Bugun...
SON DAKİKA

Çeşme’nin Kaderi Hukukla Yazıldı, Ama Rant Israrı Bitmedi

 Tarih: 25-10-2025 09:57:00
Dr. AHMET GÜLER

Beş yıl süren bir hukuk mücadelesi sonunda Danıştay, Çeşme Turizm Projesi’ni kesin olarak iptal etti. 

Bu karar, yalnızca bir idari işlemin değil, aynı zamanda Çeşme Yarımadası’nın geleceğini tehdit eden bir rant düzeninin de durdurulduğu anlamına geliyor. 
Ancak görünen o ki, rantın tadını bir kez alanlar, aynı hayali farklı ambalajlarla yeniden gündeme getirmekten vazgeçmiyor.  


Kanal İstanbul’un Ege Versiyonu
2020 yılında ilan edilen “Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” kararı, aslında Ege’nin Kanal İstanbul’uydu.  
16 bin hektarlık —yani 22 bin futbol sahası büyüklüğünde— dev bir kamu arazisi; orman, tarım, zeytinlik, sit alanı ve kıyılar dâhil olmak üzere yatırımcılara tahsis edilmek isteniyordu.  
Amaç turizm değil, 20–30 milyar dolarlık bir arazi rantı yaratmaktı.  
Bilirkişi raporları açıktı: “Bu proje kamu yararına değildir.”  
Danıştay da bu görüşü onayladı. Böylece Çeşme Yarımadası’nın kaderini değiştirecek bir tahribat, hukukun üstünlüğü sayesinde durduruldu.  


25 Yıldır Yatırım Yok, Şimdi Rant Planı Var
Son 25 yıldır merkezi hükümet, Çeşme’ye tek kuruşluk ciddi bir altyapı yatırımı yapmadı.  
Ne yeni bir arıtma tesisi, ne su isale hattı, ne de elektrik altyapısı güçlendirildi.  
Oysa aynı dönemde 20–30 otel rezidansa dönüştürüldü, turizm belgesiyle alınan arsalar konut projesi olarak satıldı.  
Sonuç ortada: Çeşme’ye eskisi kadar para harcayacak turist gelmiyor, çünkü alt yapı yetersiz, yollar tıkanık, deniz kirliliği artıyor, su yok, arıtma yok.  

Böylesi bir tablo ortadayken, merkezi yönetimin tek derdihâlâ bu 16 bin hektarlık araziden 20–30 milyar dolar rant yaratmak.  
Yani önce altyapıyı ihmal et, sonra aynı kenti “turizm kurtaracak” diyerek yeniden betonla!  
Bu samimi bir yaklaşım değildir.  
Önce Çeşme’ye adamakıllı bir altyapı yatırımı yapın, mevcut turizm tesislerini kurtarın; ondan sonra yeni projelerden söz edin.  


‘Minyatür’ Masalı
Ama rantın sabrı uzun. Şimdi aynı proje “Yeni Çeşme Projesi” adıyla yeniden gündeme getiriliyor.  
Bu kez 100 bin yatak yerine 30 bin yatak, “küçültülmüş” bir plan…  
Sanki isim küçülünce tahribat da küçülecekmiş gibi.  
Oysa mesele yatak sayısı değil; ekosistemin kaldırma kapasitesi.  
Çeşme’nin suyu yetmiyor, altyapısı çökmüş durumda, kıyıları zaten dolmuş.  
Küçülmüş proje söylemi, büyük bir yanılgının üzerini örten pazarlama taktiğinden başka bir şey değildir.  


Rantta Siyasi Uzlaşma
Bugün tablo ilginçtir:  
AK Parti milletvekili “Projeyi birlikte yapalım” derken, bazı CHP’li yerel yöneticiler de “Bir görelim, fena olmaz” diyebiliyor.  
İzmir Ticaret Odası “Yapsak iyi olur” açıklamasıyla aynı koroya katılıyor.  
Yani iktidar ve muhalefet, rant söz konusu olunca aynı sofrada buluşabiliyor.  
Bu, siyasetin en tehlikeli ortak paydasıdır: doğayı yok eden, kamu yararını değil, çıkarı önceleyen bir birliktelik.  


Hukukun Üstünlüğü, Betonun Altında Kalmamalı
Danıştay kararı kesindir.  
Aynı alanı yeniden turizm bölgesi ilan etmek, hukuken mümkün değildir.  
Buna rağmen projeyi “revize ediyoruz” diyerek yeniden sunmak, hukuk devletini hiçe saymaktır.  
Bir ülke yargı kararlarına uymuyorsa, planlama da kalkınma da göstermelik hale gelir.  
Oysa Çeşme’nin ihtiyacı, mega projeler değil; suyun, toprağın, kıyının adil paylaşımıdır.  


Turizme Değil, Talan’a Karşıyız
Bizler, Çeşme Çevre Derneği olarak turizme karşı değiliz.  
Biz doğayı yok eden, tarımı bitiren, kıyıları halka kapatan, suyu tüketecek rant projelerine karşıyız.  
Gerçek turizm; doğayla uyumlu, yerel halkın kazandığı, kültürün korunduğu turizmdir.  
Çeşme’nin geleceği, lüks otel zincirlerinde değil, zeytinliklerde, mandalina bahçelerinde, sarnıçlarında ve köy pazarlarında gizlidir.  


Son Söz
Danıştay kararı sadece bir davayı değil, bir dönemi de kapatmıştır.  
Artık Çeşme’nin hangi yöne evrileceğine halk karar vermelidir: Rantın mı, yaşamın mı tarafındayız?  
Bizim cevabımız belli:  
Çeşme halkındır, doğa satılık değildir.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI