(10 yıl önce bugünkü yazım)
Bugün kentsel dönüşüm gibi milyonlarca insanı dorudan etkileyecek büyük bir olayla karşı karşıya gelmemizin faturasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen gün yaptığı bir konuşmada, belediye başkanı iken önerdiği vize uygulaması ile ilişkilendirdi. “Eğer benim o zaman önerdiğim vize uygulaması gerçekleşseydi, bugün böyle bir sorun ile karşı karşıya kalmazdık” dedi.
Büyükşehirlerimizdeki, hatta bütün şehirlerimizdeki kentleşme süreci, gerçekten çok plansız ve çarpık şekilde gerçekleşti. Denetimsiz yapılar, düzensiz sokak ve yetersiz alt yapılar, imarsız ve kaçak binalar…
Peki, bunlara neden göz yumuldu? Siyasi himayecilik yüzünden. Kentlere yığılmış yoksul ve sabit gelirli yurttaşların konut sorunu çözmede zorlanan devlet, kaçak yapılaşmaya göz yumdu, “herkes başının çaresine baksın” anlayışı ile.
Bunun siyasi getirisi de vardı. İmar afları ve yeni düzenlemeler ile bir yandan kaçak konutlar yasallık kazanıyor ama bir yandan da yeni kaçak yapılaşma teşvik edilmiş oluyordu. Nasıl olsa af çıkar ya da kaçak da olsa yıkılmaz diye.
Bu halen devam ediyor ne yazık ki. Hem vatandaşlar bunu alışkanlık haline getirmiş durumda hem de politikacılar bundan siyasi rant elde etmeye çalışıyor.
Bir süredir Çeşme ve Karaburun köylerinden bazı dostlar arıyor beni bu konuyla ilgili olarak. Söylediklerine göre, iktidar partisi köylerde toplantılar yapıyor ve köylülerin sorunlarını dinliyorlarmış.
Bundan doğal bir şey olabilir mi? Ancak iş öyle değil. İl başkanı, ilçe başkanları ve yerel teşkilatların katıldığı toplantılarda, kaçak yapıların çok olduğu köylerde, “evlerinizi yıkmayacağız, yıktırmayacağız” sözleri veriliyormuş.
Zaten kaçak yapı stoku o kadar fazlalaştı ki, çözümü gerçekten zor. Ama bu türden sözler siyasi etik açısından sorunlu olduğu gibi kaçak yapılaşmayı teşvik edici etki yapmaktadır.
CHP İl Başkanı Ali Engin ve konudan haberdar olan bölge milletvekilleri bu konuda ne düşünürler acaba? “Vatandaşı karşımıza almayalım” diye düşünüyor olabilirler. Ama benden söylemesi, o vatandaşların önemli kısmı, bu vaatler doğrultusunda zaten AKP’ye üye yapılıyormuş.
İsterseniz son haftalarda Çeşme ve Karaburun’da kaç kişi ve hangi toplantının ardından ve hangi vaatlerden sonra AKP’ye üye oldu bir araştırın.