YALANCI BAŞKAN İSTEMİYORUZ

Geçen gün CHP Çeşme Belediye Başkan Adayı Lal Denizli’nin Germiyan’daki halk buluşmasındaki manşet buydu. “Yalancı Başkan İstemiyoruz.”

Toplantıya katılım yüksekti ama yerlilerin katılımı ise çok düşük kaldı. Daha çok Doğu’dan göçenler, yazlık sitelerdeki kişiler ve sonradan buraya yerleşen emekli kentliler katılım göstermişti. Belediye ile daha fazla muhatap olan ve sorunlar yaşayan onlar olduğu için de olabilir bu fark.

Ben de söz alarak Germiyan’ın çok önemli sorunlar yaşadığını ama özellikle çevre sorunlarına belediyenin ilgisiz kaldığını ifade etmeye çalıştım. Germiyan’a yönelik belediye projelerini de basın yoluyla öğrendiğimizi, belediye yönetiminin demokrasiden ziyade Tek Adama dayandığını örneklerle anlattım. Bahçe atıkları toplama tesisi ve mezbaha örnekleri en çarpıcı olanları idi.

Belediyeye bağlanmadan önce Germiyan’ın sahip olduğu 50-60 emlak tapusu olduğu ve bunları belediyeye devretmek zorunda kaldığını hatırlattım. Şimdi de o emlaklar Alataş şirketine devredilmiş bulunuyor. Bu mülklerin çoğu kira geliri getirmektedir. Tarla ve zeytinlikler ise denetimsiz ve sahipsiz kalmıştır.

Cami restorasyonunda ve minare inşaatında bu gelirler pekala kullanılabilirdi.

Sahildeki sitelerden birinin yöneticisi olan yurttaş çok hararetli bir konuşma yaptı. Konuşmasına şu sözlerle başladı: “Yabancı başkan istemiyoruz diye slogan attırdılar. Biz yabancı değil, yalancı başkan istemiyoruz.” Siz de bize şimdi sözler verip sonra arkanızı dönmeyin diye devam etti. Konuşmanın bu bölümü hem katılımcılar hem de siyasetçiler tarafından hararet ile alkışlandı.

Mevcut başkanın yalanlarını sıraladı ve ayrımcılık yaptığını örneklerle anlattı.

Konuşurken zaman zaman avucuna baktığını fark ettim. Bakıp bakıp sıralıyordu sorunları. “Bir avuca ne kadar dert sığmış” dedim ben de.

Öne çıkan itirazlar arasında Arıtma Tesisi için yer seçimi ve Mezbahanın gereksizliği vardı. Bunu aleni olarak ilk ben dile getirdiğim için, benim istemezükçülüğüm olarak lanse edilmişti yönetim tarafından. Oysaki itiraz gerekçesi çok basitti. Germiyan’da yılda iki ya da üç gün kesim olur. O da Kurban Bayramında. Dolayısıyla 363 gün çalışmayacak ve kesim olan günde de işe yaramayacak bir tesis yapmak ne kadar akılsızca.

Hayvan besiciliği yapan yurttaşlar da söz alarak buna karşı çıktılar. Aynı gerekçeler ile. Böylece mevcut belediye başkanının gördüğü herkese söylediği, “Engin Önen engelliyor, sadece o karşı çıkıyor” yalanı da bir daha aleni olarak ortaya konmuş oldu.

Lal Denizli’ye bu tür konularda yerel demokrasi çözümdür dedim. Bakın böylece dedikodu yerine yerel halkın görüşleri öğrenilmiş olunur. O da belli periyotlarla dokuz bölgeye ayırdıkları her yerleşimde halk buluşması yapacaklarını, bunun vaatleri arasında olduğunu söyledi.

Belediyeler sadece hizmet örgütü ve tek adamın şirketi değildir. Yerel halkın temsilcisi ve yerel demokrasi kurumudur.