Bugun...
SON DAKİKA

MAL SATARAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI YAPILMAZ

 Tarih: 16-03-2024 21:55:00
ENGİN ÖNEN

Sanırım geçen gün bu sözü Aziz Kocaoğlu söylemişti. Peki, belediye mal satamaz mı gerçekten? Yasal bir engel var mı? Tabi satabilir ve yasal bir engel de bulunmamaktadır.

Ancak bir belediye yönetiminin sahip olduğu gayrimenkulleri satması ancak çok özel şartlarda olmalıdır. Bu etik bir kural ve gelenektir. Neden böyledir; çünkü belediyenin gelirleri ve bütçesi vardır. Olur olmaz harcamalar yaparak, ihtiyacın çok üzerinde, personeli şişirerek giderlerini karşılamakta zorlanıyorsa, bu açığı kapatmak için belediye mülkleri satışa çıkarılamaz.

Gösteriş, savurganlık ve kamusal yararı olmayan şovlara para saçan bazı belediyeler, bu açığı kapatmak için gözlerini belediye mülklerine dikmektedirler. Bu bakımdan parti ayrımı da kalmamıştır maalesef.

Hem neo liberal kent yönetimi hem adam kayırmaya dayalı personel istihdamı ve ihale sistemi ile ucu açık bir bütçe kullanım anlayışı bir hayli yaygınlık göstermektedir. Borçlanmalar ve belediye mülklerinin satışı da adeta bütçe açığını kapatma yöntemine dönmüş bulunuyor.

 

Objektif Çeşme’nin geçen gün yaptığı haberden öğrendiğimize göre, Çeşme Belediye yönetimi, Ilıca Yıldız Burnundaki sahip olduğu denize sıfır arsayı satışa çıkarmış ve bundan geçen yıl 136 milyon 500 bin lira gelir elde etmiştir.

Satış gerekçesi nedir? Belediye Meclisi bunu neden onaylamıştır. Herhangi bir belediye meclis üyesi buna itiraz etmiş ya da şerh koymuş mudur? Muhalefet partisi üyesi olan meclis üyelerinden de itiraz olmamış mıdır?

Bunlar demokrasi ve temsil krizinin ne kadar derin olduğunu göstermektedir. Daha önce de Port Alaçatı’da belediyeye ait mülkler ve de sembolik fiyatlarla satılmış ve o dönem belediye meclis üyesi olan Fatma Esen Kabadayı dışında kimse buna itiraz etmemişti.

Bu dönemde de Çeşme Belediyesinin hissedar olduğu Port Alaçatı’da bazı villalar yine sembolik fiyatlarla satılmış ve güncel piyasa fiyatları ile satış rakamları arasındaki farkın ne olduğu meselesi mahkeme tutanaklarına kadar yansımıştı.

 

Yıldız Burnundaki denize sıfır olan bu belediye arsası sadece satışı ile değil, daha sonra inşaat ruhsatı ile de bir hayli sorunlu gözükmektedir. Son dönemlerde Çeşme’de kıyı kanununa aykırı inşaat ruhsatları havada uçuşmakta ve turizm ruhsatı sahteciliği ile Çeşme rezidans çöplüğüne dönmektedir.

Denize sıfır konumda bir arsaya altı kat inşaat ruhsatı hangi şehircilik ilkesine göre verilmiştir? Bu şehrin parça parça katledilmesi değil midir?

Yani bu örnekteki şehir suçu katmerlidir. Hem kamu mülkünü özel şirkete satmak hem de yasayı ve imar planlarını bypass ederek altı kat inşaat ruhsatı vermek, başka nasıl izah edilebilir?

Hizmet hizmet diye yanıp tutuşan belediye başkanlarının bu kadar keyfi hareket etmeleri, belediye meclislerinin şehrin temsilcileri olmaktan ziyade Başkanın adamları gibi davranma anlayışının önüne geçilmediği taktirde, bu türden şehir suçlarını görmeye devam edeceğiz.

Başta Çeşme olmak üzere Yarımada önümüzdeki dönemde de bu tür saldırıları yaşamaya devam edecektir. Çünkü kamucu siyaset anlayışı çoktan terk edilmiş ve sivil toplum diye bir denetim gücü yetersiz kalmaktadır.  

 

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI