Bugun...
SON DAKİKA

GERMİYAN KÖYÜ, ERYTHRAİ BRONZ SİKKE DEFİNESİ

 Tarih: 25-04-2024 13:51:00
ENGİN ÖNEN

2002 yılıydı. Annemin tedavisi sürüyordu. Onu köye bırakmaya gitmiştim. Köy kahvesinde otururken Çeşme Müze görevlileri geldi. Meğer Kösedağı’nda çift sürülürken sikkeler bulunmuş. Müze görevlileri ile birlikte üç ya da dört kişi biz de bölgeye gittik.

Daha sonra buradan çıkan sikkelerin fotoğrafını ve hikayesinielde etmek istedim Müze’den ama olmaz dediler. Henüz raporu yazılmadı ve sergiye çıkmadı. 

Üç beş ay önce sikkelerin Müze’de sergilenmeye başladığını öğrendim ardından da Melih Arslan’ın Belleten Dergisinde yayınlanan, “Germiyan Köyü, Hellenistik Erythrai Bronz sikke Definesi” başlıklı makalesini buldum. 

Melih Arslan bu makalede sikkelerin dönemlerini ve teknik özelliklerini anlatmış. Ama makalenin başında, bunların Germiyan Köyünde bir ev temelinde tesadüfen bulunduğunu yazmış. 

Bu yanlış bilgiye nereden ulaştı bilmiyorum. Oysaki sikkeler, Kösadağı mevkiinde ve su deposunun hemen yanında bir tarlada bulundu. 

Ne fark eder demeyin. Çünkü sikkelerin nerede bulunduğu, onların hikayesi bakımından önemli. Eğer köyde bir evin temelinde bulunsaydı, köy halkından birinin saklaması vsşeklinde açıklanabilirdi. Oysaki bulunduğu yer bir yerleşim yeri değil. 

Sikkelerin bulunduğu yer dönemi (bundan en az 2200 sene önce) itibarıyla, Erythrai Antik Kenti ile Germiyan çevresinde bulunan çiftlikler veya Merdivenlikuyu/Karacahisar bölgesi arasında seyahat eden birinin burada başına bir şey geldiği izlenimini veriyor. 

Bunu arkeologlar daha iyi yorumlayacaklardır. Ayrıca Ildırı’dan yola çıkan birinin yine Merdivenlikuyu- Turnaboğazı üzerinden başka bir yere doğru gitmekte olduğu da düşünülebilir. 

Sikkelerin sayısı dikkate alındığında bu kişinin veya kişilerinsıradan bir çoban veya köylü olmadığı da düşünülebilir. 

Makalede definede yer alan sikke sayısının 227 olduğu ifade edilmektedir. 

Biz o gün sürülmüş olan tarlaya Müze yetkileri ile birlikte gitmekle kalmadık, toprağı eşeleyerek sikke toplama işi de yaptık. Derken bizden biri 3 adet sikkeyi cebine attı. Bu bana da cazip geldi. Bir tane de hatıra olarak ben aldım. 

Ama sonra bu yaptığım beni çok rahatsız etti. Akademisyen diye geçinen biri tarihi eser çalıyor. Hemen sikkelerin toplandığı kaba aldığım sikkeyi koydum. 

Ne kadar yanlış bir kurtarma kazı şekli. Müze görevlilerinin bizim de bu işe dahil olmamızı engellemeleri gerekirdi. 

Yani Melih Arslan’ın makalesinde iki hata var. Biri sikkelerin bulunduğu yer hakkında diğeri de sikkelerin sayısına ilişkin. Sikke sayısı 230 idi. Bunu bilemezdi tabi.

 

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI