Bugun...
SON DAKİKA

ÇEŞME’NİN SU ÇİLESİ

 Tarih: 18-06-2025 23:01:00  -   Güncelleme: 18-06-2025 23:08:00
ENGİN ÖNEN

Küresel iklim değişikliği veya kuraklık, ne dersek diyelim, dünyanın ama özellikle bizim yaygınımızın çok önemli sorunu olarak gündemde. Bu da kendini su sorunları olarak hissettiriyor. 

Sorunun iklim değişikliği ile ilgisi var olduğundan şüphe yok, yağmurların sıcaklığı, sıcaklığın değişmesi vs. Ama onun kadar şehirleşme ve tüketim politikaları da su değişimini derinleştiren faktörler. 

Bu mevsimlerde kullanılan İzmir Tahtalı Barajının su seviyesinde ve Çeşme Kutlu Aktaş Barajının halinden sözler ederler. gerçekte Çeşme'deki su krizi kapıda. Bu nedenle Çeşme Belediyesi, suyun bazılarının dağılımı başladı. 

Baraj suyunun piyasaya sürülmeyeceği henüz açık. Bu nedenle Karareis Barajından, Çeşme'ye verilecek suya umut çalışıyor durumda. O konuda da DSİ hazırlıkları tamamlanmış gibi görünüyor. 

Şehirler elli yıl ve yüz yıl sonra düşünülerek planlanır. Oysa normalde işler günü birlik yürüyor. Yumurta kapısına gelince de çözüm aranır. 

Çeşme Projesi tartışmalarında en önemli sonuçların ortaya çıkmasında su sorunu yaşanacaktır. Meselenin sadece yapıları ve içerdikleri imarları sağlamak değil, Çeşme Yarımadası'nın ekolojik varlığının varlığını katmak gerekir. 

Bu projeye destek veren, Çeşme ve Büyükşehir Belediye Başkanları ile de görüşmelerimiz olmuştu. Çeşme Belediye Başkanı, bu projeye karşı çıkmanın vatana ihanet ile eşitlik olduğunu söylerken, biz aksini iddia ediyordu. 

Tunç Soyer ise mecburen desteklemek zorundadır, açık havada kalan çevreci yurttaşlara. Özel görüşmemizde bize, nasıl olsa su sorunu çözemezler diye düşündüm ve baştan reddedemediğim için vazgeçmeyi reddettim, teklif ettim. İsterükçülüğe geçişini ise, denizden ters ozmoz ile tatlı su sağlanacağı gerekçesine dayandırmıştı. 

Çeşme Projesi Davasına ilişkin Bilirkişi Heyetinin saha incelemesinde, Bakanlık portföyüyle kullanılan ile dağlarda zaman tartışma yaşanırken. 

şöyle bir soru sormuştum. “Proje ayrıntıları su ihtiyacınızı ozmoz yöntemiyle karşılayacağınızı söylüyorsunuz, ama sadece o alanda değil ki, bölgedeki nüfus artışı ve su ihtiyacı iki yıl boyunca devam edecek. Şehrin ve köylerin su ihtiyacı ne olacak?”

Buna karşılık uzman, “onları da ters ozmoz yöntemiyle karşılayacağız” dedi. Tabi ki, ne benim için ne de bilirkişiler için ikna edici bir yanıttı bu. 

Her şeyden önce bu yöntem çok pahalı ve bölge/yurttaşların su hizmeti, bir kamu hizmetidir. Onun işlemleri aracılığıyla ve maliyet hesapları ile çok yükselmemesi gerekiyor ve gerçek bilgilerin bize hatırlatıldığı bu yönteme göre, bölgesel su işlemlerinde prosedürlü bir öneride bulunulmuyor. 

Onun için Çeşme'nin vahşi turizmi ve rezidans furyasına karşı daha korumacı kent politikalarına bakılması gerekiyor. Konut miktarı ve giderek artan bir şehir ve bölge gelişmez. Onun için Çeşme Yarımadası'nın kalıcılığını kaybetmemesi ve nüfus artışını az miktarda hale getirmekten uzak durması gerekiyor.

Kışın 50 bin kişilik bir kent bayram ve özel günlerde 400-500 bin nüfus yer alıyorsa, bu normal değil. İyi bir şey de değil. 

Bu nedenle gelişmiş turist miktarını artırmak için planlamalar öne çıkar. Çünkü turizm, öyle söylendiği gibi masum bir hareket değil. Şehirler ve doğa için ciddi şok etkileri vardır. Buna bağlı olarak ekolojik turizm ve yumuşak turizm gibi model arayışları öne çıkmaktadır. 

Geçenlerde Ildırı'daki Mübadele etkinliğinde de dile getirmiştim. Yarımada'daki tek akarsu, Ildırı'daki Camiboğazıderesidir. Ancak bu su, tarımda kullanımla birlikte şebeke suyu için uygun vasıfta bulunmadığı için değerlendirilmiyor olabilir. Buna çözüm bulunamaz mı?

Bugün sosyal medya hesabında rastladım ki, jeoloji mühendisi Alpaslan Koparal, bununla ilgili bir öneride bulunmuştu. Şema diyor Koparal: "Çeşme'nin su sorununun acil çözümü EritraiAntik Kentin MÖ'nin 3000 de çözülmesinin nedeni olan ve Yarımadanın en yüksek debili Ildırı karst kaynağıdadır. Kaynakların, tuzlu olan sularını arıtmak için kaynak çıkış yerlerine tuz arıtmaları acile kurularak, kaynak suları en söndürme suyuna dönüştürülebilir."

Bu edilebilir tartışılabilir bir öneri gibi geldi bana. Ildır Çayı tuzlu su değil sanırım ya da en azında deniz suyu gibi tuzlu değil. Çünkü tarımda kolaylık kullanılmaktadır. dolayısıyla burada kurulacak arıtma üniteleri, ters ozmoz teknolojisi gibi pahalı olmasa gerek. 

Su aramayı sürdürmek gerekli ama Çeşme'deki şehircilik anlayışını da, imar baskısından kurtulmadan hiçbir baraj ve akarsu uzun vadeli çözüm olamaz.  

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI