir güç mücadelesine dönüştürmüş durumda. Konuşmalar artık anlamak için değil, haklı çıkmak için yapılıyor. Her cümle bir savunma, her fikir bir mevzi kazanma çabası. İletişim bir köprü olmaktan çıkıp adeta bir savaş alanına dönüşmüş durumda. Herkes üstün gelmeye, herkes haklı çıkmaya çalışıyor; ama bu savaşın galibi yok. Yalnızca yıpranan, tükenen ve içine kapanan bireyler ve toplum var.

 

Sürekli onay ve beğenilmeyi bekleyen bireyler, bu savaşın merkezinde yer alıyor. Herkes söylediklerinin tasdik edilmesini, fikirlerinin alkışlanmasını, varlığının görünür kılınmasını istiyor. Ego artık sadece bir duygu değil; toplumsal bir güç göstergesi hâline gelmiş durumda. “Beni doğrula, beni önemse, beni beğen, bana katıl” baskısı, insan ilişkilerinin görünmez yazısı hâline geldi.

 

Yorgunluk çoğu zaman yanlış anlaşılmaktan, söylemek isteyip söyleyemediklerimizden, anlatmaya çalıştıkça anlatamadıklarımızdan, yalnızlaşmaktan, dinlenilmemekten ve kelimelerimizin boşlukta asılı kalmasından kaynaklanıyor. İletişim kurmaya çalışırken bağ kuramıyoruz. Günümüzde anlaşılmak, en temel ama en zor ihtiyaçlardan biri hâline gelmiş durumda.

 

Eskiden iletişim, insanlar arasında anlayış ve bağ kurma aracıydı. Şimdi konuşmalar çoğunlukla haklı çıkmak, üstün gelmek veya karşı tarafı susturmak için yapılıyor. Kelimeler bir köprü değil; barikat, silah ve mevzi hâline gelmiş. İletişim, empati ve anlayış için değil, güç mücadelesi için kullanılıyor.

 

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, 2025 yılında çalışanların yüzde 54’ü “sessiz çatlama” yaşıyormuş. Araştırdım, neymiş bu sessiz çatlama: Kişinin tükenmişlik ve stres nedeniyle işine karşı içten içe uzaklaşması, kopması, üretkenliğinin düşmesi ve işi bırakma isteğinin giderek artması demekmiş. Ekonomik koşullar ve alternatif iş fırsatlarının kısıtlılığı nedeniyle çoğu kişi işinden  çıkmıyor; bağırmıyor, kriz çıkarmıyor, kapıyı çarpıp gitmiyor ama yavaş yavaş işlerinden, ilişkilerinden ve hayattan uzaklaşıyor.

 

Bu sessiz çatlama, çalışanların işe olan duygusal bağlılığını kaybetmesine yol açarak hem bireysel hem toplumsal tükenmişliği besliyor.

 

Çünkü günümüzde modern toplumda yorgunluk artık sadece bedende değil; ruh ve zihinlerde, ilişkilerde ve iş dünyasında da güçlü bir şekilde hissediliyor. 

 

Yani özetleyecek olursak günümüz filozoflarından Byung-Chul Han’ın da dediği gibi;

“Günümüzün yorgunluğu aşırı çalışmaktan değil, aşırı var olmaya zorlanmaktan kaynaklanıyor.”

 


  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER GÜNDEM Haberleri
  HABER ARŞİVİ
  HAVA DURUMU
  ANKET Tüm Anketler
Web sitemize nasıl ulaştınız?
  NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI