![]() |
Tweet |
"Süper İzin Yasası” ile zeytinlik alanlar madencilik ve enerji yatırımlarına açılıyor…
Zeytinliklerin madencilik ve enerji yatırımlarına açılmasına olanak tanıyan ve kamuoyunda “Süper İzin Yasası” olarak bilinen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda 17 Temmuz’da kabul edildi. AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen yasa, 199 ret oyuna karşı 255 oyla yasalaştı. Muhalefet ve çevre örgütlerinin yoğun itirazlarına rağmen geçen düzenleme, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin önü açılırken, yenilenebilir enerji projelerine de geniş ayrıcalıklar getiriyor.
Yasaya göre, zeytinlik alanlarda başka bir yerde yapılamayacak nitelikte bir maden projesi bulunması ve kamu yararının gözetilmesi halinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın izniyle bu alanlarda madencilik yapılabilecek. Bu durumda zeytinlikler geçici olarak maden sahasına dönüştürülebilecek ve geçici tesisler de inşa edilebilecek. Her yıl bu alanlarda faaliyet gösteren şirketlerden ilave işletme ruhsat bedeli alınacak ve bu gelir rehabilitasyon çalışmalarında kullanılacak.
AK Parti’nin önergesiyle son anda eklenen bir maddeyle, madencilik sahalarıyla çakışan zeytinliklerin taşınmasına da olanak tanındı. Taşınan ya da yok edilen her zeytin ağacı için en az iki katı kadar yeni fidanın başka alanlara dikilmesi zorunlu hale getirildi. Bu yeni zeytinlikler kamuya ait taşınmazlara kurulabilecek ve talep eden eski zeytinlik sahiplerine, rayiç bedelin yüzde 1’i karşılığında, 20 yıllığına kiraya verilebilecek. Bakım yükümlülüklerinin yerine getirilmesi hâlinde bu sürenin 10 yıl daha uzatılması mümkün olacak.
Düzenleme yalnızca madenciliği değil, yenilenebilir enerji projelerini de kapsıyor. Elektrik üretim lisansı bulunan projeler için 2030 yılı sonuna kadar acele kamulaştırma yapılabilecek. Bu projelere ilişkin izin, kira ve irtifak hakkı işlemlerinde uygulanan yüzde 85’lik teşvik indirimi de 5 yıl süreyle uzatıldı.
Yasayla birlikte çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçleri de değiştirildi. Artık “ÇED gerekli değildir” kararı verilemeyecek, ancak ÇED süreci tamamlanmadan da ruhsat düzenlenemeyecek. Kamu kurumlarının görüş bildirmesi için verilen süre üç ayla sınırlandı. Bu sürede görüş bildirilmemesi hâlinde sistem otomatik olarak olumlu görüş verilmiş sayacak.
Yasa ile ayrıca, devletin madencilik faaliyetlerinden aldığı pay oranı yüzde 50’den yüzde 70’e çıkarıldı. Ruhsat bedelinin içinden alınan rehabilitasyon teminatı ise artık ayrı tahsil edilecek ve bu bedel doğrudan sahaların yeniden doğaya kazandırılması için kullanılacak.
Kabul edilen yasa kamuoyunda ve çevre çevrelerinde büyük tepkiye yol açtı. TEMA Vakfı ve Ziraat Mühendisleri Odası başta olmak üzere birçok meslek örgütü ve sivil toplum kuruluşu, zeytin ağaçlarının taşınamayacağını, taşınsa da aynı verimi vermeyeceğini vurgulayarak düzenlemenin geri çekilmesini talep etti. CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve TİP milletvekilleri de oylamada ret oyu kullandı. Zeytinciliğin yoğun yapıldığı Manisa, Muğla, Aydın ve Balıkesir gibi illerden gelen üreticiler Ankara’da düzenledikleri eylemlerle yasaya karşı çıktı. Bazı çiftçilerin açlık grevi başlattığı bildirildi.
Hükümet ise yasayı enerji arz güvenliği ve yerli kaynak kullanımının artırılması açısından zorunlu bir adım olarak savunuyor. Ancak düzenlemenin tarımsal üretim, doğa ve kırsal yaşam üzerindeki uzun vadeli etkileri şimdiden tartışma konusu olmaya başladı.