Bugun...
SON DAKİKA

Anlayış aynı semboller farklı...

 Tarih: 20-02-2024 09:31:00
ENGİN ÖNEN

Bir süredir iktidar ve muhalefet partilerinin kente bakışı ve kent yönetim anlayışları birbirine çok benzemeye başladı. Bazı istisnalar hariç tabii.

DEM’in ve TKP’nin belediyecilik anlayışları AKP, CHP ve MHP’ninkinden belli ölçüde ayrılıyor. Öte yandan Kanal İstanbul Projesi örneğinde gördüğümüz gibi, CHP’li Belediye Başkanı ile AKP karşı karşıya geldi. Ancak İzmir’in Kanal İstanbul’u olarak tanımlanan Çeşme Projesinde, İktidar ile CHP’li belediyeler, mahkeme bilirkişi raporu yayınlanıncaya kadar, mutlu ve mesut bir şekilde kol kola yürüdüler.

Genel olarak AKP ve CHP’nin kente bakışı ve kent yönetim anlayışı liberal bir anlayışa dayanıyor. Hizmete odaklanmış ve marka kent kavramı ile cilalanmış tanımlar hem iktidar hem de muhalefet belediyelerini bir arada buluşturuyor.

CHP’li belediye başkanları da kendini bu akıma kaptırdıkları için kimlikli kent yerine marka kent kavramını tercih ediyorlar ısrarla. Piyasa kavramı olduğunun farkında değiller mi, yoksa bilerek mi tercih ediyorlar bilemiyorum ama sonuç aynı kapıya çıkar.

Marka piyasa kavramıdır oysa ki belediye yönetmek şirket yönetmek değildir. Her ne kadar bir süredir belediyeler aile şirketi gibi yönetilse de. Kenti yönetmek, şirket yönetmekten farklı anlayışları içerir. Kar ve rant, şirket için önceliklidir ama kent yönetiminin önceliği kamu yararıdır.

Belediyeler piyasa mantığı ve şirket anlayışı ile yönetildiği için, yerel iktidar eskisinden oldukça farklı anlama gelmektedir. Kamu yönetimi ve ortak yararı artırmaktan öte alınan kararlar sonucu oluşan rant ve diğer olanakların paylaşımı belediyeciliğin en önemli dinamiği haline dönüşmüş bulunmaktadır.

Şirket mantığı ile dediysek de hiçbir şirket sahibi, şirketini bu kadar hoyrat yönetmez. Şirket yönetir gibi hareket etse de Belediye Başkanları, şirketin sahibi değil de yöneticisi olduğu için, daha çok iktidarını korumaya yönelik çaba sarf etmektedir. Yoksa akılcı bir şirket yönetimi, bu kadar çok personel alır mı, bu kadar ballı ihaleler verir mi? Delege satın almak ve kongre kazanmak için her türlü harcamayı göze alır mı?

İktidar ve muhalefet belediyeleri uzunca bir süredir, eş dost kapitalizminin yerleştiği kurumlar haline gelmiştir.

İktidar ve muhalefet belediyelerinde yönetim açısından diğer önemli bir benzerlik de, tek adam yönetiminin yerleşik hale gelmesidir. Bu açıdan da bir belediyeleri incelemeye kalktığınızda farklı bir yaklaşım görmek mümkün olamamaktadır. Belediye meclisleri, parti il veya ilçe örgütleri, kent konseyleri ve hatta dernekler bile bir tek adama bağlanmış durumdadır.

Tek adam yönetimi ile eş dost kapitalizminin sosu, bazılarında Mehter Marşı ve dincilik olurken diğerlerinde İzmir Marşı ile Atatürk oluyor. İşte size fark.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI