Bugun...
SON DAKİKA

ALAÇATI OT FESTİVALİ

 Tarih: 17-04-2023 22:31:00  -   Güncelleme: 17-04-2023 22:41:00
ÖMER ÖNAL

17 Nisan pazartesi günü televizyonda bir  arkadaş kalkmış ALAÇATI OT FESTİVALİ'nin isim babası olduğunu iddia etmiş.OT Festivalinin isim babası kim ve kimler olduğunu bir de benden dinleyın.9/4/2012 yılında ALAÇATI Gazetesinde yayımlanmış yazımı okumanızı rica ederim.Gerçekleri öğrenmeniz için. Bilenler bilir tabiki...

 

Gelinciklerin kızardığı, papatyaların ağardığı, otların yeşerdiği, doğanın şenlendiği ilkbaharda 7 -  8 Nisan tarihlerinde Alaçatılı hanımlar hem doğanın güzelliği seyrettiler, hem doğadan topladıkları otlarla yarıştılar. Kimi Ot Aşı yaptı, kimi “en çok otu toplayan” olmak için Alaçatı Pazaryeri Camii Meydanı’nda topladığı otları sergiledi. Alaçatı’nın mis gibi yemek kokan sokaklarına misafirlerimiz kendilerini teslim ettiler... Ot Festivalimizin çok güzel bir sloganı var:

“Rüzgâr tanrısı önce denizi okşadı sonra sokuldu sahile…

Hafifçe dokundu toprağa…

Toprak yavaşça irkildi rüzgâr tanrısının esintisiyle…

O esintiyle birden başladı dans etmeye al yanaklı kız. Uzun siyah saçlarını savurdu rüzgâra, toprağa.

Al yanaklı kızın sevgisi, rüzgâr tanrısının ahengiyle toprak kapladı kendini birbirinden farklı, birbirinden güzel otlarla…

İşte o otlardır yüzyılların öyküsünü günümüze kadar taşıyan, besleyen, büyüten…”

 

Rüzgârına tutunup Alaçatı’ya gelenler doğanın en güzel otlarına dalıp giderler! Sonra, Alaçatı’nın taş evlerinin önünden geçerken dantellerin arasından yayılan o güzel kokuya teslim ederler kendilerini... Efsaneye göre Alaçatı doğasında 1001 çeşit ot yetişirmiş. “En fazla otu kim toplayacak?” yarışmasında ilk yıl Semra Aktaş 101 çeşit ot toplanmıştı. 2. yıl Necla Erol 130 çeşit otla birinci olmuştu. Bu sene 201 ot çeşidi toplayarak yine Necla eşi Nadie Erol ile birlikte birinci oldu. Her sene ot çeşidi sayısı artıyor. Gelecek kuşaklara doğadaki ot çeşitlerini tanıtmak! Bunu başarmanın sırrı; çok fazla çalışıp, doğayla kucaklaşmak ve yaban otlarını tanımaktan geçiyor. Alaçatı ot yemekleri yarışmasından geçiyor...

 

Dünyada birçok kişi fast-food ile beslenmeyi tercih ederken, Alaçatı Ot Yemekleri Yarışmasının bir amacı da zeytinyağlı ot yemeklerinin ne kadar sağlıklı olduğunu halkımıza anlatmak.

7 Nisan cumartesi günü Alaçatı pazarı yemyeşil ot ovası gibiydi. Ben bu yaşıma kadar bu kadar otu bir arada görmemiştim! Gelen misafirlerin ellerindeki torbalar ot ile doluydu. İstanbul’a, Ankara’ya taze ot götürüldü. Yavuz Donat’ın 8 Nisan Pazar günkü makalesinde çıkan bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

“Hikâye bu ya... Girit'te yaşlı bir adam doktora gider...

Umutsuz vaka... Doktor "öleceksin" der.

Adam üzgün... Eşeğine biner... Köyüne dönecek.

Acıkır... Yol kenarından ot koparır yer.

Ertesi sabah adam sapasağlam... Herkes şaşırır... Doktor sorar:

- Ne yaptın da iyileştin?

- Avronyes yedim doktor bey.

Otun da festivali mi olur demeyin... Ege'nin otları meşhur.

Örneğin "ömrü bir yıl uzattığına inanılan" avronyes... Halk "avronez" diyor... Sarmaşık filizi...

Acısı var, tatlısı var. 

Ebegümeci... Dalgan (ısırgan otu)...Şevketi bostan... Cibez... Radika... Kenger...
Alaçatı'dan Ankara'ya, Deniz Baykal'a 
"ot gönderildiğini" biliyor muydunuz?”

 

Alaçatı ot festivali bundan sonra uluslararası olmaya doğru gidiyor. Festival komitesi Muhittin Dalgıç, Ömer Önal, Yaprak Uziş,Burak Önal, ve Tülin Onaner amatör kişiler olmamıza rağmen bu kadar kusursuz olunur mu? Harika bir organizasyon gerçekleştirildi. Alaçatı sokaklarında iğne atsanız yere düşmezdi.  Uzun bir kış uykusundan sonra bu hareketlilik esnafımızın yüzünü güldürdü kanaatindeyim.

Bu hafta Cumartesi günü Uçurtma festivalimiz var!  (15 Nisan) Haydi Anneler Babalar çocuğunu al uçutmanla beraber doğru Azmak Mevkiine Uçurtma uçurtmaya!..

Kalın sağlıcakla…

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI