12 EYLÜL 1980 Askeri Darbe ile siyasette dengeler tamamen değişti. CHP ve AP başta olmak üzere bütün siyasi partiler, sendikalar, dernekler toplantıları yapılıyor. Parti üyelerinin bir kısmı tutuklandı ve yargılandı. Siyaset yasakları getirildi.
Mevcut partiler kapatıldığı için, onların yerine yeni partiler kuruldu. Yönetiminin izlerini taşıyan Orgeneral Turgut Sunalp'in başında Milliyetçi Demokrasi Partisi (MDP), İzmir eski valilerinden Necdet Calp'in askeri genel başkanlığında Halkçı Parti (HP), Hazine eski müsteşarı Turgut Özal'ın geçen Anavatan Partisi (ANAP), Darbe sonrasında ilk genel seçimlere girebildi.
Erdal İnönü'nün kurucusu SODEP olduğu, seçimlere giremediği, vetolar nedeniyle. Bülent Ecevit de artık CHP'den farklı bir parti kurma kararı ve kendisinin yasaklı olduğu dönemde eşinin genel başkanlığında DSP'yi kurmuştu.
MDP'nin seçimi kazanırken, sürpriz bir şekilde Turgut Özal'ın ANAP'ı %45 oy alarak tek başına iktidar olmuştu. HP, ana muhalefet partisi olarak sandıktan çıkarken, MDP ise üçüncü parti olarak meclise girmişti.
Siyaset yeniden şekillenirken, yeni partiler Çeşme ve Alaçatı'da örgütlenmeye başlamıştı. Ecevit'e bağlı olanlar DSP'ye, CHP'nin devamı iddiasında olanlar ise SODEP'e yönelmeye toplandılar. Sağda ise ANAP ve MDP şeklinde bir bölünme ortaya çıkıyor.
Darbeyi destekleyenler adres olarak MDP'yi görüyorlar. Hatta İzmir'in önde gelen holdingi olan Yaşar Holding'in başında bulunan Selçuk Yaşar'da MDP'ye destek olur. Bunun bedeli olarak daha sonra Özal ile sorunlar yaşanmıştır. Yaşar, Çeşme'de de o zaman için en önemli turizmciyi içeriyor. Çeşme siyasetine ilgisiz kalıyor.
Dört adet kaçakçılık iddiası ile yola çıkan Özal'ın partisine karşı yoğun ilgi gösteren İzmir'de de ortaya çıkıyor. Darbe öncesindeki birinci partide CHP olmasına rağmen, Darbe sonrası seçimlerde ANAP, yarışı açık ara önde tamamlıyor.
1984 yerel seçimlerinde İzmir'de Burhan Özfatura ANAP seçimlerini %48 ile kazanırken, Çeşme'de %16,5 ile ancak üçüncü parti olmayı başardı. Çeşme'de seçimin galibi, %46,5 ile MDP adayı Nuri Ertan oluyor.
Alaçatı'da yine MDP adayı Nazım Aydoğan, Belediye Başkanı seçiliyor.
SODEP ise İzmir'in yanı sıra Çeşme'deki yarışı da ikinci sırada tamamlayabiliyor.
Askeri Darbe sırasında ve sıkıyönetim sırasında Albay olan Faik Tütüncüoğlu, bu seçimde SODEP'in adayı olarak %32 düzeyinde oy alıyor.
Seksen sonrasında yerel seçimlerde partiler değişmekle birlikte, bir süre Tütüncüoğlu ile Ertan maçı. İkisi de aile bakımında belediye yönetimi olan kişiler olarak Çeşme'nin 25-30 senesinde ya gün olarak ya da Başkan olarak etkili oluyorlar.
Seçimi kaybeden Tütüncüoğlu, SODEP ile HP'nin birleşmesi sonrasında SHP'nin ilçe başkanı olur ve ilçe örgütlenmesini sürdürür. MDP giderek etkisiz hale gelen bir parti haline gelmeye başlar ve Nuri Ertan da ANAP'a geçer.
Böylece 1989 yerel seçimlerinde bu defa Tütüncüoğlu ile Ertan, SHP ve ANAP adayları olarak seçime girerler.
1989 Yerel Seçimleri, SHP'nin ülke genelinde bütünsel birinci parti olduğu bir yarış sahnesi olur. Bu rüzgar İzmir'de daha belirgin olarak görülüyor. İzmir'de %52,5 destekle SHP'li Yüksel Çakmur, Belediye Başkanı olur.
Çeşme'de ANAP'ın yanı sıra Demirel'in DYP'si de güçlü bir gün ile seçime katılıyor. DYP'li Saim Ertürk yüzde 24,5 oy alırken, ANAP adayı Nuri Ertan yüzde 36,2 destek sağladı. Yani merkez sağ yüzde altmışın üzerinde oy almasına rağmen, SHP adayı Faik Tütüncüoğlu, %37,2 oy ile Belediye Başkanı olur.
Aynı şekilde Alaçatı'da SHP adayı Remzi Özen seçimleri kazandı.
Bir süre böyle gider. Yani merkez sağ ve merkez sol günler arasında yerel seçimler ile yer değişiklikleri.
Bu yılın genelinin olduğu gibi, Çeşme'de de önemli ekonomik değişimlerin yaşandığı bir dönemdi. Neo liberal politikaların benimsenmesi ile kişiselleştirmelerin yaygınlaşması, kazançların sonunun sürdürülmesi, ekonomik yaşamın sürdürülmesi çok önemli kararlardı.
Böylece bölgedeki temel geçim kaynağı olan tütüncülük ve anason üretimi sona eriyor. Bunun yerine devlete piyasaya sürülmeyen ürünlere yönelmeye başladık, turizm yatırımları hem otel hem de pansiyonların yanı sıra yazlık sitelerin yaygınlaşması ön plana çıkıyor.
Kaçınılmaz olarak bunların da Çeşme'de sosyal olarak kullanılmasına ve siyasal tercihlerine de etkileri olacaktır.