Bugun...
SON DAKİKA

SİL O HABERİ BAK YOKSA KÖTÜ ŞEYLER OLUR!

 Tarih: 03-06-2023 17:55:00
SELMA ARTAR

 

Yaşadığımız deprem felaketinden sonra uzun süredir yerelle ilgili yazı yazmıyordum ama dünkü yaşadıklarımdan sonra sanırım bu yazıyı yazmam şart oldu. 

 

Durup dururken nereden çıktı bu başlık şimdi dediğinizi duyar gibiyim o yüzden hemen açıklamaya geçeyim.

Bu açıklamayı sadece kendi adıma değil Çeşme yerelinde çalışan tüm basın emekçisi arkadaşlarım adına yapıyorum, hatta bunu yazma konusunda sorumluluk hissediyorum.

 

Bizler Çeşme’de yaşayan yerel basının emekçileri, gazetecileriz, sayımız öyle çok da fazla değil bir elin parmaklarını geçmeyiz. Emekçileriyiz diyorum gerçekten de öyle hiç birimizin yatı, katı, jeepi, ultra lüks evleri falan yok, hepimiz gayet mütevazi hayat yaşıyoruz çünkü biz kimsenin yandaşı, fondaşı, satılık kalemi değiliz. Bizler kamu görevi görür, hepimizin anayasal hakkı olan “Haber Alma Hakkı” na hizmet ederiz. Bunu yaparken de doğru bilgiyi teyit ettirmek suretiyle çarpıtmadan en doğru şekilde sizlere sunarız. Yerel basın olarak yerelde yaptığımız haberlere de hep bu bakış açısıyla yaklaşırız. Gazeteciler,  bir olayın haberini yaparken görüp bildiklerini, gerçekleri yazar ve o habere yorum katmaz, taraf olmaz, sadece sadece yaşanan gerçeği yazar.

 

Gelelim başlığa, nereden çıktı bu başlık?

Sanırım bütün Çeşme fısıltı gazetesiyle öğrenmiştir. Dün Çeşme’nin bir mahallesinde elim bir olay yaşandı, ondan önce de buna benzer olaylar yaşandı. Bizler de yerel basın olarak olayın doğruluğunu teyit ederek yazdık. Bizler diyorum hepimiz yazdık, hatta ulusal haber ajansları Türkiye genelinde geçti haberi. Sözcü Gazetesi’nde, Cumhuriyet Gazetesi’nde, Sabah Gazetesi’nde, Hürriyet Gazetesi’nde ve İzmir genelindeki bütün internet gazetelerinde çıktı bu haber çünkü haber değeri var. 

Ben de bana gelen bu haberin doğrulunu teyit ettikten sonra kendi haber sitemde ve ObjektifÇeşme’nin tüm sosyal medya hesaplarında paylaştım. 

Sen misin paylaşan haberi!

Küfürler, hakaretler, tehditler, telefonumdan sürekli arayıp tacizlerin arkası kesilmedi. Bu başlıktaki “Sil o haberi bak, yoksa  kötü şeyler olur” bunlardan en yazılabilir olanı diğerlerini yazamıyorum bile siz düşünün artık. 

Hepsinin de tek tek kayıtları elimde

 

Paylaşımdaki yorumları gören ailem, arkadaşlarım, dostlarım, avukat arkadaşlarım arayarak endişelerini dile getirdi ve hemen şikayetçi olmamı, en azından bir ifadeye gitmeleri gerektiğini söylediler. Ben de onlara bu konuda yetkili kurumların bilgisi olduğunu, bu kişilerin acıları olduğu için şikayetçi olmak istemediğimi söyledim.

Bu yaşadığım ilk hakaret ya da tehdit olayı değil tabii ki son da olacağa pek benzemiyor. 

 

Belediye ile ilgili haber yaparsın başkanla birlikte tüm ekibi trip atar, selam sabah vermez, birinin oğlu düşer siyasi iktidarını kullanmaya çalışır, okulda taciz olur okulun müdürü/öğretmeni kızar, yol bozuk dersin kaldır o haberi evim var benim orada der, sendika haberi yaparsın öbür sendika atar yapar, esnaf, okul haberi yaparsın bizi yazmadın der, kavga dövüş/cinayet/intihar haberi yazarsın burası  turistik yer böyle şeylerle haber yapmayın derler, dernek haberi yaparsın ben de vardım adım geçmemiş derler, bayram haberi yaparsın benim fotoğrafımı kullanmamışsın derler, kaza olur fotoğraf çekmek istersin işi gücü bırakıp seninle ve fotoğraf makinanla uğraşırlar…

 

Daha geçen sene bir gazeteci arkadaşım, Çeşme’nin plaj fotoğrafını çekti diye darp edildi, gözlüğü kırıldı. 

 

Çeşme yerelinde maalesef basının, basın emekçilerinin ve gazetecilerin hali işte böyle…

 

Gazeteciler bir toplumun aynası ve ışığıdır, ne varsa onu yansıtırlar.  İyi olanı iyi yazarken bir kere bile takdir teşekkür görmezken, kötü olanı yazınca hakaret, küfür, tehdit, şantajın haddi hesabı yok, özür dileme gibi bir durum zaten hiç yok.

 

Mesleğimizden, işimizden vaz mı geçeceğiz, tehditlere şantajlara boyun mu eğeceğiz. Tabii ki hayır.

 

Ama sizlerde  gazetecilerin de sizler gibi bir insan olduğunu, etten kemikten olduğunu, ailesinin olduğunu, çocuğunun olduğunu unutmayın lütfen!

 

Dünden bu yana özellikle oğlumun ve sevdiklerimin tedirgin olmasına ve duyguyu yaşatmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum.

 

GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR!

En doğru haberi orada yaşayan yerel basın verir. 

 

Son cümlemi bitirip noktalıyorum bundan böyle yaptığımız haberlere “Sil o haberi bak, yoksa köyü şeyler olur, ya da buna benzer özellikle özelden gelen mesajları ve tehdit edenleri emniyet ve savcılığa bildireceğimiz gibi aynı haber sitelerinde de afişe edeceğiz”.

 

“Unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan insanın böyle bir toplumda mezar taşı gibi susmamasıdır!..” 

 

 

 

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
YUKARI