İzmir’de CHP ilçe kongreleri tamamlandı ve ortaya çıkan tablo, partinin örgütsel işleyişi kadar geleceğine dair ipuçlarını da bizlere sundu. 30 ilçede yapılan seçimlerin 20’sinde mevcut ilçe başkanları görevlerini sürdürürken, 10 ilçede yönetimler değişti. Görünürde bir “yenilenme” var gibi görünse de, işin özünde değişimin sınırlı kaldığı görüldü.
“Kadın Temsilinde Geri Adım”
En çarpıcı nokta, kadın temsilindeki gerileme oldu. Kongreler öncesinde dört kadın ilçe başkanı varken, süreç sonunda yalnızca Selçuk İlçe Başkanı İpek Onbaşıoğlu görevde kaldı. Kadın temsilinin dörtte bire düşmesi, CHP’nin örgüt yapısında cinsiyet eşitliği konusundaki kırılganlığı tekrar gözler önüne serdi. Bunun yanında bazı belediye başkanlarının delege olamaması da dikkat çekici bir ayrıntı. Kınık, Güzelbahçe, Foça ve Menderes belediye başkanları il delegesi olamadı ve bu durum, örgüt içindeki güç dengelerinin ne kadar belirleyici olduğunu gösterdi.
Peki, CHP örgütlerinde gerçekten bir değişim yaşanıyor mu? Görünüşe bakılırsa, hayır. Kadrolaşma, delege ağalığı ve belediye etkisi gibi alışılmış sorunlar hala devam ediyor. Genel Merkez’in “belediye başkanları kongrelere müdahale etmesin, belediye meclis üyeleri delege olmasın” genelgesi karşılık bulmadı ve eski ilişkiler sistemi aynen devam etti. Bu tablo, İzmir’deki değişim beklentisinin çoğunlukla kadroların yer değiştirmesiyle sınırlı kaldığını gösteriyor.
“Çeşme’de Uzun Zaman Sonra Farklı İki Aday Yarıştı”
Çeşme’deki kongre ise bambaşka bir hikâye anlattı. Uzun süredir tek liste ve tek adayla yapılan seçimlerden sonra, bu kez iki hukukçu aday yarıştı ve süreç hem heyecanlı hem de çekişmeli geçti. Av. Nadire Erol’un önceki gençlik kollarıyla, kadınlarla ve halka kurduğu bağ, sürece ayrı bir dinamizm kattı. Örgüt içinde uzun zamandır hissedilmeyen bir hareketlilik geri döndü.
Ancak kongre öncesinde belediye yöneticileri ve meclis üyelerinin “delege avına çıkması”, sadece partililerden değil, Çeşme halkından da tepki aldı. Bu durum, ilçe seçimlerinin adilliği ve şeffaflığı konusunda soru işaretleri yarattı. Öte yandan, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri ve ilçe örgütünün aktif rol alması, Av. Dolunay Onur’un yerel yönetimle uyum içinde çalışacağının da bir göstergesi oldu.
Seçim sona erdi ve Dolunay Onur yeni ilçe başkanı olarak göreve başladı. İki hukukçunun yarışması ve genç, enerjik adayların ortaya çıkışı, Çeşme CHP’sine uzun zamandır özlediği dinamizmi getirdi.
Ancak Çeşme’nin altyapı ve trafik sıkıntıları; kentleşme ve imar sorunları; doğal alanların ve tarım arazilerinin korunması; su kaynakları ve altyapı eksikliği; yoğun ve kontrolsüz turizm; kaçak yapılaşma, rezidans projeleri ve deniz ile kıyı alanlarının işgali… gibi gerçek sorunları, hem ilçenin hem de ilçe için çalışan meclis üyelerinin vereceği en önemli sınav olacak. Umarım, ilçe seçimlerinde gördüğümüz gibi onları yine sahnede görebiliriz.