Bugun...
SON DAKİKA

BIRAKINIZ YAPSINLAR, BIRAKINIZ YAKSINLAR

 Tarih: 11-07-2025 17:34:00
ENGİN ÖNEN

Kapitalizmin ve liberalizmin kurucu teorisyenlerinden Adam Smith’in ünlü sloganını bilmeyen yoktur. “Laissez-faire, laissez-passer”. Türkçeye, bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler şeklinde çevrildi.

Liberal iktisat, serbest girişim ve piyasa özgürlüğüne dayanır ama bu denetimsizlik anlamına gelmez. Bırakın yapsınlar denince bu her şeyi yapabilirsin anlamına gelmez tabi ki. Liberal uygulamaların denetimsiz serbestlik olarak anlaşılması büyük hatadır.

Aksi halde, ortada devlet falan kalmaz. Yani kurumlara ihtiyaç olmaz. 

Seksen Darbesi sonrası bizde de pek moda olan liberal ekonomik politikalar, arabesk şekilde yorumlandı genellikle. Yeter ki sermaye gelsin ve yeter ki sermaye dolaşımının önünde hiçbir engel kalmasın anlayışı egemen oldu. 

Son İzmir yangınlarının nedeninin, elektrik hatlarından çıktığını, devletin ildeki en yetkili ağzı İzmir Valisi, kamuoyu ile paylaştı. Bunu bir kanaat olarak değil, kendisine jandarma ve bakanlık yetkililerinin verdiği raporlara dayandırarak söyledi.

Biz Ildırı- Germiyan hattındaki yangının elektrik hatlarındaki kaçaktan (arklardan) çıktığını, görgü tanıkları ve olay mahallindeki görüntülerden biliyoruz. Demek ki, Seferihisar, Ödemiş ve Kırıklar bölgesini de küle döndüren bu felaketler, elektrik hatlarından çıkmış.

Elektrik hattından yangın niçin çıkar? Alt yapı yetersizliğinden çıkar, hatların rutin bakım ve onarımlarının yapılmamasından çıkar. 

Bir kamu hizmeti olan elektrik dağıtımı, birçok kamu hizmeti gibi özelleştirildi. Devlet yükü üzerinden attı. Sermayeye de yeni kar alanları açtı. Ne güzel değil mi?

Ama bizde bu iş, “saldım çayıra, mevlam kayıra” modeli ile uygulanıyor. Çünkü devlet, devrettiği bu hizmetin kamusal niteliğini dikkate alarak denetimler yapmak zorundadır. 

Yani Kültür ve Turizm Bakanlığının otelleri denetleme sorumluluğu gibi Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlığının da enerji dağıtım şirketlerini denetlemesi gerekir. Devlet bu hizmeti devrederek sorumluluktan kurtulamaz.

Ama ne yazık ki birçok yangın, kaza ve depremlerde de görüyoruz ki, devlet kurumlarının denetim işlevini yitirmesi, bu felaketlerin önde gelen sebeplerinden birini oluşturuyor.

Elektrik dağıtımı şirketi, denetim olmadığı sürece bakım ve onarım ile altyapı için fazla harcama yapmaktan kaçınacaktır. Çünkü onun amacı daha fazla kar elde etmektir. Bu zafiyeti azaltacak olan kurum devlettir, bakanlıklardır. 

Vali’nin açıklamasından sonra savunmaya geçen, dağıtım şirketi bizle alakası yok, küresel ısınma deyiverdi. Denetimden çok kayırma ilişkisine yatkın olan iktidar cephesinden de, bu işin aslı daha belli değil dendi. 

Böylece ağaçları yanan köylülerden, dağları, meraları ve yaban hayatı büyük zarar gören köylerden yana değil de, şirketin yanında durmaya meyilli alışık olduğumuz hamleler bunlar. 

Germiyan ve Karaköy bölgesinde etkili olan bu yangın Ildırı Çay Ağzındaki eskimiş, yıpranmış ve kopmuş kablolardan çıktı. Hem de üç gün içinde iki kez. Birincisi yayılmadan söndürüldü, ikincisinde bu şans olmadı ne yazık ki.

Zaten kayıtlara ve yıllık raporlara bakılsa, bölgedeki çok sayıda yangının elektrik hatlarından çıktığı anlaşılacaktır. Bu bir istisna değildir. Göz göre göre gelmiş bir felakettir. 

Yıllardır, aylardır yangına davetiye çıkaran hatlar ve arızalı kablolar, yangın devam ederken, adeta delil karatma işlemi şeklinde tamir edilip, yenileniverdi. 

Yani Alaturka Liberal devlet yönetimi, bölge halkına ve duyarlı yurttaşlara, bırakınız yapsınlar demekle yetinmiyor, bırakınız yaksınlar da diyor.  

 

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI