CHP kurmaylarından olan ve iki dönem meclis üyeliği yapan Abdullah Aküzüm: “CHP’ye Gelin Çeşme’den Bir Meşale Yakalım!”

(Bölüm2)

44 yıllık partiliyim beni engellemiş Sait Kavasoğulları, seçim oluyor bana mesaj gelmiyor mesaj!

Neden peki?

Ekrem Oran’ın kini var!

Sait Kavasoğulları ve kardeşi tekstilcidir, zor zamanlar geçirmişlerdir, pazarda tezgah açtıkları zaman ben meclis üyesiydim. Telefon geldi. Bir milletvekilinin eşi gelmiş, bunların tezgahında ürünlerini atmış yerlere, tartışmış olay çıkmış. Zabıta’da milletvekili eşi diye seslenmemiş olay büyümüş beni aradılar. Aradım zabıtayı ‘’Derhal Sait Kavasoğulları için ne gerekiyorsa yapın, başlatmayın milletvekili eşinden’’ dedim. Ben hiç bir zaman ayrım yapmadım, onun adamı bunun adamı demedim, demem de.

Ben halk adamıyım, halkın yanındayım.

Halkın adamı demişken, Diyarbakır’a deli bir Gaffar Okkan geldi Selma Hanım burayı özellikle yazın lütfen!

Gaffar Okkan şehre ilk geldiğinde polisler kendini tanımazken teftişe çıkar.

Bir çorbacıya girer ve çorbasını içmeye başlar. Bu sırada 2 polis memuru çorbalarını bitirip masadan kalkar ancak çorbacıya ücreti ödemez.

Çorbacı esnaf ücretini isteyince polisler masadaki tabakları yere fırlatır, çorbacıyı tartaklar ve parayı ödemeden giderler.

Gördükleri üzerine sinirden deliye dönen Gaffar Okkan, çorbacıya diğer polislerin parasını da öder ve telsizi açar, şöyle der;

“Ben yeni Emniyet Müdürünüz Gaffar Okkan, Diyarbakır halkına eziyet edeni yakarım.”

Ne oldu? Diyarbakır’da terör azaldı, analar ağlamadı, halk polise güvenmeye başladı, ufacık çocuklar bile emniyeti arayıp bizim şu sokakta terörist var dediler.

Gaffar Okkan faili meçhul bir cinayete kurban gitti Diyarbakır’ın göbeğinde 5 polis arkadaşıyla vurdular.

Arkasından Diyarbakır halkı ve tüm Türkiye gözyaşı döktü. Bugün Diyarbakır’da pek çok çocuğun adı Gaffar, bunlardan bir tanesi de benim torunum.

Demem o ki Türkiye'ye de, Çeşme’ye de bugün Gaffar Okanlar lazım…

Çeşme siyaset üstü bir yer olmalı!

Beni Çeşme siyasetinde de, iş yaşamımda da herkes bilir, ben direk yukarı bağlıyım kimse için de kıvırtmam.

Bugün eğer Çeşme’de herkes bir hırsızlıktan bahsediyor, çocukların dilinde bile haraç diye bir sözcük varsa yazıklar olsun!

Allah düşmanıma bile hırsız dedirtmesin, tüyü bitmemiş yetimin hakkı var.

Eğer bu Ekrem Oran, “Çeşme Belediye Başkanı olarak meclisi toplayıp, ‘’Benim meclis üyem buradan rant sağlamış gerekeni yapalım” deseydi ben onu sırtımda taşırdım. O ne yaptı imar komisyonunun başından aldı.

Aybars, 2500 m2 otel şartlı olan yerini daire olarak 99 yıllığına hisseli tapu olarak başkasına satmış, sen de başkanı olarak susmuşsan bu olmaz!

CHP’nin oyuyla gelen insansınız, rantınızı değil, size oy veren halkı düşüneceksiniz, buna göz yummayacaksınız. CHP’nin adını da kirletmeyeceksiniz.

Önce bu bağırsakları temizleyin..

Tuncay Özkan denen adam Muhittin Dalgıç zamanında Sheraton’da viski içti, öyle 5 yıllık falanı da beğenmez ha, 15 yıllık ister!

İçti faturayı da belediye başkanı ödesin diye belediyeye kestirdi, Muhittin benim canım arkadaşım ne yaptı biliyor musun?

Cebinden ödedi ben şahitim. Yine 22 tane milletvekili ağırladık  Muhittin otelde, yine cebinden ödedi, kardeşi Zahir’i çağırdı kart çektirdi ben gördüm…

Bu yüzden mi  CHP’ne çağrı yaptınız?

Tabii..

Eğer biz Çeşme’de bu partinin kurmayları ve eski parti büyükleri olarak bunlara karşı çıkmazsak, buradan bir meşale yakmazsak Çeşme’de CHP diye bir şey kalmayacak.

CHP genel merkezine de söylüyorum, parti kurmaylarını toplayın, bu partiye emek vermiş parti büyüklerini bir araya getirin, parti emekçilerini bir araya getirin sorun bize, Abdullah Aküzüm’e, Ömer Önal’a, Veysel Ayhan’a!

Ben bilirim, ben yaparımla olmaz bu işler.

Son olarak bir şeyler söylemek ister misiniz?

Bir kişi daha var unuttum onu. ÇEŞTOB başkanı Yakup, o da bir otel yaptı imara aykırı her bir şeyi.

Şimdi biz turizmci olarak fuarlara gidiyoruz, broşür dağıtıyoruz, yanında da Çeşme ile anılan yiyecek/içecek  falan ikram ediyoruz. Herkes yiyeceği alıyor broşürü çöpe atıyor.

Allah Allah dedim sonra Almanya’da bir tane acenteye gittim.

Acente sahibi arkadaşım da, ‘’Siz niye geliyorsunuz buraya ne istiyorsunuz? Cevabı çok basit dünya artık makro sistemle çalışıyor Abdullah bey, Çeşme olarak çıkın 40 bin yatağa ben size 10 ay garanti ederim. Biz uçak indiremiyoruz uçak’’ dedi.

Hemen dank etti bende.. Dubai’ye gideceğim bindim Adnan Menderes Havalimanı’ndan, İstanbul’a  tam 8 saat bekledim, gittimi bir gün, dönüşte de aynı gitti benim 2 gün.

Soruyorum şimdi size hangi işadamı gelir bize.

Sonra şunu söyledi; “Bizim Çeşme’yle Mayorka gibi İbiza gibi çalışmamız için haftada 1500 kişiyi indirebilmemiz gerekir ki uçak paramız çıksın.’’

Bak bu çok önemli!

Bu da 40 bin yatak demek. Var mı 40 bin yatağın yok. 14 bin nitelikli yatak var, pansiyon, ev mev, şu bu toplam 23 bin.

40 bin yatağın olursa 10 ay kaliteli müşteri gelecek zaten. Arz talep ilişkisi bu.

Antalya’ya 15 dakikada  bir uçak iniyor.

Hani bize kızıyorlar ya çok pahalı falan diye, yatak kapasitesini aşarsan Antalya gibi ucuza satarsın.

Hani Çeşme projesi var, herkes kızıyor ya rant projesi diye.

Eğer oraya 20 - 25 bin kapasiteli tesisler yapsınlar, ben onların elini öperim.

Bu 40 bin yatak kapasitesini yakalayamazsak Çeşme’de benim torunumda büyüdüğünde burada sezon 45 gün olur. Eee dolayısıyla herkes bu 45 günde ne kaparsam kar der o zaman. Fiyatlar düşmüyor bu yüzden.

Gelelim Rezidanslara..

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı en büyük hatalardan biri. Dünya’dan bir örnek olarak aldı, uygulamaya başladı ama yanlış yaptı. Dünyada Swiss grubu, Accor grubu, sahil yerlerine % 80 otel yapıyor, % 20 de rezidans.

Buralarda 12 ay bakım 24 saat hizmet var. Rezidans sahipleri gelmese bile buralarda hizmet devam ediyor.

Sen buraya yapıyorsun bir sürü otel ruhsatlı ev, bahçıvan yok, havuz bakımı yapan yok, bekçi yok, hizmetçi yok. Temizliğe gelen bin tl den aşağı gelmiyor..

Çeşme’yi biz villa çöplüğüne çevirdik bu da yetmedi, apart çiftliği yaptık, şimdi de rezidans çöplüğü yapmakla uğraşıyoruz.

Daha önce turizmden anlayan bakan gelmedi bu ülkeye, şimdiki Turizm Bakanı, turizmci bu işten anlıyor, otelleri var, ETS’nin sahibi. İşi, işin ehline vereceksiniz. Kavga etmeyeceksin bakanla, konuşacaksın, anlatacaksın derdini.

Son olarak CHP’sine bu çağrıyı neden yapıyorsunuz, CHP’lilere ne söylemek istiyorsunuz? 

ECEVİT’İN AŞÇISIN ANLATTIĞI ŞU OLAY BENİ AĞLATMIŞTIR.

   Başbakanlık konutuna taşındığında, beni çağırıp;

-Evladım, burası benim evim ve devlet bana maaş veriyor. Bütün yediğimiz, içtiğimizin parasını benden alacaksın.  

   Sakın ola, devletin tek zeytin tanesi boğazımdan geçmesin. Ben de çok dikkat edeceğim ama, sizden bu konuda çok hassas olmanızı rica ediyorum. demişti.

   Bir gün kahvaltı yapılacak ve peynir yok. Her nasılsa ihmal etmişiz. 

Gittim bizzat kendisinden peynir almak için para istedim. Bütün ceplerini karıştırdı, para çıkmadı. Rahşan Hanım bir tasın içinde, o zaman iki buçuk lira vardı, buldu verdi... Gözyaşlarıma engel olamamıştım.

“İŞTE BU ADAM DEVLET MALINDAN TEK BİR KURUŞ BİLE ŞAHSI İÇİN KULLANMAMIŞTIR.

ALIN SİZE ATATÜRK’ÜN GERÇEK ASKERİ BÜYÜK ADAM, NUR İÇİNDE YATSIN.

NEDEN ECEVİT CHP’ DEN SOĞUDU AYRI PARTİ KURDU ÇÜNKÜ PARTİNİN İÇİNDE O ZAMANDA YALAKALAR VARDI, DİKTATÖRLER VARDI.

ŞİMDİ DE AYNI, HALKA RANDEVU VERMEYEN, TELEFONUNA CEVAP VERMEYEN ONCA BELEDİYE BAŞKANI VAR, VATANDAŞLAR ARASINDA KİNLE AYRIM YAPANI VAR,  KENDİ PARTİ SEÇMENİNİ TEHDİT EDEN BELEDİYE BAŞKANLARI VAR, DEMOKRASİ ADI ALTINDA  ‘ÖN SEÇİM’ VAR!

SONRA…

TEHDİTLER, TEK LİSTELER HAVADA UÇUŞUYOR. 

SEÇİLDİKTEN SONRA ROZETİ ÇIKARMAYAN BELEDİYE BAŞKANI VAR, BELEDİYE İLE MENFAAT İLİŞKİSİ OLAN MECLİS ÜYELERİ VAR, VATANDAŞIN İŞİNİ DEĞİL KENDİ İŞİNİ BELEDİYEDEN TAKİP EDEN VAR, BUNLARIN HEPSİ BUGÜN YA İNŞAAT SAHİBİ YA MİMAR YA DA MÜHENDİS!

VATANDAŞI KANDIRIP PROJESİNİ ALIP, BEN OLMAZSAM RUHSAT ALAMAZSIN DİYENLER VAR, KENDİ PROJELERİ İMARA AYKIRI OLDUĞU HALDE BELEDİYEDEN DÖNÜNCE, İMAR MEMURUNA İFTİRA ATARAK RÜŞVET ALIYORLAR DİYEN MECLİS ÜYELERİ VAR, HANGİ BİRİSİNİ ANLATAYIM.

CANIM BAŞBAKANIM ECEVİT KALKTA GÖR!

DSP’NİN GENEL BAŞKANI AKP’ YE GEÇTİĞİ HALDE, DÜNYA DÜRÜSTÜ SENİN GİBİ ASLAN BİR LİDER KEMAL KILIÇDAROĞLU ÇIKIYOR VE TEK MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ÜLKESİ, KURDUĞU CUMHURİYET YOK OLMASIN DİYE KENDİNİ ÜLKE İÇİN FEDA EDİYOR.

MASA KURUP, MEVLANA GİBİ 

‘NE OLURSAN OL’ YETER Kİ İTTİFAKA GEL DEDİ. 

TEK ÜLKEMİZİ, CUMHURİYETİMİZİ KURTARALIM DİYE KENDİNİ FEDA EDEN SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA BÜTÜN BU AHLAKSIZLAR, ÖNÜNDE EĞİLMELERİ GEREKİRKEN, ŞİMDİ DEĞİŞİM İSTİYOR FAŞİZANLAR!

KENDİ PARTİLİSİNİ TEHDİTLE DELEGE SEÇİMİ YAPIYORLAR, SEBEP KENDİLERİNE BİAT EDEN DELEGE, BİAT EDEN İLÇE BAŞKANLARI OLSUN DİYE.

KRAL SOSYAL BELEDİYE BAŞKANLARINA BİAT EDİP ZEMİN HAZIRLAMAK İÇİN!

ANLATABİLDİM Mİ?

O YÜZDEN CHP’NİN DEĞERLİ KIRK YILLIK KURMAYLARINI VE PARTİNİN GERÇEK SAHİPLERİ UYANIN ŞU MEŞALEYİ ÇEŞME’DEN YAKALIM.

SAYGILAR SEVGİLER”