Bugun...
SON DAKİKA

Bu Düzen Hayvana, Kadına, Doğaya Düşman

 Tarih: 12-10-2024 20:10:00  -   Güncelleme: 12-10-2024 20:13:00
BURAK GENÇ


Kapitalist düzenin gerçek yüzü, hayvana, kadına ve doğaya olan düşmanlığıyla açıkça ortada. Bu sistem, yaşamın dengesine, haklara ve eşitliğe dair hiçbir şey gözetmiyor. Tek amaç sermaye birikimi ve bu uğurda her şey feda ediliyor: Hayvanlar birer meta, kadınlar ucuz emek gücü, doğa ise kâr için yağmalanacak bir kaynak olarak görülüyor. Bu döngü, her geçen gün daha da şiddetli bir şekilde sürüyor.

 

Hayvanlar, kapitalizmin gözünde yalnızca ticari değeri olan varlıklar. Gıda üretimi, tekstil ve kozmetik sektörlerinde acımasızca sömürülüyorlar. Hayvanların yaşam hakları yok sayılıyor, fabrika çiftliklerinde veya laboratuvarlarda son derece kötü koşullarda var olma savaşı veriyorlar. Sokak hayvanları ise açlık, hastalık ve şiddete maruz kalırken, devletin hayvan hakları konusunda aldığı yasal tedbirler genellikle göstermelik kalıyor. Yasalar, sermayenin çıkarlarını zedelemediği sürece devreye sokulmuyor. Bu yüzden hayvanlar, kapitalizmin elinde acı çekiyor.

 

Kadınlar da bu düzenin diğer bir mağduru. Kapitalist sistem, kadın emeğini sürekli ucuzlaştırıyor ve görünmez kılıyor. Kadınlar iş gücü piyasasında düşük ücretlerle çalıştırılıyor, ev işlerinde ve bakım emeğinde sömürülüyor. Bunun yanı sıra, kapitalist toplumun dayattığı tüketim kültürü, kadını sürekli olarak metalaştırıyor. Reklamlar, moda sektörü ve medya, kadını birer nesne olarak sunarken, aynı düzen içinde kadınlar cinsiyetçi şiddetin her biçimine maruz kalıyor. Ekonomik şiddetten fiziksel şiddete, psikolojik baskılara kadar uzanan bu döngü, kapitalist patriyarkanın derinleşmesiyle devam ediyor. Ancak kadınların örgütlü mücadelesi, bu sömürü düzenine karşı duruyor.

 

Doğa ise kapitalizmin en açık ve sistematik kurbanlarından biri. Madenler, inşaat projeleri, enerji santralleri ve sanayileşme adı altında doğa sürekli talan ediliyor. Doğal kaynaklar hızla tüketiliyor; ormanlar yok ediliyor, nehirler kurutuluyor, denizler kirletiliyor. Ekolojik denge bozulurken, sermayenin kâr hırsı, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmamıza izin vermiyor. Kapitalizm, doğayı sınırsız bir kaynak gibi tüketiyor ve doğanın tahribatı, sadece çevreyi değil, insanlığı da tehdit eden büyük bir krize dönüşüyor.

 

Bu düzenin hayvana, kadına ve doğaya yönelik bu sistematik saldırıları, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum inşa etme mücadelesinden bağımsız düşünülemez. Hayvanların, kadınların ve doğanın gerçek özgürlüğü, bu sömürü düzeninin sona erdirilmesiyle mümkün olacaktır. Kapitalizmin tahakkümüne karşı, her alanda mücadeleyi büyütmek ve bu düzeni kökünden değiştirmek zorundayız. Yalnızca sınıfsız, eşit ve adil bir toplum kurduğumuzda, bu baskı ve sömürü sona erebilir.

 

Sermaye değil, yaşamı savun!

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI