Bugun...
SON DAKİKA

ÇEŞME’NİN SİYASETİ-1

 Tarih: 25-08-2025 13:31:00
ENGİN ÖNEN

Defalarca ifade ettiğimiz gibi, Çeşme’nin siyaseti uzun zamandır taşra siyaseti olmuş ve derebeylik uygulamasına bağlı olarak, giderek nitelik kaybetmiştir. Bunu analiz edebilmek için önce genel olarak buradaki siyasi gelişmeleri özetlemeye çalışacağız. Daha sonra da Çeşme’nin dönüşüm dinamikleri ve onların siyasete yansımalarına değineceğiz.  

Çok partili hayata geçildiğinden beri Çeşme, genel olarak ülke genelindekine paralel siyasi tercihlerde bulunmuştur. Zaman zaman da yerel dinamiklerin daha etkili olması ile İzmir’den farklı tercihleri ortaya koymuştur. 

1950 yılında çok partili seçimlerde Çeşme ve Alaçatı’da DP rüzgarı esiyor. 

Sakız kökenli Ertan ailesi hem Çeşme hem de Alaçatı’da DP ile yönetime geliyor. Çeşme’de Hüseyin Kelami Ertan ve Alaçatı’da da kardeşi Rıza Ertan, 1950 ile 1960 arasındaki iki seçimi de kazanarak belediye başkanı oluyorlar. 

Çeşme, küçük bir sahil kasabası o dönemlerde. Nüfusunun çoğunluğunu Mübadiller ve Muhacirler oluşturuyor. Rumlardan sonra bağlar sökülmüş, aynen bütün Batı Anadolu’da olduğu gibi Çeşme’de tütüncülükle geçinen bir kasabaya dönmüştü. 

Tek Parti döneminin zorlukları, İkinci dünya Savaşının yarattığı kıtlık ve yoksulluk ortamının yanı sıra otoriter rejim, seçmenlerin büyük bölümünde, daha özgürlükçü mesajlar veren ve “Yeter Söz Milletin” sloganı ile hareket eden DP’ye yönelik büyük bir teveccüh doğurmuştu. 

Aileler ve bazen de etnik köken de parti tercihinde etkili olabiliyordu. Nitekim daha sonraki dönemlerde Boşnaklar daha ziyade CHP’yi tercih ederken Arnavutlar, AP’yi desteklemişlerdir. 

Ülkede siyasi havanın yanı sıra geleneksel bağlar, Çeşme ve Alaçatı’da seçim sonuçlarına ve adayların niteliğine yansıyordu. 

27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi sonrasında da DP’nin devamı olarak kurulan AP, aynı mirası sürdürmüştü. İzmir’de büyük başarı gösteren AP, Alaçatı’yı kazanmasına rağmen Çeşme’de Belediyeyi CHP’ye kaptırmıştı. CHP’li Ahmet Hulusi Öztin rakibinden 50 oy fazla alarak 906 oyla Belediye başkanı seçilmiş. 

Bir sonraki (1968) seçimlerde daha önce on yıl belediye başkanlığı yapmış olan Kelami Ertan, üçüncü kez başkanlık koltuğuna oturmuştu. Hem de 856 oy ile. 

1973 seçimleri CHP yönetiminin Milli Şef İnönü’den Bülent Ecevit’e geçtiği ve değişim rüzgarlarının estiği bir seçim oldu. Ortanın solu ve halkçılık ilkesine ağırlık veren Ecevit, seçmenlerde ilgi görmeye ve CHP yükselmeye başlamıştı. 

12 Eylül 1980 Askeri darbesine kadar, sosyal ve siyasal olarak oldukça çalkantılı bir dönemdi. İzmir’de AP’li Osman kibar dönemi sona ermiş, CHP’li İhsan Alyanak dönemi başlamıştı. 

Çeşme’de 1973 yerel seçimlerinde CHP’li Ali Okyay, ipi 980 oy ile göğüslemiş, rakibi Nuri Ertan ise, 772 oyda kalmıştı. Alaçatı’da ise AP’li Lütfi Koparal 772 oy ile Belediye Başkanı olmuştu. 

Beş yıl sonra, 1977 yerel seçimlerinde CHP, ülke genelinde oylarını rekor düzeyde artırmış ve birinci parti olarak, tek başına iktidar olamamış ve sonra bir miktar milletvekili transferleri ile hükümet kurmuştu. 

Yerel seçimlerde ise, ülkenin her bölgesinde büyük bir başarıya imza atmış bir CHP söz konusu idi. Ama gelin görün ki, Çeşme’de yerel seçimleri CHP değil, 1977’de AP’li Saim Öztürk kazanmıştı. 

Aynı seçimlerde Alaçatı seçimlerini de AP’li Hüseyin Bayır kazanmakla birlikte, CHP’nin Yüksek Seçim Kuruluna itirazı sonucunda, Hüseyin Bayır yerine, seçimin ikincisi CHP’li Abdurrahman Keskin Belediye başkanlığı koltuğuna oturmuştu. 

Gerekçe ise, bugünkü koşullarda inanılmaz. Hüseyin Bayır, Petrol Ofisi bayii olduğu ve bu kurum da kamu kurumu sayıldığı ve Belediyenin petrol ihtiyacını buradan karşılamak zorunda olduğu… 

Çeşme ve Alaçatı yerel seçim sonuçlarında, o günkü yerel dinamikler, nüfusun sosyal özellikleri etkili olmuş ve örneğin CHP’nin tarihi rekor düzeyinde oy aldığı 1977 seçimlerinde Çeşme ve Alaçatı’yı AP kazanabilmişti. 

Şimdi şartlar çok değişti tabi. Köprünün altından o kadar sular aktı ki.. Ama maalesef bu akan sular siyaseti daha da çoraklaştırdı. Siyaset sınıfının kalibresini iyice düşürdü. Bunu ilerki bölümlerde anlatacağız gerekçeleri ile. 

Devam edeceğiz.  

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI