Bugun...
SON DAKİKA

YAPAY ZEKÂLILAR

 Tarih: 12-08-2025 21:46:00
ÖZHAN BAKADUR

 Korku, canlıların hayatta kalabilmeleri ve soylarını devam ettirebilmeleri için en gerekli duygulardan biri olsa gerek. Korku, bir tür alarm düzeneği gibi canlılar için. İçgüdüsel olarak tüm canlılar karşılaştıkları yeni bir duruma şüpheyle yaklaşır ve korku geliştirir. Elbette korku ile sürgit yaşamak imkânsızdır ve fakat bu korku hali, canlılara tedbirli olma ve strateji geliştirme yolunu açar. Bu sayede hiçbir canlı,yeni bir durumla karşılaştığında kendini kolay kolay bodoslama olayın ortasına atmaz.  

İnsan açısından da durum temelde çok farklı değil! Temelde diyorum çünkü insanın hayal kurma ve örüntü oluşturabilme gibi becerileri de bulunuyor. İşte bu becerilerimiz biz insanları bazen çok başka noktalara sürükleyebiliyor. Korkumuzu, korkunun kaynağına yönelik tedbir alma, strateji geliştirme ve güvenlik oluşturmakla sınırlı tutamayabiliyoruz. Aksine korkularımızı besleyip büyütebiliyoruz. 

Bu aralar insanlığın karşılaştığı en yeni durum ise “Yapay zekâ!”. Bir yapay zekâ tatavasıdır aldı başını gidiyor. Akıllarda ise hep aynı soru:

“Yapay zekâ” dünyayı ele geçirir mi?

Buyurun biz de bu sorunun cevabını aramaya çalışalım. Bunun için de evvela, haber başlıklarına şöyle bir göz atarak meselenin ne aşamada kafaları meşgul ettiğini görmeye gayret edelim. 

Yapay Zekâlı haberler efendim:  

- Nobel Fizik Ödülünün Yapay Zekâ ile ilgili bir çalışmaya verilmesi fizikçiler arasında tartışmaya ve bölünmeye neden olmuş!

(Cidden tartışıp bölünmeyen bir fizikçiler kalmıştı dünyada. Hayırlısı diyelim!)

 

- Oscar Ödül törenine, Yapay Zekâ kullanımı iddiaları damga vurdu!

(Bu derdi, “kırmızı pabuçluk” görmeyin lütfen çünkü sanat eserlerinde yapay zekâ kullanımı meselesi de etik açıdan fevkalade tartışmalı.)

 

- Yapay zekâ, birçok mesleğin tarihe karışmasına sebep olacak!

(Bir tür, “eyvah âlem işsiz kalacak” endişesinin bayrağı haline gelen haberdir. “Yapay zekâ işsizliği arttırır mı?” sorusunun cevabı bile çok şüpheliyken insanoğlunun şu an yaşanmakta olan işsizlik ve sefaletin nedenlerine odaklanmak yerine kendine bir dış düşman yaratması çok da tanıdık geliyor hani!)

 

- Yapay zekâ, dünyayı ele geçirebilir!

(Uzaylılar bizi istila edecekler diye beklerken şimdi bir de bu çıktı başımıza. Tabii buradaki kasıt “yapay zekâlı” makine ve robotların fevkalade gelişerek tabiata ve insana üstünlük sağlaması ve insanlığı kontrol altına alması şeklinde özetlenebilir. Bir tür “Vehbi’nin Kerrakesi” vaziyeti.)  

 

Yapay zekâlılar, medeniyetimizi (!) ele geçirecek seviyeye ulaşabilirler mi? Bilmem, belki de! Diyelim ulaştılar, o vakit iktidarımızı yıkarak insanlığın tahtına otururlar mı? Hiç sanmıyorum! Bakınız şöyle ifade edeyim:

- Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde onu, açlıkla mücadele ediyor ve bu oran her yıl giderek artıyor.

- Dünyanın yarısından fazlası savaştan ve silahlı çatışmalardan etkilenmekte. 

- Okyanuslarda büyük çöp dağları yüzüyor, türler yok oluyor, doğal denge süratle bozuluyor. 

- Küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişimi “iklim göçü ve mülteciliği” gibi kavramları gündeme getiriyor. 

- Gelir dengesizliği giderek artıyor. İşsizlik katlanıyor.

- Dünya üzerinde birçok insan beslenme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda. Sadece New York sokaklarında 550 bin evsiz yaşıyor.

Tablonun ne denli kötü olduğunu ifade etmek için verilebilecek çok sayıda başka örnek de var ama bence bu kadarı yeterli. Yapay Zekâlıların bu dünyayı elimizden almaya çalışacaklarını hiç sanmıyorum. Bizi alt edebilecek kadar zeki olduklarını varsayarak söylüyorum bunu! Şayet o kadar zekilerse zaten bu hale gelmiş bir dünyaya tamah etmeyeceklerdir. 

Yok, şayet bir gün bizden daha akıllı hale gelip de dünyayı ele geçirmek isterlerse bunu ancak bu mavi gezegeni bizden kurtarıp yeniden doğru dürüst yaşanır bir yer haline getirmek amacıyla yaparlar diye düşünüyorum. Şimdi böyle bakınca yapay zekâlılardan korkmalı mıyız, yoksa onları bir tür potansiyel kurtarıcı olarak mı görmeliyiz bilemedim! 

Açıkçası ben yapay zekânın süratle insan hayatını kolaylaştıracağını, eğitimden, sağlığa, hukuktan, sanata kadar pek çok alanda insanlığa ciddi değerler katacağını düşünüyorum. Hangi alanda ne olur? Olan nasıl olur? Etik nedir? Kütük ne olur? Yaşayıp göreceğiz. Bence insanoğlunun korku beslemesi gereken bir şey yok yapay zekâlılar ile ilgili. 

Asıl korkulması gereken yapay zekâ değil, yapay vicdanlılar! Yani yapay insanlar ve giderek yapaylaşan insanlık! İnsan, korku duyacak ise işte bunlardan korku duymalı! Yapay zekâ insanlığın geleceğini tehdit etmiyor ve bence hiç de tehdit etmeyecek. İnsanlık önce, geleceğine yönelik tehditleri kendi içinde aramayı öğrenmeli sonra da onlardan elbirliği ile kurtulmalı.

 

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI