Bugun...
SON DAKİKA

ÇEŞME’DE SON DURUM

 Tarih: 02-02-2024 17:06:00
ENGİN ÖNEN

Yıllardır iyi yönetilmiyor Çeşme. Bir kenti iyi yönetmek, festivalle, konserle, reklamla ve bazı hizmetlerle olmaz. Bir kenti iyi yönetmek, o kentin değerlerini de koruyarak kamu yararını artıracak hamleler ile olur.

Son dönemlerde “kıyılaşma” diye tarif edilen sermaye ve nüfus hareketleri Çeşme, Urla ve Karaburun gibi yerleri çekim merkezi haline getirmiştir. Bu trendin doğal sonucu olarak, kentsel alanların rant kapasitesi olağanüstü artış göstermiştir.

Dolayısıyla bu gelişmelere bağlı olarak belediye yönetimlerinin kahir ekseriyeti, kamu yararını gözetmekten ziyade bu rant sürecini yönetmeye doğru evrilmiştir. Alaçatı bunun en tipik örneklerinden biridir. Liberal bir yaklaşımla marka kent yaratma sevdası, Alaçatı’yı dönüştürürken yerel halkı dışlamış, kamu yararını ihmal etmiş ve sermaye hareketlerini kentsel gelişme olarak değerlendirmiştir.

Dolayısıyla Çeşme ve benzeri yerleri yönetmek hizmet ve şov belediyeciliği ile mümkün değildir. Yönetilir ama son yıllarda görüldüğü gibi, plansız, denetimsiz bir şekilde Çeşme’yi Çeşme yapan değerleri tahrip ederek ilerler.

Bunları detayları ile daha önce defalarca yazdık, dile getirdik.

Şimdi Çeşme, yeni bir kritik eşikte. Acaba yeni bir yöneticiye değil de yeni bir yönetim anlayışına kavuşur mu? Çünkü Çeşme Belediyesi kurumsal yapısı çökmüş, tek adam yönetim anlayışına geçmiştir. Belediye meclisi ve sivil toplum adeta yok hükmünde kalmıştır.

Yeni yönetimin işi kolay değil. Çünkü hem kurumsal çöküş yaşanmaktadır hem de yerel halkta kayda değer bir yerel demokrasi talebi bulunmamaktadır.

Mevcut belediye başkanının Çeşme’yi çok ciddi düzeyde kamu zararına uğrattığı, belediyeye ait ve hissesi olan ciddi sermayeye sahip şirketlerde ciddi kamu zararı oluştuğu çok açık. Kaybolan arsalar, sembolik fiyatlarla satılan villalar, propaganda ve reklamlar için yapılan harcamalar…

Bu yönetim belediye şirket yönetimlerini İzmir’den transfer edilen arkadaş gruplarına teslim edildi. Yine yönetici olarak Tuncay Özkan ekibinden kişilerin ithal edildiğine tanık olduk.

Bu yönetimine son vermek üzere CHP yönetimi, mevcut adayı değiştirme kararı aldı. Bu Çeşme’nin çoğunluğunda memnuniyet yaratan bir karardı. Sandığa gitmem ve karşısındaki adaya oy veririm diyen öfkeli kesimler belirgin olarak hissediliyordu.

Lal Denizli’nin CHP adayı olarak ilan edilmesi de bazı tepkilere yol açtı doğal olarak. Urla’dan başvurduğu halde neden Çeşme’ye verildi diye. Urla’dan başvurup, Güzelbahçe’ye, Bornova’dan başvurup Karabağlar’a adaylar da atandı.

CHP’nin aday adaylarından hangisi aday olsa, şimdikinden daha iyi idi şüphesiz. Bu sadece sübjektif ve duygusal bir değerlendirme değildir. Yukarıda verdiğim örnekler bile bunu söylemek için yeterlidir.

Fakat profesyonel siyaset, memleket meselesinden ziyade kişi ve grup çıkarlarına yönelik gerçekleştiği için, bu seçimde Çeşme’de farklı bir sandık yarışı olacak gibi.

Daha önce Tuncay Özkan desteğini bu defa Veli Ağbaba’da arayan mevcut başkan, CHP’nin kararına razı olmayacak ve belli ki başka bir partiden aday olacaktır. Ancak iktidarda iken etrafında oluşan ve destek gibi algıladığı insanların desteğini alamayacaktır. Çünkü bir kısmı zaten sahte güler yüzdü ve bir kısmı da partisi ne derse oraya gider.

Diğer bir oluşum da eski başkanlardan Muhittin Dalgıç ile Mustafa Cenger’in ittifakı olacaktır. Bu ikili kısmen geçen dönem de ittifak yapmıştı. CHP adayının desteği beklenenden bir hayli düşük çıkmış ama seçimi HDP desteği ile kazanmıştı.

Dalgıç ve Cenger ittifakı muhtemelen yerli aday ve yerlilik temaları üzerinden hareket edecekler. İlk etapta bir miktar destek görseler de, seçime yaklaşıldığı zaman bu beklenenin bir hayli altında kalacaktır. Çünkü bu iki siyasetçi de seçim dönemleri dışında halkla ilişkileri sınırlı, Çeşme’nin sorunlarında yeterince ses çıkarmayan kişilerdir.

İkisinin aynı partide birlikte hareket etmesi mümkün olabilir ama bu seçmen için cazip bir hareket olmayabilir. Yani DP veya İYİ parti dense, CHP seçmeninin büyük çoğunluğu partinin adayında kalır. Bağımsız girilse yine seçimi kazanacak destek bulunması neredeyse imkansız olur kutuplaşmış parti taraftarlığı nedeniyle.

Seçim yarışı yine CHP ile Cumhur İttifakı arasında geçer. Ama bunlardan hangisi kazanırsa kazansın ciddi bir ekip sorunu yaşanır. Çünkü Çeşme siyaseti, ağalık sistemi geleneğine dayandığı için insan kaynağı sınırlı bir siyasettir.  

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI