Bugun...
SON DAKİKA

Susuzluk Değil, Sessizlik Boğuyor Bizi

 Tarih: 26-07-2025 14:58:00
ESEN GÖKTOĞAN

Çeşme’nin su sorunu artık gündelik bir aksaklık değil, geleceğimizi tehdit eden yapısal bir krize dönüşmüş durumda. Kuraklıkla birlikte artan nüfus baskısı, kaynak yetersizliği ve altyapı sorunları bu krizi körüklüyor. Ama asıl eksiklik; kamusal sorumluluk bilinci ve örgütlü halk gücüdür.

 

“Su bir meta değil, temel yaşam hakkıdır.”

Buna rağmen Çeşme’de su hizmetlerinin sunumu, piyasa mantığına terk edilmiş; planlamadan uzak, halkın katılımından kopuk bir yapıya bürünmüştür. Kamusal hizmetin, piyasa koşullarıyla değil “kamu yararı” ile örgütlenmesi gerektiğini gösteren çarpıcı bir örnekle karşı karşıyayız.

Bu gün Çeşme’de bazı sivil toplum kuruluşları “DSİ Vanayı Aç, Çeşme’yi Susuz Bırakma” çağrısıyla meydandaydı. Bu eylem su sorununun sahiplenilmesi adına önemli bir adımdı. Ancak çağrıyı yapan STK’lara rağmen açılış konuşmasını bir partinin ilçe başkanının yapması, yerel yöneticilerin ve meclis üyelerinin tamamen alandan uzak durması, halk adına hareket edildiği iddiasını gölgeledi. “Belediye başkanının, meclis üyelerinin, parti örgütlerinin yokluğu”, bu sorunun gerçek sahiplerinin kim olduğunu bir kez daha sorgulatıyor.

 

Artık ne dilekçelerle ne sosyal medya serzenişleriyle bu sorunlar çözülmez. Çözüm, “örgütlü ve kitlesel halk mücadelesindedir.” Çeşme’de böyle bir kitle göremedik. Sadece şikayet etmekle yetinip sorumluluktan kaçan bir yapı değişmedikçe, suyumuz gibi geleceğimiz de elimizden kayıp gitmeye devam edecek.

Gerçek yurtseverlerin, kişisel hesapları bir kenara bırakıp “toplumsal sorumluluk duygusuyla birleşmesi”, birlikte söz üretmesi ve birlikte mücadele etmesi gerekiyor. Bu artık sadece su meselesi değildir. Bu, “ülkenin kamusal değerlerine sahip çıkma meselesidir.”

 

“Ya hep beraber, ya hiç birimiz.”

Ama o “hep beraber”in içi boşsa, meydanlar boş kalmaya mahkûmdur.

 

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI