Bugun...
SON DAKİKA

14 MAYIS SEÇİMLERİ!

 Tarih: 05-06-2023 00:14:00  -   Güncelleme: 05-06-2023 00:17:00
ÖMER ÖNAL

Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 21 yıllık iktidarda olan

AKP artık miadını doldurmuş ve halkın söylemlerinde; bu iktidar bizi kuru soğana
muhtaç etti, et fiyatları, sebze fiyatları almış başını gitmiş şeklinde yorumlar vardı.

Ekonomistler, televizyondaki yorumcular Merkez Bankası rezervlerinin dibe
vurduğunu, emekli maaşlarının ve asgari ücretin, maaşlarının yetmediğini, vatandaş
kredi kart borçlarını ödeyemediği, depremzedeler televizyonlarda ağlayarak isyan
ederek “Nerede devlet nerde iktidar?” çığlıklarını televizyon ekranlarında ağlayarak
hep birlikte izledik gördük. Acılarını, yaşadıklarını gözyaşlarıyla izledik. Halk, sivil
toplum örgütleri, tüm belediyeler yardım ellerini uzattılar. Devletin yardımlarının
geciktiğini, basın yoluyla televizyonlarda seyrettik okuduk. 

Bu sefer Cumhuriyet Halk Parti Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Millet
İttifakının Cumhurbaşkanı adayı 1.tur ve 2.turda da kaybetti. Muhalefet Partileri
faturayı Sayın Kılıçdaroğlu’na kestiler. Peki bu partilerin örgütlerinin hiç mi kabahati
yok? 1989 yılından bu güne kadar Çeşme gibi çağdaş bir ilçede iktidarda olduğumuz
ve bu dönemde milletvekilliği seçiminde neden oyunu arttırmamış? 
Doğu, iç Anadolu daha doğrusu Türkiye deki tüm, İl ve İlçe örgütlerinin kabahati yok
mu? Önce çuvaldızı kendimize, iğneyi başkasına batıralım. Bugün Cumhuriyet
gazetesi yazarı sayın. “Işıl Özgentürk’Çokgüzel bir yazıyla yazımı bitirmek
istiyorum.

“Evet durumumuz bu. Şimdi gelelim iktisat okuyan biri olarak neden muhalefet
devamlı kaybediyor sorusuna. Bir bilgi öğrendim, devlet istatistiklerine göre AKP’nin
üye sayısı 11 milyon 500 bin, evet ben de inanmadım ama öyle. En büyük muhalefet
partisi CHP’nin üye sayısı ise 1 milyon 400 bin. Diğerlerinin tümü 1 milyonu zor
buluyor. Şimdi diyelim ki AKP’nin üye sayısının yarısı sahte; gene de 6 milyon kayıtlı
üye var ve bu üyeler sadece seçim zamanı değil her gün artık büyük bir köy olan
kentlerin tüm mahallelerinde çalışıyorlar. Yani büyük bir örgütlenme ağı var. Mahalle
muhtarlarının çoğu AKP üyesi. Kendi bölgelerinde, kim hastalandı, kimin parası yok,
kim oğlunu evlendirmek istiyor anında öğrenip harekete geçiyorlar. 

Düşünsenize bir kasabada yaşıyorsunuz, dükkânınız batmak üzere, hop hemen
birileri her türlü yardıma koşuyor. Belinizi doğrultuyorsunuz ve bu dayanışmayı
kahvede bine bin katarak anlatıyorsunuz. Cenazeniz mi var, hemen bir taziye çadırı
kuruluyor, lokma bile dağıtılıyor. Nasıl minnettar olmazsınız? Oğlunuz engelli,
sandalyesi bile yok. Hemen ona bir engelli maaşı bağlanıyor ve engelli sandalyesi
alınıyor. Bir de aile hekimliği var. Hekime gidip şuram ağrıyor, buram ağrıyor
diyorsunuz ve şıp size bir reçete yazılıyor. Eczaneden dünyanın parası tutan ilaçları
çerez parası ödeyerek çantanıza doldurup eve gidiyorsunuz. Bu en gelişmiş
ülkelerde bile yok.

Örneklerden anlaşıldığı gibi AKP’nin ana sermayesi bu sosyal örgütlenme. Bu
nedenden Tayyip Erdoğan’ı pek çok insan tapar gibi seviyor ve o giderse bu sosyal
ağın çökeceğini düşünüyorlar. Yani AKP öncelikle mikro düzeyde bir ağ kuruyor. Bu
ağ makro düzeyde, milletçilik, azınlık (özellikle Kürt) düşmanlığıyla besleniyor. Bu
kitleyi ne özgürlük ne hukuk ne adalet ilgilendiriyor, üstelik hukuk onlar için uyulması
gereken bir yığın kanun getiriyor. Kaçak ev yapamazsın, yanında çalışanlara asgari ücret ödemelisin, sigorta parası yatırmalısın.

Özgürlük mü? O da ne? Haftada bir mangal yapıp konu komşu eğleniyoruz ya! Kahvede okey oynuyoruz ya!
Bu ağı çökertmek aşırı çalışma, aşırı inat istiyor. Kendi bölgelerinde HDP bu ağı
delmek için çok çalıştı. Bu seçimde gördük ki işleri zor. Feodalite aşırı dirençli, üstelik
tepelerinde Demokles’in kılıcı gibi Öcalan ve Kandil var!
Yani kardeşlerim önümüzdeki yerel seçimlerde muhalefet partileri kendilerine çeki
düzen vermezlerse, gene oy çalındı diye söylenmesinler, 21. yüzyıldayız ve biraz
gençlere ve onların canavar gibi kullandığı teknolojilere yatırım yapın!” 
Kalın sağlıcakla.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI