Bugun...
SON DAKİKA

ÇEŞMELİ SÖYLEMEZ, SÖYLENİR!

 Tarih: 08-02-2024 17:37:00
ENGİN ÖNEN

Bu sözü birkaç kez kullandım. Sadece Çeşmeliye ait değil bu özellik şüphesiz. Türk toplumun büyük bölümü için geçerli ama memleketimde daha bariz görülmektedir.

Çeşme’de tarihsel ve sosyo-kültürel nedenlere bağlı olarak siyaset alanında bir ağalık sistemi varlığını sürdürür. Daha önceki bazı yazılarımda bunu anlatmaya çalıştım. Bir siyasi aktör ağa olduğu için oluşmaz bu ağalık sistemi, ağalık alışkanlığı buna yol açar daha çok.

Bir akademisyen arkadaşım ile bu konuyu tartışmıştık yıllar önce. O bana, “Engin daha Çeşmelilerin büyük çoğunluğunun dedesinin mezarı bile yok, kök salmamışlar buraya, kent/yer kimliği yeterince oluşmamış” demişti. Buna itirazım yoktu ama yeterli bir açıklama değildi bu. Mübadele öncesinden beri var olan ahali de aynı durumda çünkü.

Çeşmeli yaşadığı kent ile ilişkisini onu korumaktan/değerini bilmekten ziyade onun kendisine sağlayacağı menfaat ve olanaklarla kuruyor. Onun için de dolu dolu tanımlayabileceğimiz bir Çeşme halkı söz konusu değildir.

Mesela Çeşme’de hiçbir zaman bir dayanışma ve kooperatifçilik başarısı yoktur. Otobüsçüler ve balıkçılar gibi zorunlu durumları kastetmiyorum. Gönüllü ve katılıma dayalı bir örgütlenme bu topraklarda boy verememiş bir türlü.

Çevre hareketleri en yoğun bir şekilde sadece Germiyan’da görülmüştür. Yirmi yılı aşkın süredir taş ocaklarına, Reslere ve Çeşme Projesine bu bölgeden en yüksek itiraz Germiyan’dan yükselmiştir.

Diğer bazı plaj işgalleri konularındaki toplaşmalar ve itirazlarda da Çeşmeliler değil, yazlıkçılar ön planda olmuştur.

Tarihinin en büyük işgal girişimi olan Çeşme Projesine açılan davada 15-16 Çeşmeli yer almıştır. Alaçatı ve Çeşme’den toplam davacı sayısı sanırım beşi geçmemişti. Bunların on küsuru yine Germiyandan çıkmıştır. İzmir’den Mahkeme keşfine gelen otobüsler dolusu çevreci ve yurtsever yurttaşı Çeşmeliler, uzaktan izlemiştir.

Nasıl bir siyasal kültür ve ağalık sistemi yaşanmaktadır sorusuna ilişkin bir iki örnek verelim. Son beş yılda bu ağalık sistemi çok daha belirgin ve sert gerçekleşmiştir. Bundan mutsuz olan Çeşmeliler, buna karşı çıkmaktan ziyade söylenmeyi tercih etmiştir.

Bir muhtar arkadaş anlatmıştı. Muhtarlık odasındayım, zabıta geldi, Başkanımız geldi dedi. “Buyursun gelsin” dedim. Yok, aşağıda arabada sizi bekliyor. Ben gittim arabadan öyle çıktı. Daha sonra bana, “iki paralık adama yağcılık yapıyoruz” diye söylendi.

Yine böyle bazı esnaflardan da benzer örnekleri dinlemiştim. Zabıta geldi, Başkan falanca kafeteryada size haber vereyim dedim.

Belediyenin de hissedar olduğu Port Alaçatı’daki usulsüzlük ve belediyeyi zarar uğratan uygulamaları ben defalarca yazdım. Objektif Çeşme de defalarca haber yaptı. O sıra birileri arıyor veya mesaj gönderiyordu. “Hocam daha neler var neler, ben çok daha fazlasını biliyorum” diyenler oluyordu. Yani söylemiyor, söyleniyordu.

Adaylık için muhtarlara ve dernek başkanlarına imza atın diyordu Ağa. Onların çoğu bunu doğru bulmuyor ama imzalıyordu. Biz eleştirince de “ne yapalım bizim belediye ile işimiz var adam kinci, sonra tavır alıyor” diye söyleniyorlardı bazıları.

Geçen gün bir turizm işletmecisi abimiz aradı. Sohbet ettik Çeşme ve siyaset üstüne. “Enginciğim biz Lal hanıma destek vermek istiyoruz ama bu tekrar dönmez değil mi?” diye soru sordu. Hayır, dönemez dedim. Ama bu kadar da kaygılanmayın, yasa dışı işin mi var diye biraz sitem ettim. “Canım burada ticaret yapıyoruz, adam herkesi takip ediyor”

Örnek o kadar çok ki.

Neyse yeni ağa o kadar tepki yarattı ki, Çeşmeliler o kadar baskı altında hissettiler ki, onun gidişi sayesinde tekrar özgüven kazanmaya ve bir araya gelmeye başladılar.

Lal Denizli ile görüşme fırsatım olursa, çeşitli konuların yanı sıra yerel demokrasi projeleri önereceğim. Hem belediye yönetiminin işini kolaylaştıracak hem de yurttaşın kendini yurttaş hissetmesine katkı yapacak projeler. Yoksa bunca zamandır ağalık sistemine alışmış ve onun dışına çıkmayı pek düşünmemiş seçmen çoğunluğunun yerel demokrasi talebi falan ortada gözükmüyor.    

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI