TKP İzmir’den ‘su krizi’ toplantısı, kayıp-kaçak' oranı % 50’yi buluyor

İzmir’de yaz aylarından bu yana derinleşen su krizine ilişkin Türkiye Komünist Partisi (TKP) İzmir İl Örgütü tarafından basın toplantısı düzenlendi. Konak Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda, krizin nedenleri ve çözüm önerileri ele alındı. Toplantıya TKP İzmir İl Başkanı Tuğçe Sezen Gedik ile Çevre Mühendisi Mehmet Faruk İşgenç katıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU Genel Müdürlüğü verilerine göre kentin en büyük içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyesine gerileyerek yüzde 10’un altına düştü. Temmuz ayından itibaren başlayan planlı su kesintileri, zamanla kent merkezine kadar yayıldı. İZSU tarafından açıklanan kesinti programı aralık ayı itibarıyla da güncellendi.

“İklim değişikliği söylemiyle sorumluluk örtülüyor”

Toplantıda ilk sözü alan TKP İzmir İl Başkanı Tuğçe Sezen Gedik, İzmir’de yaşanan su krizinin yalnızca iklim değişikliği ve kuraklıkla açıklanamayacağını vurguladı. Gedik, merkezi hükümet ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sorunun esas nedenlerini göz ardı ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Yıllardır su havzalarını ve derelerin beslenmesini engelleyen yapılaşmaya, betonlaşmaya ve çarpık kent büyümesine göz yumup, ardından ‘iklim değişti’ demek açık bir suçun üzerini örtmektir.”

Gedik, plansız ve rant odaklı kent politikalarının İzmir’deki su krizini ağırlaştırdığını ifade ederek, çözüm önerilerinin yalnızca bireysel su tasarrufuna indirgenmesini eleştirdi. Aynı yaklaşımın kentteki çöp sorununda da görüldüğünü dile getirdi.

“Kayıp-kaçak oranı bazı ilçelerde yüzde 50’ye ulaşıyor”

Gedik’in ardından konuşan Çevre Mühendisi Mehmet Faruk İşgenç ise su krizinin yönetim ve planlama eksikliğinden kaynaklandığını söyledi. İşgenç, İZSU’nun “Evde Suyu Akıllıca Kullan” kampanyasını eleştirerek, kamusal sorunların yurttaşlara görev hatırlatılarak çözülemeyeceğini vurguladı.

İzmir’de resmi kayıtlara göre kayıp-kaçak oranının yüzde 25 civarında gösterildiğini belirten İşgenç, mühendislik ölçümlerine göre birçok ilçede bu oranın yüzde 50’ye yaklaştığını söyledi. Bunun su kaynaklarının ciddi biçimde verimsiz kullanıldığının göstergesi olduğunu ifade etti.

İşgenç, İzmir’in yakın gelecekte “mutlak su sıkıntısı” yaşayacak kentler arasında yer aldığını belirterek, kişi başına düşen temiz su miktarının hızla azaldığını dile getirdi. Kentin suyunun yaklaşık yüzde 45’inin yüzeysel kaynaklardan, yüzde 55’inin ise yer altı kuyularından sağlandığını hatırlatan İşgenç, Tahtalı ve Gördes barajlarının bu yıl planlanan miktarda su verememesine rağmen protokoller gereği tam kapasite kullanım yapılmış gibi ödeme yapıldığını söyledi.

“Deniz suyu arıtımı artık zorunluluk”

Deniz suyu arıtımının İzmir için artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldiğini vurgulayan İşgenç, bu alanda zaman kaybetmeden adım atılması gerektiğini belirtti. Türkiye’de deniz suyu arıtımının ciddi ölçekte yalnızca Avşa Adası’nda uygulandığını hatırlatan İşgenç, İzmir’de ise öncelikle küçük ölçekli birden fazla tesisin kurulmasını önerdi.

Bu tesislerde maliyet ve verimlilik analizlerinin eş zamanlı yürütülmesi gerektiğini ifade eden İşgenç, su kayıp-kaçak oranlarının düşürülmesiyle birlikte alternatif su kaynaklarının da hızla devreye alınması çağrısında bulundu.

Toplantılar sürecek

TKP İzmir İl Örgütü, İzmir’in temel ve kronikleşmiş kent sorunlarını ele aldığı basın toplantılarını önümüzdeki aylarda da sürdüreceğini açıkladı. Daha önce “İzmir’de Çöp Krizi” ve “İzmir’de Su Krizi” başlıklarıyla düzenlenen toplantıların devamının geleceği belirtildi.