Demokrasi Tiyatrosu: İktidarın Oyalama Sanatı

Son zamanlarda Instagram, Wattpad ve sanal oyunlara getirilen kısıtlamalar iyice arttı. İktidar, bu hamlelerle insanların özgürlük alanlarını daraltıyor, bunu yaparken de "halkın iyiliği için" bahanesini öne sürüyor. Ama işin gerçeği, bu kısıtlamaların arkasında çok daha farklı bir niyet yatıyor.

Instagram’da bir fotoğraf paylaşmak, Wattpad’de bir hikaye yazmak ya da sanal oyunlarda zaman geçirmek neden bu kadar sorun haline geliyor? Çünkü bu platformlar, insanların kendilerini ifade ettiği, fikirlerini paylaştığı ve bir araya geldiği yerler. Bu özgürlük alanları, iktidarın kontrol edemediği alanlar. Ve ne yazık ki, kontrol edemediği her şeyden korkan bir yönetimle karşı karşıyayız.

Sözde “demokrasinin” olduğu bir ülkede, insanların sosyal medya üzerinden düşüncelerini paylaşması, yazı yazması ya da oyun oynayıp eğlenmesi kadar doğal bir şey olabilir mi? Ama görünen o ki, iktidar bu temel haklarımızdan rahatsız. Çünkü bu platformlar, toplumun bilinçlenmesine, farklı fikirlerle tanışmasına ve en önemlisi, bir araya gelmesine imkan tanıyor. Bu da, kontrol altında tutmak istedikleri kitlelerin ellerinden kayıp gitmesi anlamına geliyor.

Bu kısıtlamalar, aslında çok daha büyük bir oyunun parçası: Demokrasi tiyatrosu. Seçim sandıkları var, evet. Ama demokrasi sadece oy vermekle bitmiyor ki. İfade özgürlüğü, kültürel ve sanatsal etkinlikler, fikir alışverişi… Bunlar demokrasinin vazgeçilmez parçaları. İktidar, bu parçaları tek tek elimizden alırken, bizi sadece birer seyirci olarak bırakmak istiyor.

Ama işte bu noktada uyanık olmalıyız. Demokrasi, bir kelimeden ibaret değil. Bu, savunulması gereken bir değer, bir yaşam biçimi. Eğer bugün Instagram’da, Wattpad’de ya da sanal oyunlarda susturuluyorsak, yarın gerçek hayatta da aynı şekilde susturulabiliriz.

İktidarın bu oyalama sanatına karşı sesimizi çıkarmalıyız. Özgürlüğümüzü elimizden almak isteyenlere karşı durmazsak, elimizde ne sosyal medya, ne yazı yazacak platformlar, ne de özgürce oynayabileceğimiz oyunlar kalacak. Geriye sadece sessiz bir toplum ve kontrol altına alınmış bir halk kalır. Bu da, ne demokrasinin, ne de özgürlüğün bir parçası olabilir.