![]() |
Tweet |
ObjektifÇeşmeHaber/ Selma Artar
Çeşme Belediyesi’nin kamuya ait arsaları satışa çıkarmasına tepki gösteren Türkiye Komünist Partisi (TKP) Çeşme İlçe Örgütü, bugün belediye binası önünde basın açıklaması yaptı. TKP Karaburun örgütü de açıklamaya katılarak destek verdi.
TKP Çeşme İlçe Başkanı Serhat Göktoğan, belediyeyi şeffaflıktan uzak ve rant odaklı bir yönetim anlayışıyla hareket etmekle eleştirdi. “Bu ihaleyle sadece toprak değil; geleceğimiz, kamusal haklarımız ve Cumhuriyet değerlerimiz satılacak” diyen Göktoğan, Çeşme halkını satışlara karşı birlik olmaya çağırdı.
“Neden satıyorsunuz?”
Basın açıklamasında belediyeye yöneltilen sorular şöyle:
• Belediyenin gelir-gider dengesini sağlamak için neden ilk çözüm halkın malını satmak oluyor?
• Bütçe neden halka açık biçimde açıklanmıyor?
• Personel fazlalığı iddia edilirken neden her iş müteahhitlere ihale ediliyor?
• 2014’te borçsuz devralınan belediye bugün neden borç içinde? Satılan arsaların gelirleri nerelere harcandı?
Basın açıklaması sonrası dilekçe
Basın açıklamasının ardından TKP Çeşme İlçe Örgütü, belediyeye satışların gerekçelerini ve elde edilen gelirlerin kullanımının açıklanmasını talep eden bir dilekçe verdi.
“Çeşme’nin Geleceği Satılık Değildir”
Göktoğan, açıklamasında özelleştirme politikalarının yerel düzeyde de sürdüğünü belirterek şunları söyledi:
“Belediyecilik piyasa mantığına terk edilemez. Belediye halkın kurumudur. Açık, katılımcı ve hesap verebilir yönetim anlayışı, halkın en temel hakkıdır. Çeşme’nin geleceği satılık değildir. Doğamız, kıyılarımız ve kamusal alanlarımız sermayeye teslim edilemez.”
TKP Çeşme, bundan sonraki süreçte de kamuya ait malların satışına karşı mücadeleyi sürdüreceklerini duyurdu.
TKP Çeşme İlçe Başkanı Serhat Göktoğan’ın Basın Açıklamasının Tam Metni:
ÇEŞME HALKINA ÇAĞRIMIZDIR: GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM!
TALAN DÜZENİNE GEÇİT VERMEYELİM
Çeşme’nin ve Yarımada’nın değerli halkı,
Sizleri sevgi ve dayanışmayla selamlıyoruz.
Hatırlarsınız, bir Maliye Bakanı vardı: Kemal Unakıtan.
“Babalar gibi satarım” diyerek Cumhuriyet’in devletçilik ilkesini yok etmenin ve halkın ortak malını talan etmenin önünü açtı. Sümerbank, SEKA, Telekom, Petkim, limanlar, santraller, madenler ve fabrikalar birer birer talan edildi, sermayeye peşkeş çekildi.
Sonuç: Açlık sınırında yaşam, taşeronlaştırılan emek, yok edilen doğa, kentlerimize el koyan sermaye.
Son iki dönemdir aynı uygulama Çeşme’de de karşımıza çıktı. Sürekli kamu arazileri satılıyor. Bugün de Çeşme Belediyesi arsa satış ihalesi yapacak.
Bu ihaleyle sadece toprak değil; geleceğimiz, kamusal haklarımız ve Cumhuriyet değerlerimiz satılacak. Biz buradayız ve Çeşme halkı adına soruyoruz:
1. Neden satıyorsunuz?
Belediyenin gelir-gider dengesini sağlamak için neden ilk çözüm halkın malını satmak oluyor?
2. Bütçeyi neden açıklamıyorsunuz?
Halka açık bir bütçe, şeffaf bir yönetim sözü vermediniz mi? Gelirler, giderler ve borçlar neden açıklanmıyor?
3. Personel fazlalığı var deniyor, neden her işi müteahhitlere ihale ediyorsunuz?
Personel fazlalığı varsa ve hemen her işi müteahhitlere ihale ediyorsanız, hem kamunun personeline hem de kamu kaynaklarına ihanet ediyorsunuz demektir. Belediyecilik, şirketlere ihale dağıtmak değildir.
4. 2014’te borçsuz devralınan belediye bugün neden borç içinde?
O günden bu yana ne kadar arsa sattınız? Satışlardan elde ettiğiniz paraları –ki bunlar kamu kaynaklarıdır– nerelere harcadınız? Bugün satacağınız arsalardan elde edeceğiniz geliri nereye harcayacaksınız? Bu soruya Çeşme halkı onay verecek mi? SORDUNUZ MU?
Sormadınız ve bizim olanı bize sormadan elden çıkarıyorsunuz; meşru bir iş yapmadığınız için vicdanlarımızda suçlusunuz.
Bu sorular sadece belediye yönetimine değil, 7 dönemdir kesintisiz CHP tarafından yönetilen bir belediyede yaşanan çürümenin de halk nezdinde tartışılması gereken sorulardır. Artık sorun bir parti meselesi değil, bir kamu vicdanı, ahlak ve gelecek meselesidir.
Bugün yaşanan süreç, özelleştirme politikalarının yerel uzantısıdır. Belediyecilik piyasa mantığına terk edilemez!
Kamu yararının gereği olarak tüm kararlar halkla birlikte, halkın denetimiyle alınmalıdır.
Belediye halkın kurumudur. Açık, katılımcı ve hesap verebilir yönetim anlayışı, halkın en temel hakkıdır.
Bugün belediyeye vereceğimiz dilekçe ile yukarıdaki sorulara yazılı ve kamuya açık yanıtlar talep ediyoruz. Bu yanıtlar verilmediği takdirde, ihalenin arkasında şeffaflıktan uzak, rant odaklı bir niyet olduğu kesinleşecektir.
Biz susmayacağız. Halk olarak, komünistler olarak, Cumhuriyetçiyiz ve kamucuyuz.
Çeşme’nin geleceği satılık değildir!
Doğamız, kıyılarımız ve kamusal alanlarımız sermayeye teslim edilemez!
Çeşme halkını bu talana karşı birlikte durmaya, dayanışmaya ve örgütlenmeye çağırıyoruz.
Sizlerin sessiz kalmadığı bir Çeşme, hepimizin kazanacağı bir Çeşme olacaktır.