Bugun...
SON DAKİKA

KENT SUÇLARI CENNETİ ÇEŞME

 Tarih: 22-03-2024 14:46:00
ENGİN ÖNEN

Kent suçu kavramı ilk kez 1961 yılında TMMOB tarafından kullanılmıştır. Kent bilimci hocamız Prof. Dr. Ruşen Keleş, kent suçlarını şöyle tanımlıyor: Kent suçu, kentin günlük işleyişine, kentin tarihine, kültürel, sosyal, doğal değerlerine ve kentli haklarına karşı her türlü saldırıyı içermektedir.

Kent suçunu sermaye de işleyebilir, belediye de bakanlık da. Sermaye veya müteahhit diyelim ki, karını düşünür ve kentin değerlerini bu uğurda feda edilebilir şeyler olarak görebilir. Ancak başta belediye ve diğer kamu kurumları bunu önlemek ile yükümlüdür.

Daha önceleri kentlere nüfus yığılması sonucu ortaya çıkan yoğun konut talebi, kente karşı işlenen suçların başlangıcı olmuş ve insanların barınma ihtiyacı için bunların pek çoğu meşru görülmüştür. Daha sonra da inşaatçılık en kolay ve en çok kar getiren sektöre dönüşmüş, kontrolsüz bir şekilde metropollerin çoğu gökdelenlerle dolmuştur. Erdoğan, İstanbul’a ihanet ettik sözü ile bunu kastetmektedir.

Son dönemlerde ise metropol alanlardan ziyade karlılığı artan yatırım alanları olarak kıyı şehirleri ve ilçeleri öne çıktı. İnşaat sektörü Çeşme gibi kıyı ilçelerini besili piliç gibi görmekte ve yerel yönetimlerle işbirliği içinde kentsel değerleri hiçe sayan kent suçları işlemeyi sıradan hale getirmektedir.

Çeşme son dönemlerde kent suçları açısından sürekli gündeme gelen bir bölge olmuştur. En büyük kent suçu girişimi de Bakanlık tarafından Çeşme Projesi başlığı ile gündeme getirilmiş ve CHP’li belediyelerle kol kola, mutlu mesut yol almışlardı. Meslek Odaları, bazı çevre örgütleri ve bir grup yurtseverin sürdürdüğü mücadele sayesinde, mahkeme bu girişimi bir kent suçu girişimi olarak tescillemiştir.

Çeşme’deki en güncel kent suçları arasında kıyıların rezidans çöplüğü haline gelmesi sayılabilir. Turizm imarı ile ruhsat alıp daire satan müteahhitler böylece hem imar avantajı elde etmekte hem de vergi muafiyetinden yararlanmaktadır. Kıyılara beş altı kat inşaat ruhsatı veren belediye de bu kent suçunun en önemli ortağı durumundadır.

Aya Saranda, Aya Yorgi ve Ilıca Yıldız Burnundaki örnekler bu türden kent suçu örnekleridir. Turizm imarı hilesi ve belediye müteahit işbirliği ile işlenen bu kent suçu, bir şehir hakkı olan kıyı kullanımını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca kıyıların yüksek binalarla kaplanması gibi çirkin bir görüntüye yol açmaktadır.

Örnek çok ama kentin tarihine karşı işlenen suçlara örnek olarak da, Çeşme’nin en önemli kent kimliği mekanı olan Kale’nin önüne Belediye tarafından büfeler inşa edilmesi ve güneşlenme terasının yapılmasıdır.

Belediyenin kent suçlarının ortağı ve kolaylaştırıcısı olduğuna ilişkin en çarpıcı örneklerden biri, Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanının kendisine ve eşine ait olan çok sayıda kaçak rezidans inşaatının mahkemece tescilidir.

Port Alaçatı her anlamda bir kent suçu mahalline dönüşmüştür. Yerel kalkınma projesi olarak Belediye’nin hem ortak hem kolaylaştırıcı olduğu bir projeydi Port Alaçatı. Sonra yanlış kamu politikaları nedeniyle yerel kalkınma işlevini yitirmiş, yereli dışlamış ve yüzlerce dönümlük hazine arazisi ve kamulaştırılan özel mülkler, özelleştirilerek belli sermaye sahiplerinin eline geçmiştir.

Daha sonra da Port Alaçatı’da kent suçları, belediye ve sermaye işbirliği ile tam yol ilerlemiştir. Kıyı kanunu ve sulak alan kanunu hiçe sayılarak bölge doğal değerler açısından büyük tahribata uğramıştır.

Buradaki belediye hisseleri siyasi himayecilik aracı haline getirilmiş, milletvekilleri ve bazı siyasi iş takipçilerine peşkeş çekilmiştir. Plaj ihalesi tam anlamıyla kamu zarara uğratılarak bir milletvekiline verilmiştir. Belediye mülkü olan bazı villalar yine sembolik fiyatlarla hiçbir gerekçe göstermeden birilerine satılmıştır.

Ardından oldukça şaibeli Marina ihalesi de hiçbir denetime tabi tutulmamıştır. Son dönemde mahkeme kayıtlarına da girmiş olan milyon euroluk villalar batan geminin malları fiyatları ile satılmış ve aradaki farkın hesabını, hiçbir kamu kurumu sormamıştır maalesef.

Bu elit gettosunun yerel kalkınma uğruna yuttuğu hazine arazileri bir yana, buradaki ayrıcalıklı mekanlarda yaşamak isteyen kişileri memnun etmek için açılan kanallar bazı belediye arsalarını da yutmuştur. Bundan ala kent suçu mu olur.

Liste uzun, örnek çok ama vahim olan şudur. Çeşme’de Belediye yönetimi özellikle son on yıldır, kent suçlarına karşı kamu görevi yapmadığı gibi bu suçların ortağı konumunu tercih etmiştir.  

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI