Yeniden Askıya Çıkan TOKİ Planlarına, Çeşme Çevre Derneği’nden “İtiraz Edin” Çağrısı

Danıştay kararına rağmen Çeşme Reisdere’deki 140 bin metrekarelik TOKİ arazisini turizm ve konut yapılaşmasına açan imar planları yeniden askıya çıktı. İlk planı iptal ettiren İzmir Büyükşehir Belediyesi ikinci plan için de olumsuz görüş verirken, Çeşme Çevre Derneği yurttaşlara “itiraz edin” çağrısı yaptı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ’ye ait Reisdere’deki araziler için hazırlanan 1/25.000 ve 1/5.000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile 1/1.000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı’nı tekrar askıya çıkardı.

Planlarda 3021 ada 1 parsel ve 2512 parsel “Turizm-Konut Alanı” ve “Günübirlik Tesis Alanı” olarak belirlendi.

Toplam 140 bin 510 metrekarelik alanın 70 bin 408 metrekaresi ticaret, turizm ve konut, 11 bin 122 metrekaresi ise günübirlik tesis alanı olarak planlandı. Kalan bölümlerde okul, sağlık merkezi ve spor tesisi gibi sosyal donatılar yer aldı.

İLK PLAN YARGI TARAFINDAN İPTAL EDİLMİŞTİ

Bölgeye ilişkin 2020’de hazırlanan ilk imar planı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı dava üzerine iptal edilmiş, karar Danıştay tarafından onanmıştı. Büyükşehir Belediyesi, yeni plan için de “parçacıl koruma planı yönetmeliğe aykırı” diyerek olumsuz görüş bildirdi.

ÇEŞME ÇEVRE DERNEĞİ’NDEN İTİRAZ ÇAĞRISI

Plan değişikliğine karşı çıkan Çeşme Çevre Derneği, ilçede altyapı eksikliklerinin ciddi risk oluşturduğunu vurgulayarak yurttaşları itiraza davet etti. Açıklamada şu uyarılar yer aldı:

    •    Reisdere’de kanalizasyon, arıtma tesisi, elektrik altyapısı ve içme suyu hattı bulunmuyor.

    •    Bu koşullarda yapılaşma; atık suların denize karışması, ekosistem çöküşü ve kıyı kirliliği anlamına geliyor.

    •    Yoğun yapılaşma Çeşme’yi kısa sürede “aşırı betonlaşmış bir turizm kentine” dönüştürür.

Dernek açıklamasında planın sakıncaları şöyle sıralandı:

    •    Koruma değil kıyı yağmasıdır.

    •    Hukuki süreçler yok sayılmaktadır.

    •    Ekosisteme geri dönüşsüz zarar verecektir.

    •    Çeşme’nin turizm geleceğini tehlikeye atacaktır.

    •    Denizleri kirlenme tehlikesiyle karşı karşıya bırakacaktır.

Açıklama, “Çeşme’nin kıyıları halka aittir. Doğal sit alanlarını korumak gelecek nesillere borcumuzdur” ifadeleriyle son buldu.