![]() |
Tweet |
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ve Merkez Komitesi üyelerinin yer aldığı bir heyet bugün sabah saatlerinde Antakya’ya ulaştı.
Antakya'ya ulaşan TKP heyeti, yardım, arama ve kurtarma çalışmalarına başladı.
Depremin 3. gününe dair TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, SOL TV’ye şu açıklamalarda bulundu;
“Depremden etkilenen alanın bu kadar geniş ve ihtiyaçların çok fazla olduğu koşullarda eldeki kısıtlı kaynakların nasıl etkili dağıtılacağını değerlendirdiklerini belirtti. Böylesine ağır ve yıkıcı bir depremin hasarsız atlatılmasının imkansız olduğunu belirten Okuyan, diğer yandan imparatorluk iddiasındaki bir iktidarın yönetiminde ülkenin çökmüş olduğu gerçeğinin ortaya çıktığını vurguladı. Okuyan, Hatay girişinde korkunç bir trafik olduğunu ancak tarikat araçlarının devlet desteğinde yolları açılarak istedikleri gibi hareket edebildiklerini paylaştı. Antakya ve İskenderun’da hiçbir örgütlü otorite olmadığını söyleyen TKP Genel Sekreteri OHAL ilan edilmesinin bu tabloyu değiştirmeye yetmeyeceğini, TKP’nin şu an için OHAL’in siyasi sonuçlarıyla ilgilenmediğini, iktidar OHAL’i istismar etmeye kalktığı takdirde gereken yanıtı vereceklerini ancak şimdi öncelikli işlerinin daha fazla insana yardım eli uzatarak dayanışmayı örgütlemek olduğunu aktardı.
Depremin üçüncü gününde yıkımın boyutlarıyla ilgili yeni veriler ortaya çıkarken depremden etkilenen bölgelerdeki insanlarımızın ihtiyaçları her geçen gün farklılaşarak artıyor.
Enkaz altından kurtarılan, arama ve kurtarma çalışmalarından aileleri ve yakınlarıyla ilgili haber bekleyen ve gidecek bir yeri bulunmayan yurttaşların bölgede bekleyişi devam ediyor. Kurtarma ekipleri, üçüncü günün sona ermesiyle birlikte, ne yazık ki arama ve kurtarma çalışmalarından sağ kurtarılabilecek insanlarımızın sayısının düşme eğilimi göstereceği bilgisini paylaşıyor.
Türkiye Komünist Partisi’nin üye, gönüllü ve dostlarından oluşan ekipler, gün gün değişen ihtiyaçları ve deprem yönetimine dair bilimsel bilgileri de göz önünde bulundurarak çalışmalarını her an yeniden yapılandırıyor. Dayanışmayla büyüyen insan ve lojistik kaynaklarımızı dondurucu soğuk, açlık ve susuzluğa karşı var gücümüzle seferber ediyoruz. Çocuk bezi, çorap, battaniye, uyku tulumu, kışlık çadır, polar, kışlık ayakkabı ve bot, su, ve kuru gıda ihtiyacı yaşamsal hale geliyor.
Bugün itibariyle bölgede kriz ve dayanışma merkezlerinde görev alan arkadaşlarımızın sayısı 400’e ulaştı. Kurtarma çalışmalarında eğitim ve deneyime sahip olan ve bugün itibariyle sayısı yüz kişiye ulaşan TKP kurtarma ekibi de sahada çalışmaya devam ediyor.
Arkadaşlarımızın bir bölümü yıkımın ve ihtiyacın en yoğun olduğu Hatay Antakya’da bulunan kriz masasından koordine edilen çalışmalara katılırken bir bölümü devlet organizasyonunun ulaşmadığı ve TKP kriz masasına bildirilen diğer yıkım bölgelerine kaydırılıyor. Bu bölgelerin başında Hatay İskenderun, Kahramanmaraş Nurhak ve Malatya geliyor.
TKP’nin Hatay Antakya Armutlu’da bulunan kriz masası, Adana Türkan Saylan Parkı yakınındaki Toros Semt Evi, Adana Akkapı Çocuk Parkı yakınındaki Akkapı Semt Evi, İskenderun Gürsel Mahallesi Semt Evi, Gaziantep Şahinbey Güneykent Frida Kafe çaprazındaki Şehit Polis Mehmet Demir Parkı, Diyarbakır Huzurevleri Mahallesi Semt Evi, ve Pazarcık’ta kurulan dayanışma merkezlerine bugün yenileri ekleniyor. Kahramanmaraş Nurhak, Malatya ve Osmaniye’de dayanışma merkezleri bu akşam itibariyle oluşturuluyor.
Kriz masasında yapılan yardım ihbarları izleme çalışmasında iletilen iletişimlerle düzenli aralıklarla görüşülüyor, durum güncellemesi ve takibi yapılıyor.
TKP parti büroları ve semt evlerinde halkın desteğiyle dayanışma malzemeleri toplanmaya ve elbirliğiyle ihtiyaç kategorilerine göre tasnif edilerek paketlenmeye devam ediyor. Hazırlanan malzemeler deprem bölgesine doğru sevk ediliyor. Erzurum Karaçoban’dan yola çıkan dayanışma malzemeleri Malatya’nın Doğanşehir Polatlı Köyü’ne ulaştırıldı. Depremin yıkıcı etkisinin ağır yaşandığı 400 haneli köye girdiğimizde daha önce ulaşmış bir yardım ekibi bulunmuyordu. Iğdır’dan yola çıkan dayanışma malzemesi yüklü kamyon da Malatya’ya doğru yol alıyor. Bunlara ek olarak şimdiye dek İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir ve Çanakkale’den toplam 8 tır ve bir otobüs dolusu dayanışma malzemesi bölgeye ulaşmış durumda. Bu gece bu rakama 3 yenisi eklenecek. Gaziantep ve Adana’dan Nurhak ve Pazarcık’a doğru yola çıkmış birer kamyonet de varış noktasına ulaşmak üzere.
***
Halkımız çok ağır bir felaketle baş etmeye çalışıyor. Üzüntü, yorgunluk, çaresizlik ve ölüm var. Ama öfke de var. Halk devletin yokluğundan, iktidarın pişkinliğinden öfke duymaya başlamış durumda.
Adıyaman Valiliği önünde yardımların yetersizliğine tepki gösteren halk Ulaştırma Bakanı’nı ve Ankara’dan gelen yetkilileri protesto ediyor, araçlarını tekmeliyor ve yetkililer binayı terk etmeye zorlanıyor. Erdoğan ekranlardaki açıklamasında bir kez daha sabır isterken halkın sabrının kalmadığı görülüyor. Erdoğan Pazarcıklı depremzedeye: “Olanlar hep oldu, bunlar kader planının içerisinde olan şeyler” derken bakanları her şeyin kontrol altında olduğunu söylerken halk gerçekleri yaşayarak, dayanışarak birbirine dokunarak görüyor.
İktidarın büyüyen bu tepkiyi dizginlemek için bulduğu çareyse interneti kısıtlamak, “ihbar hattı”nı devreye sokmak, kendisine bağladığı medyası ile başka bir resim sunmaya çalışmak.
Ama bu resim her yerinden dökülüyor. Dökülmek zorunda. Halkımız dayanıştıkça, birbirinin elinden tuttukça bu ülkeden, bu insanlıktan ümidin kesilmeyeceğini tek güvenebileceği şeyin kendisi olduğunu bir kez daha gösteriyor.”