Önümüzdeki günlerde CHP'nin Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları belirlenecek. Yeni yönetim, büyük olasılıkla başta büyükşehir olmak üzere birçok ilçeye yeni aday atayacak gibi.
Hem belediye yönetimlerinin performansı hem de Kongre ve Kurultay sürecindeki tutumlar da birer değişken olacak mutlaka.
Olağanüstü bir sürpriz olmazsa, önümüzdeki hafta ilan edilecek ve seçimi kazanıp, başkanlık koltuğuna oturacak kişiye bazı samimi sorular sormak istiyorum.
* Kenti sadece bir mekan ve rant anlayışı ile pazarlanabilir bir alan olarak görüp marka kent yaratma peşinde mi olacaksın, yoksa kenti kent yapan değerleri de korumak koşuluyla kimlikli bir kentsel gelişmeyi mi benimseyeceksin?
* Büyükşehir veya ilçe belediyesini yönetmek bir iktidara sahip olmaktır. Bu iktidarı aile şirketi gibi mi kullanacaksın yoksa kamu yararı ve ortak yararı gözeterek mi?
* Evli isen eşin, varsa kardeşin belediye yönetiminde etkili olacak mı?
* Belediye ihalelerini ve personel alımlarını kongre ve delege dengelerini gözeterek mi yoksa liyakati esas alarak mı yapacaksın?
* Yakın arkadaşlarını PM üyesi yapmak için belediye şirketlerini seferber edecek misin yoksa parti içi iktidar ilişkileri belediye şirketlerinin işi değildir mi diyeceksin?
* Şov ve gösterileri makul düzeyde mi tutacaksın, yoksa konser, gösteri, reklam, yurt dışı gezilerine mi ağırlık vereceksin?
* Herhangi bir ihale ve harcama konusunda hesap sorulunca, bunu yasal ve etik bir sorumluluk gereği kamuoyu ile paylaşacak mısın, yoksa bu soruları geçiştirip, yanıltıcı bilgiler mi vereceksin?
* İzmir'in Kanal İstanbul'u olan Çeşme'nin hazine arazilerinin satışına karşı çıkan yurtseverleri, istemezükçü veya vatan haini olarak mı tanımlayacaksın yoksa şehircilik ilkeleri ve çevre Koruma kuralları doğrultusunda uzman bilirkişi heyetinin görüşleri doğrultusunda mı hareket edeceksin
Soru çok ama bunlara vereceğiniz samimi yanıtlardan, biz az çok İzmir'in önümüzdeki beş yılı hakkında öngörüde bulunabileceğiz.